21. Yüzyılda Hz. Muhammed’in Karikatürünü Yapmak: İnsaf Nerede?

21. yüzyılda Hz. Muhammed’in karikatürle hedef alınması tartışılıyor. Emin kişiliği, kadın hakları, adaleti ve insanlık için örnek liderliğiyle tanınan Hz. Muhammed’in hâlâ yeterince anlaşılamaması eleştiriliyor.

Editor1

Jul 1, 2025 - 01:09

21. Yüzyılda Hz. Muhammed’in Karikatürünü Yapmak: İnsaf Nerede?

YUSUF İNAN YAZDI...

21. Yüzyılda Hz. Muhammed’in Karikatürünü Yapmak: İnsaf Nerede?

Emin Sıfatıyla Tarihe Geçmiş Bir İnsan

Hz. Muhammed, daha peygamber olmadan önce bile çevresindekiler tarafından “Muhammed-ül Emin” olarak anılmış, güvenilirliğin ve dürüstlüğün timsali bir insandı. Mekke’nin en zengin kadını Hz. Hatice, çok büyük bir servetini, kervanlarını ona emanet etti. Hz. Muhammed ise bu güveni boşa çıkarmadı, kazancını daima ihtiyaç sahipleriyle paylaştı. O kadar yüksek bir ahlaka sahipti ki, insanlar peygamberliğini kabul etmese bile “emin” vasfını teslim etmekten geri duramadılar.

Kadınlara ve Çocuklara Hayat Veren Devrimci

Hz. Muhammed’in en büyük insani devrimlerinden biri, kadınlara ve kız çocuklarına verdiği değerdi. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, kadınların adeta bir eşya gibi alınıp satıldığı bir toplumda onların insanca yaşama hakkını savundu. “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyerek kadının onurunu tarihte eşi benzeri görülmemiş bir yere taşıdı. Bu, kadın hakları açısından insanlık tarihinin gördüğü en büyük düşünce sıçramalarından biriydi. Hz. Muhammed, yalnızca Müslümanların değil, tüm insanlığın kadınları özgür bireyler olarak görmesine öncülük etti.

Merhamet, Adalet ve Eşsiz Liderlik

O sadece bir din peygamberi değil, halkının içinde yaşayan, onların acılarını paylaşan bir liderdi. 63 yıllık ömründe yalnızca 2,5 yıl savaşmak zorunda kaldı. Teslim olanlara kılıç kaldırmadı, dul kadınları, yetimleri, yoksulları korudu. Halk açken kendisi karnına iki taş bağlayarak açlığını bastırdı, kapısına kapı yerine bir perde astı. Hz. Muhammed’in gösterdiği liderlik modeli, 14 asır sonra bile ulaşılmamış zirve bir merhamet ve adalet ölçüsü sunuyor.

Karikatürle İtibarsızlaştırma Girişimleri

Yirmi Birinci Yüzyılda, böylesine mükemmel bir insanın karikatürlerle aşağılanmaya çalışılması büyük bir insafsızlık değil midir? İnsanoğlu, kendisini kurtaracak bir lidere bu kadar mı nankör olur? Barış, huzur, refah derken, mutluluğa ve ölümsüzlüğe giden yolu gösteren bir rehbere karşı bu ilgisizlik, çağımızın en büyük görgüsüzlüklerinden biri değil midir? İfade özgürlüğü bahanesiyle nefret ve provokasyon yaymak, Hz. Muhammed gibi bir barış elçisine saldırmak aslında tüm insanlığa yapılan bir hakarettir.

Modern Dünyada Barışa Hasret İnsanlık

Bugün teknoloji çağındayız. Bilgi saniyeler içinde yayılıyor ama hâlâ zulüm sona ermedi. Rusya, Ukrayna’yı işgal ediyor; İsrail, Gazze’de çocukları öldürüyor; Suriye, Libya, Irak’ta insanlar birbirini boğazlıyor. Hz. Muhammed’in “bir cana kıymayın” diye yüzyıllar önce yaptığı çağrı, hâlâ dünyada yankılanamadı. Onun barışa, merhamete, adalete dayalı mesajı bugün bile ihtiyaç duyduğumuz en güçlü reçetedir.

Karikatür Değil, Örnek Alınacak Bir Hayat

Hz. Muhammed, dürüst gençleri etrafına topladı, onlarla yepyeni bir toplum inşa etti. Bugünün en kaliteli gençlerinden bile daha idealist ve vicdanlıydılar. O, çağını aşan bir lider, bir baba, bir eş, bir dede, bir yönetici, bir bilge, bir devrimciydi. Getirdiği Kur’an’a meydan okunamadı, sözleri hâlâ tazeliğini koruyor. Onun sunduğu değerlerin 21. Yüzyılda bile gerçek anlamda kavranmaması, insanlığın eksikliğidir.

Hz. Muhammed’e dair saygıyı hâlâ koruyamamak, aslında insanın kendisine yapacağı en büyük kötülüktür. Çünkü Hz. Muhammed’in mesajı, yalnız Müslümanları değil, tüm insanlığı kurtaracak kadar evrensel ve derindir. Karikatürlerle değil, ders alınarak ve hayranlıkla anılması gereken bir isimdir.

Böyle bir lideri, böyle bir babayı, böyle bir insan hakları savunucusunu hâlâ tanımamak; barışın, huzurun, refahın, hatta mutluluğun ve manevi ölümsüzlüğün yolunu açan bir rehbere böylesine ilgisiz kalmak büyük bir görgüsüzlüktür. Onu hâlâ anlayamayan insanlık, daha çok acı çekmeye mahkûmdur.