İZBETON Soruşturması: Buzdağının Görünen Kısmı mı?
İzmir’deki İZBETON soruşturması, belediye şirketlerinin yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı düzenini ve hukuki sorumluluklarını tartışmaya açtı.
Editor1
Huzur Hakkı mı, Hesap Günü mü? Belediye Şirketlerinde Gölge Yönetim Tartışması
YEREL GÜNDEM / İZMİR
Belediye Şirketlerindeki Yönetim Kurulu Paradoksu
İzmir, 157 kişinin gözaltına alındığı dev bir yolsuzluk operasyonuyla sarsılırken, gözler belediye iştiraklerindeki yönetim kurulu yapılanmalarına çevrildi. Belediye şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri, uzun zamandır bürokratlar ve siyasiler için prestijli bir konum olarak görülüyor. Ancak bu üyelikler, düzenli olarak alınan huzur hakkı ödemeleriyle cazip hale gelirken, imzalanan kararların hukuki sorumluluğunu da beraberinde getiriyor.
Sadece Toplantıya Katılıp İmza Atmak Yeter mi?
Ticaret Kanunu’na göre, yönetim kurulu üyeleri şirket faaliyetlerinden kaynaklanan zararlardan kusurları oranında sorumlu tutuluyor. Bu nedenle “Ben toplantıya katıldım ama kararı başkası aldı” şeklindeki savunmalar, uzmanlarca geçerli bulunmuyor. Yöneticilerin sorumluluğu, karar süreçlerine katılıp katılmadıklarına değil, imza atmalarıyla başlıyor. İzmir’deki İZBETON davası da tam olarak bu tartışmayı açığa çıkardı.
Kamu Görevlileri Özel Şirkette Yönetici Olabilir mi?
İzmir’deki tartışmanın başka bir boyutu ise belediyede görevli müdürlerin veya memurların belediye iştiraklerinde yönetim kurulu üyesi olmaları. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre, kamu çalışanlarının ticari faaliyette bulunması yasaklanıyor. Her ne kadar belediye şirketleri sermayesinin tamamı kamuya ait olsa da, özel hukuk kurallarına tabi oldukları için fiilen ticari şirket statüsünde değerlendiriliyor. Bu durum, birçok belediye çalışanı açısından yasal bir gri alan yaratıyor.
İZBETON Soruşturması: Buzdağının Görünen Kısmı mı?
Gözaltı dalgasının merkezindeki İZBETON şirketi, İzmir’deki altyapı projelerinde kritik rol üstleniyordu. Ancak milyarlarca liralık bütçeleri yöneten bu yapının siyasi referanslı yönetim kurulları tarafından idare edilmesi, hesap verilebilirlik tartışmasını derinleştiriyor. Uzmanlar, İZBETON dosyasının sadece başlangıç olabileceğini ve diğer iştiraklerde de benzer soruşturmaların başlayabileceğini öngörüyor.
Huzur Hakkı Alırken Sorumluluk Unutuluyor mu?
Belediye iştiraklerindeki yönetim kurullarının, siyasi dengelere göre şekillendiği biliniyor. Ancak huzur hakkı ödemeleri alınırken imzalanan kararların sorumluluğunun göz ardı edilmesi, ciddi bir idari boşluk olarak öne çıkıyor. Ticaret Kanunu ise açık: İmza atan yönetici, doğrudan sorumludur. Hukukçular, “Huzur hakkı alıyorsan sorumluluğu da alırsın” uyarısıyla sürecin önemine dikkat çekiyor.
Kaynak: Gaze-temiz.com
