Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi’nde Skandal Üstüne Skandal: Anne ve Bebek Sağlığı Tehlikeye Atılıyor

İzmir Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi’nde doğum sürecinde yapılan hatalı teşhisler, yasalara aykırı ücret talepleri ve etik dışı uygulamalar kamuoyunda tepkilere neden oluyor. Hastalar çözüm bekliyor.

Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi’nde Skandal Üstüne Skandal: Anne ve Bebek Sağlığı Tehlikeye Atılıyor

Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi’nde Skandal Üstüne Skandal: Anne ve Bebek Sağlığı Tehlikeye Atılıyor

BİLGE DOKTOR / İSTANBUL

Doğum Sürecinde Yapılan Hatalar ve Ticari Yaklaşım Tepki Çekiyor

İzmir’in merkezinde uzun yıllardır hizmet veren Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi, son aylarda artan hasta ve hasta yakını şikayetleriyle gündeme oturdu. Kamuoyuna yansıyan onlarca olayda, doğum gibi kritik bir sürecin yönetiminde ciddi hataların yapıldığı, etik dışı uygulamalara başvurulduğu ve hasta haklarının görmezden gelindiği öne sürülüyor. Şikayetlerin odağında; yanlış taburcu kararları, doğmamış bebekler hakkında aceleci teşhisler, yasalara aykırı ücret talepleri ve yetersiz bilgilendirme yer alıyor.

Doğum Başlamışken Taburcu Ettiler: “İçime Sinmedi, Şehir Hastanesi’ne Gittik”

Osman adlı hasta yakını, 38+2 haftalık hamile eşinin sabaha karşı başlayan kanaması sonrası Çınarlı Hastanesi’ne başvurduklarını belirtti. Yapılan muayene sonrası yatış kararı alınsa da, sadece bir saat içinde doğumun başlamadığı gerekçesiyle taburcu edildiklerini söyledi. Şüpheleri üzerine şehir hastanesine başvuran Osman, burada doğumun başladığının anlaşıldığını ve eşinin acilen doğuma alındığını aktardı. Bu olay, hastanenin doğum sürecindeki klinik karar verme yeterliliğini sorgulatıyor.

Sağlıklı Bebeğe Kürtaj Önerisi: “Muayene Etmeden Ses Kaydıyla Karar Verdi”

Ceyda adlı hasta ise ilk hamilelik sürecinde yaşadıklarını “şok edici” olarak tanımlıyor. Beta hCG değerindeki düşüş nedeniyle doktorun muayene dahi etmeden, ses kaydı göndererek kürtaj yapılması gerektiğini ilettiğini belirtiyor. Ancak başka bir hastanede yapılan değerlendirmede bebeğin sağlıklı olduğu ve gebeliğin normal seyrettiği tespit edilmiş. Bu tür vakalar, hatalı teşhislerin bir cana mal olabileceğini gözler önüne seriyor.

28 Günlük Yeni Doğan Bebekten Ücret Talebi: “Hukuksuz ve İnsanlık Dışı”

Sağlık Bakanlığı’nın genelgelerine göre doğum sonrası 28 gün içinde yenidoğan bebeklerin özel hastane muayeneleri SGK tarafından karşılanıyor. Ancak hastanenin bu yasal çerçeveye rağmen bebek muayeneleri için ailelerden 800–900 TL arası ücret talep ettiği ve itirazlara rağmen ödeme zorunlu tutulduğu birçok hasta tarafından belgelerle ifade ediliyor. Hatta bazı işlemlerde kartla ve nakit olmak üzere çifte tahsilat yapıldığı belirtiliyor.

Sigorta Süreci Yalanları ve Fahiş Fiyat Uygulamaları

Esra adlı hasta, küçük bir cerrahi müdahale için hastaneye başvurduğunda sigorta işlemlerini üstlenen görevlinin sigortaya başvuru yapmadığı halde “başvurduk” şeklinde yalan söylediğini iddia etti. Bu yalanı hastanenin doktorunun da desteklediğini ve önce 22.000 TL olarak belirlenen operasyon ücretinin kısa sürede 30.000 TL’ye çıkarıldığını belirtti. Gerçek sigorta durumunu araştıran hasta, aslında büyük kısmın karşılanabileceğini öğrenince yaşadığı güven kaybını kamuoyuyla paylaştı.

Bilgilendirme Eksikliği ve Ticari Yönlendirmeler

Lara adlı hasta, hamileliğin kritik döneminde yapılan ikili tarama testine randevu gecikmesi nedeniyle giremedi. İşi dolayısıyla birkaç gün sonrasına randevu alan Lara, doktorun bu sürede testin süresinin dolacağını belirtmediğini, gittiğinde “artık yapılmaz” cevabıyla karşılaştığını anlattı. Derya isimli başka bir hasta da, glikoz yükleme testi için hastane kantininden alınması istenen glikoz şişesinin tanesinin 100 TL olduğunu ve bu uygulamanın tamamen ticari amaçlı olduğunu ifade etti.

Annelik Sürecine Yakışmayan Bir Sistem Sorunu

Tüm bu örnekler, Çınarlı Kadın Doğum Hastanesi’nin yalnızca birkaç bireysel hata değil, bütünsel bir sistem sorunuyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Doğum gibi hassas ve yüksek riskli bir tıbbi süreçte, hastaların maddi kazanç uğruna bilinçsizce yönlendirilmesi, sağlık sisteminin temeline ciddi bir tehdit oluşturuyor. Şeffaflık, etik tıbbi kararlar ve hasta odaklı yaklaşımın yeniden tesis edilmesi, bu alandaki güven krizini aşmak için elzem.

www.bilgedoktor.com