Ekrem İmamoğlu'nun Altın Vuruşu: Yerel Seçimlerden Yargı Darbesine Giden Yol

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu: Sessizliğin Ardındaki Soru İşaretleri

Editor1

Oct 19, 2024 - 20:58

Ekrem İmamoğlu'nun Altın Vuruşu: Yerel Seçimlerden Yargı Darbesine Giden Yol

YUSUF İNAN YAZDI...

Ekrem İmamoğlu'nun Altın Vuruşu: Yerel Seçimlerden Yargı Darbesine Giden Yol

Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanarak sadece CHP'yi değil, Türk siyaset sahnesinde birçok dengeyi değiştirdi. Bu seçim zaferi, sıradan bir yerel seçim galibiyeti olmanın ötesine geçti ve birçok kesim için bir dönüm noktası haline geldi. Ancak bu başarı, Ak Parti’ye ve Altılı Masa’ya altın vuruşu da beraberinde getirdi. Yerel seçimlerde Ak Parti’nin yaşadığı hezimetin, sadece sandık sonuçlarıyla açıklanamayacak kadar karmaşık ve derin bir sürecin parçası olduğu görülüyor.

Peki, bu hezimet sadece bir "yerel seçim zaferi" mi, yoksa Ak Parti'nin içinde bulunduğu "yargı darbesi" sürecinin bir sonucu mu?

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu: Sessizliğin Ardındaki Soru İşaretleri

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, Ak Parti'nin kuruluşunda yer almış, önemli görevler üstlenmiş isimler olarak yıllarca sahnedeydiler. Ancak bugün, geçmişe dair net açıklamalardan kaçınmaları dikkat çekiyor. İkili, 17-25 Aralık sürecinden 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne kadar birçok kritik olayda "gerçekleri" açıklamaktan kaçınıyor. Bu sessizlik, onları hem halkın gözünde hem de siyaset arenasında güven kaybına uğratıyor.

Ali Babacan, Ak Parti’nin başarılı dönemlerinin arkasında kendisi ve ekibinin olduğunu iddia ediyor. Peki, tasfiye edildikten sonra Ak Parti'ye tuzak mı kuruldu? Babacan ve Davutoğlu’nun tasfiye süreci, Ak Parti'nin zirveden düşüşü ile bağlantılı mı? Bu soruların cevapları hâlâ muğlak.

17-25 Aralık Süreci ve 15 Temmuz: Taşeronlar ve Azmettirenler

17-25 Aralık, FETÖ'nün yargı ve emniyet içindeki operasyonlarının bir sonucu olarak bilinir. Ancak bu sürecin arkasında kimlerin olduğuna dair net bir açıklama hâlâ yapılmadı. Cemaat, bu süreçte sadece bir taşeron muydu? Eğer öyleyse, azmettirenler kimdi? Aynı şekilde, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nde de benzer sorular hâlâ yanıtlanmayı bekliyor.

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın, darbe girişimi sonrasındaki hukuki ihlaller konusunda sessiz kalmaları ise dikkat çekici. Özellikle iki milyona yakın terör soruşturması, gerçekten FETÖ operasyonu muydu, yoksa Ak Parti'yi halkın gözünde itibarsızlaştırmak için planlanmış bir hamle miydi? Bu sorular, siyasetin gölgesinde bekleyen büyük gerçekleri ortaya çıkarabilir.

Yargı Darbesi ve Yerel Seçimlerin İlişkisi

2019 yerel seçimlerinde CHP’nin, özellikle büyükşehirlerde elde ettiği zafer, birçok kişi için Ak Parti’nin gerileme sürecinin başlangıcı olarak değerlendirildi. Ancak bu seçimlerin sadece sandıkta kazanılmış bir zafer olmadığını düşünenler de var. Yargı darbesi süreci, Ak Parti'yi içeriden çökertmek için mi kullanıldı? CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Türkiye'deki milyonlarca hukuk ihlaline karşı suskun kalırken Osman Kavala için dünyayı ayağa kaldırması, bu sürecin bir parçası mı?

Bahçeli ve MHP’nin Sessizliği

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu süreçte neler düşünüyor? Bahçeli’nin sessizliği, birçok kesim tarafından merak konusu. Ak Parti'ye yönelik bu yargı operasyonları karşısında Bahçeli'nin duruşu, MHP’nin bu süreçte nasıl bir rol oynadığını anlamak açısından önemli. Bahçeli, Ak Parti’ye yönelik operasyonların arkasında kimlerin olduğunu düşünüyor?

Sonuç: Gerçekler Ne Zaman Açıklanacak?

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul zaferi, sadece yerel seçimlerde kazanılan bir belediye başkanlığı değil, Türk siyaseti için bir altın vuruştu. Bu zafer, Ak Parti’yi sarsarken, CHP’yi ve Altılı Masa’yı da derinden etkiledi. Ancak bu başarının ardındaki karmaşık siyasi süreçler, yargı darbeleri ve iktidar mücadelesi, hâlâ tam olarak açıklığa kavuşmuş değil. Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve diğer aktörlerin bu süreçle ilgili gerçekleri açıklaması, Türk siyaseti için yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir.

Yerel seçimlerin ardından Ak Parti’nin yaşadığı çöküşün gerçek nedeni, sadece sandıktan çıkan sonuçlar mı, yoksa daha derin ve karmaşık bir siyasi hamlenin parçası mı? Bu soruların yanıtları, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek.