DEM Parti'den İmralı Teması Çağrısı: Siyasi Partiler Öcalan’la Görüşmeli
DEM Parti, çözüm sürecinin ilerlemesi için tüm siyasi partilere İmralı’da Abdullah Öcalan’la doğrudan görüşme çağrısı yaptı. Koçyiğit, barış için diyalogun şart olduğunu ve Adalet Bakanlığı’nın bu sürece kapı açması gerektiğini belirtti.
Editor1
DEM Parti'den İmralı Teması Çağrısı: Siyasi Partiler Öcalan’la Görüşmeli
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Koçyiğit: Çözüm için diyalogun önü açılmalı
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de gerçekleştirdiği basın toplantısında Türkiye’nin demokratik çözüm süreci açısından yeni bir döneme girmesi gerektiğini vurguladı. Koçyiğit, Kürt sorununun çözümü için tüm siyasi partilerin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşmesi gerektiğini ifade etti.
Koçyiğit, bu görüşmelerin aracısız biçimde gerçekleştirilmesinin, Türkiye’de kalıcı barışa katkı sunacağını belirtti. Adalet Bakanlığı’nın bu sürece kapı açmasının şart olduğunu söyleyen Koçyiğit, diyalogun önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
“Barış için herkes İmralı ile temas kurmalı”
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koçyiğit, Öcalan’ın yalnızca siyasi aktörlerle değil; gazeteciler, kadın örgütleri ve aydınlarla da doğrudan iletişim kurmak istediğini ifade etti. Bu çağrının, Türkiye’nin demokratik geleceğine katkı amacı taşıdığını belirten Koçyiğit, barış sürecinin yeniden yapılandırılması gerektiğini dile getirdi.
“Biz bütün siyasi partilerin Öcalan’la doğrudan görüşmesinin faydalı olacağına inanıyoruz” diyen Koçyiğit, bu temasların yalnızca geçmişte yaşanan çözüm sürecinin değil, gelecekteki toplumsal barış zeminlerinin de inşasına destek olacağını savundu.
Adalet Bakanlığı’na çağrı: Yol açılmalı
Koçyiğit, Öcalan’ın siyasi ve toplumsal çevrelerle diyaloğa açık olduğunu, ancak bunun önündeki en büyük engelin siyasi irade eksikliği olduğunu söyledi. “Bu sürecin başlaması için Adalet Bakanlığı ve hükümet üzerine düşeni yapmalı” diyen Koçyiğit, barış için diyalogun ve çok sesli tartışma ortamının olmazsa olmaz olduğunu vurguladı.
Koçyiğit’e göre, çözüm sürecinin yeniden başlaması için sadece tek taraflı siyasi irade yeterli değil; aynı zamanda toplumsal aktörlerin de dahil olduğu kapsayıcı bir diyalog gerekiyor.
Muhalefet belediyelerine operasyon: “Halk iradesi gaspediliyor”
Koçyiğit, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan adli süreci hatırlatarak, ardından gelen operasyonların muhalefet partilerine karşı sistematik bir baskıya dönüştüğünü söyledi. Bugün itibarıyla 11 CHP’li belediye başkanının tutuklu olduğunu belirten Koçyiğit, bu durumu halkın iradesine açık bir müdahale olarak tanımladı.
“Tutuklamaların çoğu zayıf delillere, itirafçı beyanlarına dayanıyor. Yerel yönetimler doğrudan hedefte. Bu bir hukuk meselesi değil, doğrudan siyasal bir tasfiye girişimidir” dedi. Koçyiğit, bu uygulamaların Türkiye demokrasisinin kırılganlığını derinleştirdiğini ve muhalif iradenin cezalandırılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
DEM’den “çözüm süreci” vurgusu: Yeni bir siyasal iklime ihtiyaç var
Basın toplantısının genelinde Koçyiğit’in en çok üzerinde durduğu mesele, Kürt sorununa ilişkin demokratik çözüm sürecinin yeniden başlaması ve bu sürecin yalnızca kapalı kapılar ardında değil, toplumsal şeffaflık içinde yürütülmesi gerektiğiydi.
Koçyiğit, “Türkiye’nin barışa, demokrasiye, çoğulculuğa ihtiyacı var. Çözüm süreci; sadece Kürt halkı için değil, tüm Türkiye halkları için yeni bir siyasal iklimin kapısını aralayabilir. Bu sebeple, diyalogun yolları sonuna kadar açık tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.
