Yapay Zeka Çağında Medya Dönüşüyor: Paylaşmaktan Anlatmaya Geçiyoruz
B2Press’in webinarda Ediz Tokabaş, Mert Erkal ve Seçkin Canan yapay zeka çağında içerik üretiminin dönüşümünü tartıştı. Paylaşmaktan anlatmaya geçişin şifreleri konuşuldu.
Yapay Zeka Çağında Medya Dönüşüyor: Paylaşmaktan Anlatmaya Geçiyoruz
ACİLHOST.NET / TEKNOLOJİ
İçerik üretiminde paradigma değişiyor. Paylaşma çağından anlatma çağına geçişin konuşulduğu B2Press’in düzenlediği webinarda, dijital iletişim dünyasının önemli isimleri Ediz Tokabaş, Mert Erkal ve A. Seçkin Canan bir araya gelerek çarpıcı soruya yanıt aradı: Arama motorlarının ve medyanın yerini yapay zeka modelleri mi alıyor?
İçerik bolluğunda nitelik arayışı
Webinar boyunca öne çıkan ortak görüş, içerik üretiminin nicelikten niteliğe evrilmesi gerekliliği oldu. Yapay zeka araçları, bilgiye erişim süreçlerini hızlandırırken, içerik üretiminde de inanılmaz bir artış sağladı. Ancak bu artışın beraberinde getirdiği “benzerlik ve tekrar” sorunu, insan dokunuşunun ve özgün anlatımın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Ediz Tokabaş’ın vurguladığı gibi, artık mesele yalnızca paylaşmak değil; anlatmak, bağ kurmak, etki yaratmak. Bu da içerik üreticilerinin, yapay zekayı yalnızca bir üretim aracı değil, aynı zamanda bir anlatı asistanı olarak kullanması gerektiğini gösteriyor.
Arama motorları değil, soruların bağlamı önem kazanıyor
Mert Erkal ise yapay zekanın özellikle arama motorlarının geleceğini nasıl etkileyebileceğine dikkat çekti. Kullanıcılar artık sadece bilgiye değil, bağlama, hikâyeye ve duygusal ilişkiye ihtiyaç duyuyor. Bu da "sorgu bazlı" aramanın yerini "niyet bazlı" anlayışlara bırakabileceğinin sinyalini veriyor. Arama motorları, artık doğrudan bilgi sunmaktan ziyade, kişiselleştirilmiş ve yapılandırılmış cevaplara yönelmek zorunda kalacak.
İçeriğin öznesi yeniden insan mı oluyor?
A. Seçkin Canan ise yapay zekanın metin üretiminde standartları yükselttiğini ancak insanın sezgisel ve duygusal bağ kurma becerisinin hâlâ vazgeçilmez olduğunu vurguladı. Algoritmalar benzer içerikleri yığarken, “anlatan” insanın sesi, dikkat çekmeye ve farklılaşmaya devam ediyor.
Webinar boyunca ortaklaşılan bir diğer önemli mesaj ise şu oldu: Yapay zeka çağında içerik sadece “bilgi vermek” değil, bir duyguyu, deneyimi ve fikri aktarma sürecidir. Bu yüzden platformları ayakta tutan en önemli unsur hâlâ içerik üreticisidir. Ancak artık daha bilinçli, daha özgün ve daha bağ kuran içeriklere ihtiyaç var.
Paylaşmak değil, üretmek ve anlatmak değer kazanıyor
Tüm bu değerlendirmeler, dijital dünyada içerik üretiminin doğasında yaşanan büyük bir dönüşüme işaret ediyor. Artık “paylaşmak” pasif bir eylem olarak geri planda kalıyor. Onun yerini “anlatmak” gibi daha aktif, daha öznel ve daha etkili bir eylem alıyor. İçerik üreticileri için bu, yalnızca yeni araçlara değil, yeni bir düşünce biçimine adapte olmak anlamına geliyor.
Sonuç olarak, yapay zekanın hızlandırdığı bu yeni dönemde, kazananlar yalnızca teknolojiyi kullananlar değil; aynı zamanda anlatacak özgün hikâyeleri olanlar olacak.













