AK Parti İzmir’de Güç Mücadelesi: Fısıltılar Gerçek mi Oluyor?

AK Parti İzmir teşkilatında güç mücadelesi tırmanıyor. Ceyda Bölünmez Çankırı’nın sert açıklamaları, teşkilat içindeki çatışmaları gün yüzüne çıkardı. İzmir’de başlayan bu süreç, AK Parti’nin genel siyasetini nasıl etkileyecek?

Editor1

Dec 2, 2024 - 04:32 Updated: Dec 2, 2024 - 05:02

AK Parti İzmir’de Güç Mücadelesi: Fısıltılar Gerçek mi Oluyor?

YUSUF İNAN YAZDI...

AK Parti İzmir’de Güç Mücadelesi: Fısıltılar Gerçek mi Oluyor?

AK Parti İzmir teşkilatında sular bir türlü durulmuyor. Konak 8. Olağan İlçe Kongresi, teşkilattaki gerilimleri gün yüzüne çıkaran önemli bir dönemeç oldu. İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın, Konak İlçe Başkanı Mehmet Sait Başdaş’a yönelik sert eleştirileri, zaten çalkantılı olan teşkilat içi dengeleri daha da sarstı. Ancak burada asıl mesele, bu çekişmenin yalnızca İzmir’le sınırlı kalmaması. İzmir’de yaşananlar, AK Parti’nin genelinde de köklü bir dönüşümün sinyallerini veriyor olabilir mi?

İzmir’de Güç Mücadelesi Kimlerle Şekilleniyor?

İzmir’deki AK Parti teşkilatında adeta bir satranç tahtası kurulmuş durumda. Hamza Dağ, Binali Yıldırım, Yaşar Kırkpınar ve Nükhet Hotar gibi güçlü isimler, teşkilatın farklı kutuplarını temsil ediyor. İl Başkanı Bilal Saygılı ise bu satranç oyununda kritik bir noktada duruyor. Ancak her şey bu kadar açık değil; perde arkasında güçlü bir odak, tüm bu isimlerin üzerindeki nüfuzunu artırmak için adımlar atıyor.

Bu odak, İl Başkanı Bilal Saygılı’nın tasfiyesini planlarken, diğer isimlerin de etkisini azaltmaya yönelik operasyonlara başlamış durumda. Amaç, İzmir teşkilatını tamamen kontrol altına almak. Bilal Saygılı’nın ardından Hamza Dağ ve Ceyda Bölünmez Çankırı gibi isimlerin de bu güç odağının hedefinde olduğu konuşuluyor.

Nükhet Hotar: İtibarsızlaştırma Çabalarının Hedefi

Nükhet Hotar, İzmir teşkilatında adeta hedef tahtası haline geldi. Büyükelçi olarak atanması, bu gerilimi azaltmadı; aksine, İzmir’deki etkinliğini kırmak isteyen odakların daha fazla çaba sarf etmesine neden oldu.

Hotar’a yönelik saldırılar, bireysel bir çatışmanın ötesinde, daha büyük bir planın parçası olarak görünüyor. Bu planın temel amacı, teşkilat içinde yeni bir yapı oluşturmak ve bu yapının kontrolünü tamamen ele geçirmek olabilir.

Ceyda Bölünmez Çankırı’nın Mesajı: Uyarı mı, Savaş Çıkışı mı?

Konak İlçe Başkanı Mehmet Sait Başdaş’a yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Ceyda Bölünmez Çankırı, teşkilat içindeki huzursuzluğun bir sembolü haline geldi. Çankırı’nın, “Mevzu makamsa hepiniz ölün, mevzu vatansa hepimiz ölelim” sözleri, sadece bir eleştiri değil, teşkilata yöneltilmiş bir meydan okuma gibi algılanıyor.

Bu açıklamalar, teşkilat içindeki sadakat tartışmalarını da beraberinde getirdi. Çankırı’nın çıkışı, bir uyarı mı yoksa daha büyük bir çatışmanın habercisi mi? İzmir teşkilatındaki kırılma noktalarından biri bu sorunun cevabında saklı.

Erdoğan’sız Bir AK Parti Planı mı?

İzmir teşkilatındaki bu gerilimler, “Erdoğan artık AK Parti’ye zarar veriyor” fısıltılarının yayılmasıyla daha farklı bir boyut kazandı. Bu iddialar, partinin sadece yerel değil, genel siyasette de bir dönüşüm sürecine girdiği şüphelerini doğuruyor.

Erdoğan sonrası bir AK Parti planı mı yapılıyor? Eğer öyleyse, İzmir teşkilatında yaşananlar bu planın ilk adımları olabilir mi? Bu sorular, partinin geleceği açısından oldukça kritik.

Bilal Saygılı’nın Durumu ve İzmir’in Geleceği

Teşkilat içindeki bu mücadeleler, İl Başkanı Bilal Saygılı’nın tasfiye edileceği iddialarını daha yüksek sesle gündeme taşıyor. Saygılı’nın çevresi, bu baskılara karşı durmaya çalışırken, güç odağının etkisi her geçen gün daha fazla hissediliyor.

Saygılı’nın görevden alınması durumunda, İzmir teşkilatını kimin yöneteceği ise büyük bir merak konusu. Ancak burada asıl soru şu: İzmir teşkilatını kontrol altına almak için yapılan bu hamleler, partiyi güçlendirecek mi yoksa daha büyük bir krizin kapısını mı aralayacak?

Sonuç: AK Parti İzmir’de Birlik Sağlanabilir mi?

AK Parti İzmir teşkilatında yaşanan bu çekişmeler, sadece yerel düzeyde değil, genel siyasette de önemli etkiler yaratabilir. İzmir’deki bu kriz, teşkilatın geleceğini belirleyecek önemli bir sınav olabilir.

Peki, AK Parti bu krizden güçlenerek çıkmayı başarabilecek mi? Yoksa İzmir’de başlayan bu ayrışma, partinin geneline yayılarak daha büyük bir sorun mu yaratacak? Bu soruların cevabı, yalnızca İzmir değil, tüm Türkiye siyasetini şekillendirebilir.