İmamoğlu’nun Diploması ve Kurultayı Yok Hükmünde mi Sayılacak?
Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması ve CHP kurultayı süreci, mutlak butlan tartışmasıyla yok hükmünde sayılabilir. Hukuki süreçler, İmamoğlu’nun siyasi geleceğini belirleyebilir.

İmamoğlu’nun Diploması ve Kurultayı "Yok Hükmünde" mi Sayılacak?
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Hukuki Terim Siyaset Gündeminde: Mutlak Butlan
İstanbul’un eski Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması üzerindeki tartışmalar, yalnızca eğitim geçmişiyle sınırlı kalmadı. Hukuk literatürünün en keskin tanımlarından biri olan "mutlak butlan", İmamoğlu’nun siyasi geleceğini de şekillendirecek bir kavram olarak Türkiye gündeminin merkezine oturdu.
Mutlak butlan, hukuki bir işlemin baştan itibaren geçerlilik şartlarından yoksun olması anlamına geliyor. Bu tür işlemler "yok hükmünde" kabul ediliyor; yani hiç yapılmamış sayılıyor. Dolayısıyla bu işlemlerden doğan hiçbir hak veya kazanım geçerli olmuyor.
Diplomada Ciddi Usulsüzlükler İddiası
İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş sürecinde çok sayıda hukuksuzluk tespit edildiği ileri sürüldü. Hukukçulara göre bu geçiş işlemi hem yetkisizlik hem de açık hatalar nedeniyle geçersiz sayılabilir. Girne’de bir apartmanda faaliyet gösteren Southeastern University adlı kuruma dayanan yatay geçiş sürecinde, YÖK’ün tanımadığı bir kampüs üzerinden diploma alınması süreci, en başından beri hukuki zemine dayanmıyor.
Belgelerde tahrifat iddiaları, geçersiz not ortalamaları, eksik belgeler, sahte kurum beyanları ve kayıp puan listeleri, bu diploma sürecinin hukuki meşruiyetini tamamen ortadan kaldırıyor. İddiaya göre İmamoğlu’nun bu süreçte siyasi referanslardan destek aldığı ve bazı öğrencilerin de benzer şekilde geçiş yaptığı belirtiliyor.
Kurultay Süreci de "Yokluk" Tartışmasına Dahil Edildi
Sadece diploma değil, CHP’de gerçekleşen kurultay süreci de "mutlak butlan" kapsamında ele alınıyor. Delege yapısında rüşvet ve irtikap iddialarıyla yapılan delege avcılığı sonucu kazanılan seçimlerin de baştan itibaren geçersiz sayılabileceği ileri sürülüyor. Hukuki kaynaklar, bu durumun ilerleyen süreçte CHP içi dengeleri de değiştirebileceğini belirtiyor.
Yolsuzluk, Rüşvet ve Teşkilat İddiaları
İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturmalarda yalnızca diploma meselesi değil, belediyecilik dönemiyle ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddiaları da yer alıyor. Belgeler, tanık ifadeleri ve itiraflar doğrultusunda İmamoğlu’nun yalnızca bireysel işlemleri değil, siyasi organizasyonel yapısının da soruşturma konusu olduğu ifade ediliyor.
CHP'de Kılıçdaroğlu Gölgesi
İddialar arasında dikkat çeken bir diğer unsur, Ekrem İmamoğlu’nun CHP içinde Özgür Özel’i destekleyerek genel başkanlık koltuğuna oturtması ve bunu ilerideki hedefleri için stratejik olarak kullanması. İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu ile yakın ilişkisini sürdüren bir figür olarak perde arkasından parti içi dengeleri yönlendirdiği savunuluyor.
Kamuoyu ve Hukuk Sürecinin Takibinde
İmamoğlu’nun siyasi geleceği, bu iddiaların nasıl sonuçlanacağına bağlı olarak şekillenecek. Eğer mahkemeler yatay geçiş işleminin mutlak butlanla malul olduğunu tescil ederse, diploma da dahil olmak üzere İmamoğlu’nun elde ettiği tüm hakların iptali gündeme gelebilir. Bu durumda hem geçmişteki görevleri hem de gelecekteki adaylıkları tartışmalı hale gelebilir.
Toplumun büyük kısmı, bu sürecin siyasi mi yoksa hukuki mi olduğu konusunda ikiye bölünmüş durumda. Ancak tartışmaların geldiği boyut itibarıyla, Ekrem İmamoğlu’nun sadece diploması değil, kurultayla kazandığı tüm siyasi pozisyonlarının da hukuki geçerliliği ciddi biçimde sorgulanıyor.
Kaynak: Fuat Uğur / TV100