İzmir İçin Uyarı: Kumandan Çok, Asker Yok… Gelecek Nesillerin İşi Zor
Koordinasyon Eksikliği: “Arkas, Folkart, Olten... Sonra Şaşkın Şaşkın Bakıyoruz”
Editor1
İzmir İçin Uyarı: “Kumandan Çok, Asker Yok… Gelecek Nesillerin İşi Zor”
YEREL GÜNDEM / İZMİR
İzmir’in sorunlarına dikkat çeken eleştiriler, iş dünyasında yankı uyandırmaya devam ediyor. Kentimiz İzmir Derneği Başkanı Uğur Yüce, İzmir’i “Meksika Ordusu”na benzeterek, şehrin yönetimindeki dağınıklığı ve koordinasyon eksikliğini sert bir şekilde eleştirdi. Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği eski Başkanı Sıtkı Şükürer’in “İzmir bize güzel” başlıklı yazısı ise kentte tartışmalara neden oldu.
İzmir’de Çok Başlılık: Kumandan Var, Asker Yok
Uğur Yüce, İzmir'in sorunlarını vurgularken, şehirde çok sayıda “kumandan” olduğunu ancak yeterli “asker” bulunmadığını belirtti. Yüce, “Bu çok başlılık devam ettikçe, bugünü ve kendini kurtarma yaklaşımı sürdükçe korkarım bizlerden sonra gelen nesillerin işi çok zor olacak,” diyerek İzmir’in geleceği için endişelerini dile getirdi. Şehirdeki liderlerin koordinasyon eksikliği ve uzun vadeli planlar yerine kısa vadeli çözümlerle hareket etmesi, gelecekte İzmir’i zorlayacak gibi görünüyor.
Sıtkı Şükürer’in Eleştirileri Gündemde: “İzmir Sadece Bize Güzel”
Sun Bağımsız Denetim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer’in kaleme aldığı “İzmir bize güzel” başlıklı köşe yazısı, kentte büyük yankı uyandırdı. Şükürer, Körfez kirliliği, çarpık yapılaşma ve altyapı sorunlarına dikkat çekerek, İzmir’in eski ihtişamını kaybettiğini belirtti. “İzmir 60 yıl öncesine kadar Akdeniz'in incisi konumunda, biblo-kentti,” diyen Şükürer, “O çok sevdiğimiz, toz konduramadığımız İzmir sadece bize güzel,” ifadesiyle, şehrin sorunlarını gözler önüne serdi.
“Artık Bize Bile Güzel Değil”
Şükürer’in eleştirilerine destek veren Uğur Yüce, İzmir’in artık “kendilerine bile güzel gelmediğini” ifade etti. Yüce, “En az 20 yıldır enstitü olarak, 12 yıldır da TARKEM olarak bu şehir için mücadele ediyoruz. Ancak geldiğimiz nokta ortada. Ege Genç İş İnsanları Derneği dışında bu tarihi alanlara destek veren tek bir kurum ya da büyük şirket yok,” diyerek, kentteki büyük projelere olan ilgi eksikliğini vurguladı.
Koordinasyon Eksikliği: “Arkas, Folkart, Olten... Sonra Şaşkın Şaşkın Bakıyoruz”
İzmir’in geleceği için atılan adımların yetersiz olduğunu belirten Yüce, şehirdeki büyük şirketlerin ve kurumların projelere gereken ilgiyi göstermediğini dile getirdi. “Arkas diyoruz, Folkart diyoruz, sonra şaşkın şaşkın birbirimize bakıyoruz,” sözleriyle, İzmir’deki projelerin sözde kaldığını ve yeterli somut adım atılmadığını ifade etti. Yüce, şehirdeki çok başlılığın, koordinasyon eksikliğinin ve somut projelere olan ilgisizliğin, gelecek nesiller için ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtti.
İzmir’in Geleceği İçin Eleştiri ve Öneriler
Uğur Yüce, İzmir’de uzun yıllardır devam eden sorunların çözülmemesinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını dile getirirken, Sıtkı Şükürer’in yazısının bu gerçekleri ortaya koyduğu için önemli olduğunu vurguladı. Yüce, İzmir’in geleceği için somut projelere ve işbirliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, şehrin sorunlarına çözüm bulunmaması halinde gelecek nesillerin işinin çok zor olacağına dikkat çekti.
Yatırım ve Destek Eksikliği: Sadece Laf, İcraat Yok
Yüce, İzmir’in sorunlarının çözülmesi için büyük şirketlerin ve yatırımcıların daha fazla destek vermesi gerektiğini ifade etti. “Bu şehirde sadece laf üretiliyor, icraat yok,” diyerek, İzmir’in tarihi ve kültürel mirasının korunması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. İzmir'in turizm, kültür ve ekonomi potansiyeline rağmen, somut adımların atılmaması ve projelere olan ilgisizliğin, şehrin geleceğini olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulundu.
İzmir İçin Gelecek Nesillerin Görevleri: Daha Çok Çalışmak Gerekiyor
İzmir’in geleceği için yapılan bu eleştiriler, kentteki iş insanları ve yöneticiler tarafından dikkate alınması gereken bir uyarı olarak görülüyor. Uğur Yüce’nin “Meksika Ordusu” benzetmesi, İzmir’in sorunlarının çözülmesi için daha fazla işbirliği, koordinasyon ve liderliğe ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Özellikle genç nesillerin, İzmir’in sorunlarıyla başa çıkmak için daha fazla çalışması ve şehri yeniden eski ihtişamına kavuşturmak için somut adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç: İzmir’in Gerçekleri ve Geleceği
Uğur Yüce ve Sıtkı Şükürer’in eleştirileri, İzmir’in karşı karşıya olduğu sorunların ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Körfez kirliliği, altyapı eksiklikleri, çarpık yapılaşma ve yatırım eksikliği, İzmir’in geleceğini tehdit eden önemli sorunlar olarak öne çıkıyor. Bu sorunların çözülmesi için ise İzmir’in liderlerinin ve iş dünyasının daha fazla sorumluluk alması, projelere destek vermesi ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir İzmir bırakmak için çaba göstermesi gerekiyor.
İzmir, tarih boyunca Akdeniz’in incisi olarak tanınmış bir şehir olsa da, bugün karşı karşıya olduğu sorunlar bu ihtişamın gölgelenmesine neden oluyor. Eleştiriler, İzmir’in geleceği için bir uyarı niteliğinde ve şehrin yeniden hak ettiği konuma ulaşması için daha fazla işbirliği ve çaba gerektiğini gösteriyor.
