Karabağlar Belediyesi’nde skandal ihale: Doğmamış şirkete 4 gün önceden sözleşme

Karabağlar Belediyesi’nde henüz kurulmamış bir şirkete ihale verilmesiyle başlayan skandal, yerel yönetimlerin etik sınırlarını ve siyaset içi çatışmaları yeniden gündeme taşıyor.

Karabağlar Belediyesi’nde skandal ihale: Doğmamış şirkete 4 gün önceden sözleşme

Karabağlar Belediyesi’nde skandal ihale: Doğmamış şirkete 4 gün önceden sözleşme

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Henüz kurulmamış şirkete imzalı iş: Kamu vicdanı, hukuk ve siyaset sessiz

İzmir Karabağlar Belediyesi’nde yaşanan bir organizasyon skandalı, yerel yönetimlerde şeffaflık ve etik yönetim tartışmalarını yeniden alevlendirdi. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı için düzenlenen etkinlik kapsamında, belediyenin 10 Mayıs 2024’te sözleşme imzaladığı organizasyon şirketinin 14 Mayıs 2024’te kurulduğu ortaya çıktı. Kayıtlara göre henüz resmi varlığı bulunmayan bir şirketle sözleşme imzalanması kamu yönetiminde “kehanetle iş yapma” ya da “planlı usulsüzlük” tartışmalarına yol açtı.

İhale var, şirket yok: Hukuka meydan okuyan doğrudan temin

Skandal bununla da sınırlı değil. İddialara göre Karabağlar Belediyesi, öncesinde ihale yapılmış olmasına rağmen işi, yeni kurulan şirkete doğrudan temin yoluyla verdi. İhale hukuku, doğrudan temin yöntemini ancak istisnai durumlarda öngörürken, burada standart prosedürlerin hiçe sayıldığı ileri sürülüyor. Tüm bu gelişmelere rağmen konuyla ilgili olarak savcılık ya da İçişleri Bakanlığı’ndan herhangi bir soruşturma açıklaması yapılmadı.

Karabağlar fiilen bir aile şirketi mi?

Kulislerde konuşulan bir diğer önemli başlık ise Karabağlar Belediyesi’nin yönetim kadrolarına hâkim olduğu iddia edilen Uğantaş ailesi. Belediye Başkanı Helil Kınay’ın en yakınındaki isimlerden biri olan Burcu Uğantaş, başkan yardımcılığı görevini yürütüyor. Kar-Bel adlı iştirak şirketinin başında Koray Uğantaş bulunurken, Tuncay Uğantaş’ın da karar süreçlerinde etkili bir figür olduğu belirtiliyor. “Karabağlar Belediyesi’ni CHP değil Uğantaş A.Ş. yönetiyor” yorumları sosyal medyada geniş yankı buldu.

Muhalefet mi, iç denge savaşı mı? AK Parti içinde sessizlik krizi

Skandalın siyasal boyutları da en az usulsüzlükler kadar çarpıcı. Belediye meclisinde AK Parti grubu bazı belediye kararlarına itiraz etse de, Karabağlar AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Uzun’un bu direnişe destek olmak yerine Başkan Kınay’a zımni destek verdiği öne sürülüyor. AK Parti meclis üyelerinin, ilçe başkanları tarafından baskıya uğradıkları ve “CHP’li başkandan çok CHP’li gibi davranıyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundukları iddia ediliyor. Bu durum AK Parti teşkilatında iç çatışmalara yol açarken, seçmen gözünde muhalefetin güvenilirliğini zedeliyor.

Siyasi etik alarm veriyor: Seçmen kime güvenecek?

Karabağlar’da yaşananlar, yalnızca bir belediyedeki yolsuzluk iddialarını değil, Türkiye’deki muhalefet-iktidar çizgisinin nasıl bulanıklaştığını da gösteriyor. Bir yandan CHP’li yönetimin sorgulanmayan icraatları, diğer yandan kendi tabanının beklentilerinden uzaklaşan AK Parti ilçe başkanlığı, seçmende “gerçek muhalefet kim?” sorusunu doğuruyor.

İddialar yargıya taşınmazsa ne olur?

Uzmanlara göre, bu tür dosyaların soruşturulmadan kapanması yerel demokrasiyi zedelerken, siyasette hesap verilebilirlik ilkesini de erozyona uğratıyor. Aynı zamanda partiler içindeki iç denetim mekanizmalarının zayıflığını ortaya koyuyor. Karabağlar örneği, belediye meclislerinin ve parti teşkilatlarının nasıl işlediği konusunda yeni düzenleme ve gözetim ihtiyacını bir kez daha gündeme getiriyor.

www.yerelgundem.com


Kaynak: Ege Postası