Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün: Uzlaşmayı sağlamak en başta Erdoğan’ın görevi
Uzlaşmayı sağlamak en başta Erdoğan’ın görevi
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün: Uzlaşmayı sağlamak en başta Erdoğan’ın görevi
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. Sonuçların ileri demokrasi, kalkınmış ekonomi ve refah toplumuna ulaşmak için Türkiye’nin önünde asırlık bir fırsat penceresi araladığını savunan Av. Mehmet Gün, iktidarın cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile muhalefetin güçlendirilmiş parlamenter sisteminin uzlaşmasının gerekli olduğunu vurguladı.
Uzlaştırma görevi ve sorumluluğunun Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’da olduğunu ileri süren Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün’ün değerlendirmesi şöyle:
"Yerel seçimde halkın Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) teveccühü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) iktidar ağırlıklı dağılımın tabanda zayıfladığını, muhalefetin ise TBMM’de hakkıyla temsil edilemediğini ortaya koyuyor. Bu tablo iktidarın muhalefete ve halka yeni bir anayasa empoze etmesini imkansızlaştırıyor. Ancak bu tablo, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ülkenin yönetimindeki ve ekonomisindeki istikrarsızlık sorunlarını çözmek, başta yargı bağımsızlığı ile Merkez Bankası (TCMB) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi kritik devlet kurumlarının bağımsızlığını sağlamak için muhalefetle eşit şartlarda müzakere etme yükümlülüğü getiriyor. Bunda başarılı olması, Erdoğan'ın ve AK Parti’nin siyasetteki varlığının sürdürmesi için de şart olarak ortaya çıkıyor.
Türkiye, ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ne acele ile üzerinde yeterince düşünüp tartışmadan geçti. Tüm devlet güçlerinin tek elde toplanması, Meclis’in yürütmeyi denetleme ve dengeleme işlevini kaybetmesi açıkça hatalıydı. Genel seçim sürecinde muhalefetin Altılı Masa'sının ortaya koyduğu karşıt ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ önerisini ise halkın diğer yarısı destekliyordu. Yerel seçim sonucunda ortaya çıkan siyasi tablo, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile güçlendirilmiş parlamenter sistemini uzlaştırmayı zorunlu kılıyor. Bu uzlaşmayı sağlamak, en başta Erdoğan'ın görevidir. Bu görev aynı zamanda Erdoğan'a verilen bir şans olarak da görülebilir. Daha da önemlisi iktidar ve muhalefetin eşit şartlarda müzakere ederek en başta yargı, ikinci olarak da yönetimde istikrar sorununu uzlaşarak çözmesi, ileri demokrasi, kalkınmış ekonomi ve refah toplumuna ulaşmak için Türkiye’yenin önünde asırlık bir fırsat penceresi aralayacaktır. Bu pencere 2028'e kadar açık kalacak, bir uzlaşma sağlanmadığı takdirde kapanacaktır. İktidar ve muhalefet liderlerine bu pencereyi sonuna kadar açma görevi düşmektedir. Uzlaşmalarını ve başarmalarını diliyorum.”
9 Eylül
What's Your Reaction?