İzmir’den Manisa’ya, Ahmet Piriştina’dan Ferdi Zeyrek’e Suikast İddiası!

CHP’li başkanlar Ahmet Piriştina ve Ferdi Zeyrek’in benzer şekilde hayatlarını kaybetmesi, kamuoyunda suikast ve siyasi cinayet iddialarını yeniden gündeme getirdi. Yazıda iki ölüm arasındaki çarpıcı benzerlikler, tehdit açıklamaları ve CHP içindeki güç savaşları ele alınıyor.

Editor1

Jun 10, 2025 - 19:39 Updated: Jun 11, 2025 - 02:22

İzmir’den Manisa’ya, Ahmet Piriştina’dan Ferdi Zeyrek’e Suikast İddiası!

YUSUF İNAN YAZDI...

İzmir’den Manisa’ya, Ahmet Piriştina’dan Ferdi Zeyrek’e Suikast İddiası!

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Oktay Saral, konuya ilişkin olarak, “Kendisinin tehdit edildiğini bildiren bir açıklaması olmuştu. Bu sır perdesinin bir an evvel aralanması gerekmektedir. Eğer bir suikast durumu varsa, gereken en ağır ceza verilmelidir,” şeklindeki açıklamasıyla dikkat çekti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan en üst düzeyde böyle bir açıklamanın gelmesi gerçekten önemli.

Çünkü Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in ölümü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’nın ölümüne çok benziyor.

Ahmet Piriştina’nın ölümünden sonra Hürriyet Gazetesi’nde çıkan haberden bir bölüm:

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Piriştina (52), Karşıyaka’daki evinde kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

İki dönemdir belediye başkanlığı görevini yürüten Piriştina, 28 Mart seçimlerinde CHP'den aday olup kazanmıştı. CHP lideri Baykal, ölüm haberi üzerine grup toplantısını ve Brüksel gezisini iptal etti. Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Erdoğan, Baykal’a başsağlığı dileğinde bulundu.

İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, vefat eden Büyükşehir Belediye Başkanı Piriştina’yı, lojmanda koruması ve şoförünün yerde yatar halde bulduğunu bildirdi.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatına dair Hürriyet Gazetesi’ndeki haber:

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, elektrik akımına kapılan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in hayatını kaybettiğini duyurdu.

Bakan Memişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Yaşadığı kaza sonucu kaldırıldığı hastanede bir süredir tedavi gören Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.” ifadelerini kullandı.
48 yaşındaki Zeyrek, Keçiliköy Mahallesi’ndeki evinin bahçesindeki havuzun makine dairesinde oluşan bir arızayı kontrol etmek isterken elektrik akımına kapılmıştı. Ağır yaralanan Zeyrek, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

Her iki başkanın ölümü de birbirine benziyor, değil mi?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina 52 yaşındaydı; Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise 48 yaşında. İkisi de genç, idealist, CHP’li, çok sevilen ve sıradışı planları olan belediye başkanlarıydı.

Dürüst kimlikleriyle dikkat çekiyorlardı ve bir gün CHP’nin başına geçebilecek isimler olarak görülüyorlardı.

Ferdi Zeyrek’in tehdit açıklamaları medyada bu şekilde yer aldı:

3 Aralık 2024’teki bir konuşmasında, tehdit edildiğini belirttiği ortaya çıktı. Zeyrek bu konuşmasında, “Ne tehditlere boyun eğerim, ne istenen paraları veririm,” demişti.

Bir basın toplantısında, bazı çevrelerin kendisine baskı uyguladığını ve ihaleler üzerinden tehdit edildiğini söylemişti:
“Ben ne istedikleri ihaleleri vereceğim, ne tehditlerle benden istenen paraları vereceğim. Ben bunlara boyun eğecek bir adam değilim.”
Ayrıca, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu da açıklamıştı.

Zeyrek’in bu açıklamayı, ölümünden günler önce de yinelediği ortaya çıktı.

Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu, Zeyrek’in ölümünden yalnızca birkaç gün önce TELE1 Ege Bölge Ofisi’nde kendisiyle bir program için bir araya geldiklerini, Zeyrek’in programda tehditlerden söz ettiğini belirterek, “Olay o kadar sıcaktı ki, biz o programı yayınlayamadan bu feci olay gerçekleşti… Ferdi Başkan aldığı tehditlerden söz etmişti…” dedi.

Önce Ahmet Piriştina’nın ölümüne mercek tutalım:

Piriştina’nın en yakınındaki isim olan dönemin Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi, bu konuda tüm doğruları İzmir Cumhuriyet Savcılığı ve kamuoyu ile paylaşmadı.

İzmir kamuoyunda, Ahmet Piriştina’nın bir suikasta kurban gittiği düşüncesi yaygın. Dönemin İzmir Valisi de bu konuda gerçekleri kamuoyuyla paylaşamadı. Otopsi ve kan analiz sonuçlarıyla ilgili sayısız iddia, İzmir gündeminde uzun yıllardır tartışılıyor.

Ailesi, CHP ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise suikast ve siyasi cinayet iddialarını görmezden geldi. Özgür Özel de bu konuda bir açıklama yapmadı.

“Kurtlar Vadisi” dizisinde de ima edildiği gibi, ihtişamlı bir cenaze töreni düzenlendi.

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için de benzer şekilde ihtişamlı bir cenaze töreni yapıldı.

Ahmet Piriştina ve Ferdi Zeyrek’in ölümleri suikast mıdır, değil midir, siyasi cinayet midir, bunu biz bilemeyiz. Ben bir gazeteci ve yazar olarak, bu iki olay arasındaki benzerlikleri dile getiriyorum.

Şimdi aklımızdaki deli sorular:

Ahmet Piriştina’nın ölümü kime yaradı?

YerelGundem.com’daki köşesinde ve İzmir medyasında yayınlanan köşe yazılarında Erdal İzgi bunu açıkladı.

Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanı olmak için Erdal İzgi’ye gidiyor ve “Param var, belediye başkanı olmak istiyorum” diyor.

Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediye Başkanı seçilmişti. Ahmet Piriştina’nın ölümü sonrası sürpriz bir şekilde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.

Ünlü istihbaratçı Mahir Kaynak ne derdi?

“Bir olay olduğunda, olayın failini bulmak istiyorsanız, olayın sonucunun kime yaradığına bakın.”

Ahmet Piriştina’nın ölümü kime yaradı?

Dönemin Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi’ye ilçe belediye başkanlığı için müracaat eden Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.

İlk icraatı neydi?

Kendi açıklamalarına göre Aziz Kocaoğlu, ilk olarak Ahmet Piriştina’nın ekibini tasfiye etti.

CHP’li bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şaibeli bir şekilde hayatını kaybediyor, yerine gelen başka bir CHP’li başkan, önceki başkanın ekibini tasfiye ediyor.

Erdal İzgi, bildiklerini mezara götürerek iyi insan olmaz... Bu konudaki tüm bilgilerini İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na eksiksiz olarak açıklamak zorundadır.

Bir soru daha:

Ahmet Piriştina ölmeseydi, İzmir nasıl olurdu?
İzmirliler çeyrek asır boyunca dışkı kokularıyla yaşamak zorunda kalır mıydı?
Körfezinde balıkların bile yaşayamadığı bir kent haline gelir miydi?

İzmirliler bu soruların cevabını iyi düşünmeli ve Aziz Kocaoğlu ile ekibinin İzmir’e yaptığı kötülüklerin üstünü örtmemelidir.

İzmirli gazetecilerin suskun kalmasının nedenini herkes biliyor.

Ahmet Piriştina’nın ölümü aydınlatılmadan, Ferdi Zeyrek’in ölümü de aydınlatılamaz.

İki başkanın fotoğraflarını yan yana koyun!

Başkanların fotoğrafları bile birbirine benziyor...

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Oktay Saral’ın suikast ihtimaline dair açıklaması bu nedenlerle çok önemli.

Ahmet Piriştina’nın da Ferdi Zeyrek’in de ölümü, CHP içinde yaşanan bir savaşın izlerini taşıyor...

İzmir Cumhuriyet Savcıları bu izi takip etmeli ve şaibeli ölümleri aydınlatmalıdır.

Ahmet Piriştina Vefat Ettiğinde Yanında Kim Vardı?

Bu sorunun cevabını dönemin Konak Belediye Başkanı Erdal İzgi biliyor. İzmir'deki tüm gazeteci ve yazarlar, siyasetçiler, STK başkanları, Piriştina ailesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanları ve sayısız İzmirli de biliyor...

Ahmet Piriştina gerçekten kalp krizi geçirdiyse, kalp krizini tetikleyen katkı maddesini de o kişi vermiş olabilir mi?

Vermişse, doz aşımına yol açacak şekilde vermesi bir tür suikast girişimi sayılmaz mı?

Yanındaki kişi, Ahmet Piriştina kalp krizi geçirdiğinde ilk kimi aradı?

O isim, neden bu bilgileri yargıdan ve İzmir kamuoyundan gizliyor?

Gurur ve itibar uğruna bir cinayeti örtbas etmek, cinayete ortak olmak değil midir?

Ferdi Zeyrek’in ölümüne, Ahmet Piriştina’nın ölümü penceresinden bakılırsa çok önemli ipuçlarına ulaşılabilir...