İzmir’de Gündem: Basmane Çukuru, Cemil Tugay ve CHP-AKP Tartışmaları

İzmir'in kronik sorunlarından Basmane Çukuru, Cemil Tugay’ın tartışmalı kararları ve CHP-AKP arasındaki çekişmeler, şehrin geleceğini tehdit ediyor. İzmir’in ekonomik ve sosyal sorunlarına dair geniş analiz.

Editor1

Dec 25, 2024 - 01:17 Updated: Dec 25, 2024 - 01:27

İzmir’de Gündem: Basmane Çukuru, Cemil Tugay ve CHP-AKP Tartışmaları

YUSUF İNAN YAZDI...

İzmir’de Gündem: Basmane Çukuru, Cemil Tugay ve CHP-AKP Tartışmaları

İzmir’de yıllardır çözülemeyen Basmane Çukuru meselesi, siyasi tartışmaların ve kayıkçı kavgalarının odağı haline geldi. İzmir’i yönetenlerin ve siyasi partilerin bu önemli meseleye çözüm üretmek yerine birbirlerini suçlaması, şehrin geleceğini tehdit ediyor. İzmir’in ekonomik potansiyeli ve tarihsel zenginliği, kötü yönetim ve çekişmeler nedeniyle heba ediliyor. Üstelik basının büyük kısmı da bu tartışmalar karşısında sessiz kalarak büyük bir sorumluluk altına giriyor.

Basmane Çukuru: İzmir’in “Utanç Çukuru” Neden Çözülemiyor?

Yıllardır “Utanç Çukuru” olarak anılan Basmane Çukuru, İzmir’deki ticari ve siyasi çıkarların çarpıştığı bir alan olarak öne çıkıyor. İzmir Ticaret Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve STK’lar arasında yıllardır bir çözüm üretilmiş değil. Esnaf Odası Başkanı Yalçın Ata’nın "Basmane Çukuru’na AVM yapılırsa esnaf biter" açıklamaları, şehrin kalkınmasının önünde yeni bir engel oluşturuyor. Ancak burada asıl sorun, “yapılmasın” demek yerine alternatif çözümler üretilememesi.

Kemeraltı Çarşısı yıllardır bir ekonomik merkez olarak varlığını sürdürüyor. Ancak bu bölge, plansızlık ve altyapı eksiklikleri nedeniyle cazibesini yitirmiş durumda. Esnafın teknolojiye uyum sağlayamaması ve ticaretin modernleşememesi, İzmir’in ekonomik olarak gerilemesine neden oluyor.

Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi, eskiden bir ticaret merkezi iken bugün hayalet bir siteye dönüşmüş durumda. Üç genç girişimciyi teknolojik altyapı ile dünya pazarlarına açmayı bile düşünmeyen yöneticiler, İzmir’in uluslararası ticaretteki yerini kaybetmesine göz yumuyor.

Cemil Tugay’ın Tartışmalı Kararları

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, hem işçi kıyımları hem de gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın eşinin işten çıkarılması kararıyla hem İzmir’de hem de Türkiye genelinde büyük tartışmalara neden oldu. Tugay’ın, sosyal medya paylaşımları nedeniyle bir gazetecinin eşini işten çıkarması, CHP’nin özgürlük ve demokrasi söylemleriyle çelişiyor.

Hasan Tahsin Kocabaş, İzmir’de basın özgürlüğünün önemli isimlerinden biri olarak tanınıyor. Ancak, Cemil Tugay’ın bu kararları, CHP’nin demokrasi karnesine ciddi zarar verdi. Ak Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın, “CHP’nin söylemleriyle çeliştiğini ve özgürlükler konusunda Ak Parti’yi eleştirirken kendilerinin aynı hataları yaptığını” dile getirdiği açıklamaları, İzmir kamuoyunda geniş yankı buldu.

Aziz Kocaoğlu’nun Mirası ve Bugünkü İzmir

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, görevde olduğu yıllarda yaptığı açıklamalar ve vaatlerle sık sık gündem olmuştu. Özellikle “Konak’ta denize gireceğiz” vaadi, İzmir basını tarafından manşetlere taşınmıştı. Ancak bugün Kordon’da, Konak’ta balıkların bile yaşayamadığı bir Körfez manzarası ile karşı karşıyayız. İzmir, altyapı eksiklikleri ve çevre kirliliği nedeniyle turistik ve ticari potansiyelini yitirmiş durumda.

Arkas Holding ve İzmir’e Katkı Beklentisi

Lucien Arkas, Çeşme’deki doğal sit alanlarını imara açarak ticari kazanç sağlamakta bir sorun görmezken, İzmir’in kalkınması için ciddi bir katkıda bulunmuyor. İzmir’in en büyük ticaret ve sanayi kuruluşlarından biri olan Arkas Holding’in, İzmir’in geleceği için daha fazla sorumluluk alması bekleniyor. Körfez’in kokusunun Arkas Holding’in merkezine ulaşmadığı bir gerçek, ancak bu kokuyu yok etmek için çaba sarf edilmesi gerekiyor.

Ticaret ve Teknolojik Dönüşüm İhtiyacı

İzmir’de esnafın ve küçük işletmelerin teknolojiye uyum sağlayamaması, şehrin ticaretini olumsuz etkiliyor. Esnaf Odası Başkanı Yalçın Ata, AVM’lere karşı çıkmakta haklı olabilir ancak bu durumda İzmir’in ticaretini geliştirmek için nasıl bir çözüm sunacak? Çılgın yapay zeka çağında, küçük işletmelerin dünya pazarına entegre edilmesi için dijital dönüşüme ihtiyaç var.

İzmir’i Lağım Kokularından Kurtarmak

Konak’tan denize girme hayalleri suya düşmüş olabilir, ancak bu İzmir’in geleceğini kurtarma hayalinden vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez. Lağım kokusunun hâkim olduğu bir şehirde gökdelenler yükseliyor olabilir, ancak bu İzmir’i yaşanabilir kılmıyor.

Basın ve İzmir’in Vicdanı

İzmirli gazetecilerin, şehrin bu sorunlarına sessiz kalması büyük bir vebaldir. Üç beş reklam geliri uğruna yanlışlara göz yummak, gazetecilik mesleğine ihanettir. Yerel Gündem gazetesine yapılan baskılar ve gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın ailesine yönelik uygulamalar, İzmir’de basın özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

Sonuç: İzmir’in Geleceği İçin Vizyoner Liderlik Şart

İzmir’in bugünkü sorunları, şehrin kötü yönetimden ve kişisel çıkar çatışmalarından mustarip olduğunu gösteriyor. Basmane Çukuru gibi kronikleşmiş sorunlar, yalnızca vizyoner liderlik ve ortak akılla çözülebilir. İzmir’i yeniden bir dünya şehri haline getirmek, hem siyasi liderlerin hem de halkın ortak sorumluluğudur.

İzmir’de Gündem Saptırma Taktiği: Oklar Karşıyaka Belediyesi’ne Çevrildi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştiriler, bir anda Karşıyaka Belediyesi ve Belediye Başkanı Yıldız Ünsal’a yöneldi. Ancak asıl sorulması gereken, bu bilgilerin nasıl ve neden servis edildiğidir.

Gazetecilerin Rolü Ne?
Karşıyaka Belediyesi’ne dair belgeler ve bilgiler, gazetecilere içeriden gönderiliyor. Yıldız Ünsal’ın yalnızca yakın çevresine aktardığı konuşmalar, doğrudan gazetecilere servis ediliyor. Bu, eleştirilerin organize bir şekilde yönlendirildiğini düşündürüyor.

Gündem Değişiyor mu?
Daha önce Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’nın hedef alındığı gibi, şimdi de Karşıyaka Belediyesi gündeme getiriliyor. Bu durum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik eleştirilerin üzerinin örtülmesi için bir taktik olabilir.

Yıldız Ünsal İçin Ders Niteliğinde
Yıldız Ünsal’ın, eleştirilerin kaynağını ve taşın nereden atıldığını doğru analiz etmesi gerekiyor. Kendi belediyesindeki sorunları göz ardı etmeden, bu eleştirilerin arkasındaki stratejiyi anlamak kritik bir önem taşıyor.

Sonuç olarak, İzmir’de yerel siyasetin kaotik yapısı bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bu süreçte doğru bir strateji belirlemek, belediyeler için hayati bir önem taşıyor.