AP Raporunda İmamoğlu Vurgusu, PKK Çıkışı ve Gümrük Birliği Şartları
Avrupa Parlamentosu, Türkiye’ye yönelik yıllık raporunu kabul etti. Raporda AİHM kararlarının uygulanmaması, İmamoğlu’nun tutuklanması ve demokratik gerileme eleştirildi. Türkiye'nin AB süreci için "kestirme yol yok" vurgusu yapıldı.
Editor1
Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye’ye AİHM Uyarısı ve Otoriterlik Eleştirisi
AP Raporunda İmamoğlu Vurgusu, PKK Çıkışı ve Gümrük Birliği Şartları
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye’ye net mesajlar: İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü
Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye’ye yönelik yıllık değerlendirme raporunu 7 Mayıs 2025’te kabul etti. 27 sayfalık raporda insan hakları ihlalleri, demokratik gerileme ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması öne çıkan eleştiriler arasında yer aldı. Rapor, 367 kabul, 74 ret ve 188 çekimser oyla Strasbourg’da onaylandı.
İspanyol parlamenter Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan raporda “Türkiye'nin üyelik için kestirme yol aradığı” yönündeki algı eleştirildi ve üyeliğin ancak demokratik kriterlerin karşılanmasıyla mümkün olabileceği vurgulandı.
İmamoğlu'nun tutuklanması ve AİHM kararları odakta
Raporda, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve siyasi nitelikteki soruşturmalara özel bir yer ayrıldı. İmamoğlu’nun tutuklanmasının “siyasi amaçlı bir hamle” olduğu belirtilerek Türkiye’de demokratik standartların erozyona uğradığı kaydedildi. Aynı zamanda Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararlarının AİHM tarafından verildiği halde uygulanmamasının, hukukun üstünlüğüne aykırı olduğu ifade edildi.
Bu bağlamda, AB mali yardımlarının AİHM kararlarının uygulanmasına bağlanması gerektiği önerildi ve AB kurumlarına bu konuda baskıyı artırmaları çağrısı yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı ve AK Parti'den sert tepki
Türk Dışişleri Bakanlığı raporu “çarpıtılmış, ön yargılı ve gerçek dışı” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “AP, Türkiye karşıtı çevrelere propaganda zemini sağlamakla” suçlandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise AP’yi “hukuku değil siyaseti referans alan bir yaklaşımla hareket etmekle” eleştirdi.
Katılım süreci askıda, yeni ilişki modeli tartışılıyor
Türkiye'nin 1999’dan bu yana süren adaylık sürecinin 2018’den beri pratikte durduğu vurgulanan raporda, AB'nin artık farklı ve daha stratejik temelli bir ilişki modeli arayışında olduğu belirtildi. Ancak bu modelin de demokratik normlara dayalı olması gerektiği ifade edildi. "Katılım sürecinde kestirme yol yok" mesajı yinelendi.
Gümrük birliği güncellemesine koşullu destek
AB ile Türkiye arasında ekonomik ilişkilerin temelini oluşturan Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik olumlu mesajlar da raporda yer aldı. Ancak bu destek, insan hakları, uluslararası hukuk ve temel özgürlüklere saygı koşuluna bağlandı.
PKK sürecine temkinli destek
Raporun dikkat çeken başlıklarından biri de PKK ile barış sürecine yönelik açıklamalar oldu. Raporda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma ve örgütü feshetme çağrısı “tarihi bir fırsat” olarak nitelendirildi. Bu çağrı, Avrupa Parlamentosu tarafından olumlu karşılandı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapıcı yaklaşımı da takdir edildi.
Kıbrıs konusunda bildik tutum
Kıbrıs meselesinde ise AP, Türkiye’nin iki devletli çözüm önerisini “kabul edilemez” olarak tanımladı. Raporda, çözümün ancak “iki toplumlu, iki bölgeli federasyon” temelinde mümkün olduğu savunuldu ve Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımasının AB ile ilişkilerde ilerleme için ön koşul olduğu belirtildi.
Schengen vizesi: Siyasi irade var, ancak uygulama sıkıntılı
Raporda ayrıca Türk vatandaşlarının Schengen vizesi alma sürecinde yaşadığı zorluklara değinildi. Talep artışı ve kötüye kullanım korkusu nedeniyle vize başvurularının sıkıntıya girdiği belirtilerek, üye devletlerin kaynaklarını artırması çağrısı yapıldı.
