Kardeş ayrılığı çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebilir

Boşanma sürecinde kardeşlerin ayrılması, çocukların duygusal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Uzman Psikolog İnci Nur Ülkü, güvenli bağlanma, empati gelişimi ve psikolojik sağlamlık için kardeşlik bağının korunması gerektiğini vurguluyor.

Kardeş ayrılığı çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebilir

Kardeş ayrılığı çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebilir

İYİ PSİKOLOG / TÜRKİYE

Boşanma sürecinde kardeşlerin ayrılması yalnızlık duygusunu tetikliyor

Boşanma, çocukların hayatında travmatik etkiler bırakabilecek büyük bir değişim dönemi. Ancak uzmanlara göre bu sürecin en az fark edilen ama en çok etki yaratan yönlerinden biri, kardeşlerin birbirinden ayrılmak zorunda kalması. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İnci Nur Ülkü, kardeş ayrılıklarının çocukların güvenli bağlanma geliştirme sürecini sekteye uğratabileceğini, bunun da uzun vadeli psikolojik sorunlara neden olabileceğini belirtiyor.

Kardeşlik bağı duygusal gelişimde koruyucu bir rol üstleniyor

Çocuklar için kardeşler, sadece akraba değil; aynı zamanda oyun arkadaşı, sırdaş ve güvenli bir liman. İnci Nur Ülkü’ye göre, birlikte büyüyen kardeşler arasında gelişen bağ, empati duygusunu güçlendiriyor, duygusal dayanıklılığı artırıyor ve travmatik olaylara karşı çocukları koruyucu bir kalkan görevi görüyor. Özellikle boşanma gibi sarsıcı olaylarda, kardeşin varlığı çocuğun kendini daha az yalnız hissetmesini ve daha sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirmesini sağlıyor.

Kardeşinden ayrılan çocuk, yalnızlık ve güven kaybı yaşayabiliyor

Uzman Klinik Psikolog Ülkü, kardeşinden ayrılan çocukların zamanla depresyon, anksiyete, sosyal ilişkilerde zorluk ve bağlanma problemleri geliştirebileceğini söylüyor. “Özellikle erken yaşlarda ebeveyn ya da kardeş gibi bağlanma figürlerinin kaybı, güvenli bağlanma geliştirmeyi zorlaştırır. Ayrı büyüyen kardeşler, sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da uzaklaşır. Ortak anılar biriktiremeyen kardeşler, zamanla yabancılaşabilir” ifadelerini kullanıyor.

Kardeş iletişimi sürdürülebilir olmalı

Kardeşlerin ayrı büyümesinin etkilerini azaltmanın en etkili yolunun, düzenli iletişimi sürdürmek olduğunu belirten Ülkü, ailelerin bu konuda bilinçli hareket etmesinin kritik olduğunu söylüyor. Online görüşmeler, özel günlerde birlikte zaman geçirme, mektuplaşma gibi yöntemler, kardeşler arası bağı koruyabilir. Ebeveynlerin bu süreci destekleyici rol oynaması, çocukların duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasında önem taşıyor.

Boşanmanın etkileri yaşa, kişiliğe ve cinsiyete göre değişiyor

Her çocuk boşanmayı ve kardeşinden ayrılmayı farklı şekillerde deneyimliyor. Küçük çocuklar ayrılığı anlamakta zorlanırken, kendilerini suçlayabilir. Ergenler öfke, isyan veya içe kapanma gibi tepkiler verebilir. Kız çocuklarında içedönüklük, erkek çocuklarda ise saldırganlık gibi davranışsal yansımalar daha sık görülüyor. İçedönük çocuklar kardeş eksikliğini daha derinden yaşarken, dışadönük çocuklar bu boşluğu sosyal çevreyle telafi etmeye çalışsa da yüzeysel ilişkilerle duygusal boşluğu doldurmak zor olabilir.

Kardeşlik bağı, gelecekteki ilişkilerin temelini oluşturur

İnci Nur Ülkü, kardeşliğin yalnızca bir ailevi bağ olmadığını, aynı zamanda çocuğun gelecekteki tüm ilişkilerini şekillendiren temel bir yapı taşı olduğunu ifade ediyor. Bu bağın korunması, çocuğun sadece çocukluk döneminde değil, yetişkinlikte de daha sağlıklı ilişkiler kurmasına katkı sağlıyor. “Aileler, kardeş ayrılığının çocuklar üzerindeki etkilerini fark etmeli ve duygusal bağları destekleyici adımlar atmalı. Kardeşlik, iyileştirici ve güçlendirici bir bağdır, korunması gerekir” diyor.

www.iyipsikolog.com