Kürt Açılımında Yeni Süreç: Silahsız Çözüme Doğru mu?

Türkiye’de yeni bir Kürt açılımı süreci mi başlıyor? Ali Bayramoğlu, silahların gölgesinden siyasete geçiş arayışlarını, devlet-Öcalan ilişkisini ve sürecin Türkiye ile Ortadoğu’daki yansımalarını değerlendiriyor.

Kürt Açılımında Yeni Süreç: Silahsız Çözüme Doğru mu?

Kürt Açılımında Yeni Süreç: Silahsız Çözüme Doğru mu?

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Türkiye’de Kürt meselesi ve çözüm süreci yeniden gündemde. Son gelişmeler, devletin ve ilgili aktörlerin geçmişten farklı bir yaklaşıma yöneldiğine işaret ediyor. Ancak süreç hala belirsizliklerle dolu. Kürtlerin yaşadığı diğer ülkelerdeki gelişmeler ve Türkiye’deki siyasi dinamikler, bu sürecin geleceği açısından belirleyici olacak.

Silahsız Çözüm ve Yeni Dönemin Dinamikleri

Türkiye’nin Kürt meselesindeki temel açmazı, silahlı hareketlerin varlığı ve bunların siyasete nasıl entegre edileceği konusuydu. Devletin önceki süreçlerde benimsediği güvenlik odaklı yaklaşım zaman zaman müzakerelerle dengelenmeye çalışıldı. Ancak şu anki yeni hamle, geçmişin aksine daha kapalı bir şekilde ilerliyor.

Kürtlerin yaşadığı diğer ülkelerdeki gelişmeler de Türkiye’deki süreci etkileyen faktörlerden biri. Irak Kürdistan Bölgesi kendi yönetim modelini oturtmuş durumda. Suriye’de Kürtlerin siyasi ve askeri varlığı uluslararası güçler tarafından kabul ediliyor. Türkiye’de ise DEM gibi siyasi partiler, Kürtlerin taleplerini güçlü bir şekilde temsil etmeye devam ediyor.

Yeni sürecin temel hedeflerinden biri, Kürt hareketlerini siyasallaştırarak silahtan arındırmak. Bu durum hem Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından hem de Kürt siyasi hareketlerinin meşru bir zeminde güçlenmesi açısından kritik bir öneme sahip.

Devlet, Öcalan ve Kürt Siyasi Hareketi

Kapalı kapılar ardında süren görüşmelere dair kesin bilgiler olmasa da, sürecin devlet, Abdullah Öcalan ve Kürt siyasi aktörleri arasında yeni bir denge arayışı üzerine kurulduğu iddia ediliyor. Kürt tarafı, Öcalan’ın açıklamalarının devlete yönelik bir boyun eğme olmadığını vurgularken, iktidar bu süreci bir lütuf olarak sunmaya devam ediyor.

Bu noktada Türkiye'deki milliyetçi ve ulusalcı kesimler sürece tepkili. Özellikle Öcalan'la herhangi bir görüşme yapılması ihtimali dahi tepki çekiyor. Öte yandan iktidar bloğu, sürecin kamuoyunda bir “müzakere” olarak algılanmasını engellemek için temkinli bir söylem kullanıyor.

2013-2015 Çözüm Sürecinden Farklı mı?

Mevcut süreç, 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinden farklı bir karakter taşıyor. O dönemde görüşmeler ve süreç daha açık bir şekilde yürütülmüş, kamuoyuna sunulmuştu. Ancak bugün gelişmeler daha kapalı bir şekilde ilerliyor.

Bu kapalı yürütülen süreç, tarafların temkinli yaklaştığını ve sürecin gidişatına göre hamle yapacağını gösteriyor. Kamuoyuna açıklanan bilgiler sınırlı olsa da, bu hamlenin Kürt meselesinde yeni bir dönemi başlatabileceği konuşuluyor.

Sonuç: Kürt Sorununda Yeni Bir Sayfa mı Açılıyor?

Ortadoğu’daki dinamikler değişirken, Kürt meselesi de ulusal ve uluslararası dengelerin bir parçası haline gelmeye devam ediyor. Türkiye’nin bu yeni süreçte nasıl bir yol izleyeceği ve bu sürecin siyasi arenada nasıl bir yankı uyandıracağı önümüzdeki günlerde netleşecek.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Ali Bayramoğlu / Karar