Gençlerde Obezite Alarm Veriyor: Uzmanlardan “Meyveyi Yeniden Keşfedin” Uyarısı

Gençlerde obezite oranı TÜİK verilerine göre %30’a yakın artış gösterdi. Uzmanlar, sağlıklı beslenmede meyve tüketiminin önemine dikkat çekerken, obeziteyle mücadelenin bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.

Gençlerde Obezite Alarm Veriyor: Uzmanlardan “Meyveyi Yeniden Keşfedin” Uyarısı

Gençlerde Obezite Alarm Veriyor: Uzmanlardan “Meyveyi Yeniden Keşfedin” Uyarısı

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / ANKARA

Obezite genç nüfusu tehdit ediyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı son verilere göre, genç nüfusta obezite oranı endişe verici bir hızla artıyor. 15–24 yaş arası bireylerde obezite oranı 2016 yılında %3,8 iken, 2022 itibarıyla bu oran %5’e yükseldi. Bu yaklaşık %30’luk artış, sağlık uzmanlarını harekete geçirdi.

Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, gençler arasında hızla yayılan sağlıksız yaşam alışkanlıklarının gelecekte daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. Dursun’a göre, hareketsizlik, yüksek kalorili gıdaların yaygın tüketimi ve ekran bağımlılığı obeziteye zemin hazırlayan başlıca etkenler.

Meyve tüketimi sadece beslenme değil, sağlık stratejisi

Dursun, gençlerin meyveye yaklaşımındaki algı bozukluğuna dikkat çekti. Bazı gençlerin meyveyi “gereksiz bir atıştırmalık” olarak gördüğünü belirten Dursun, bu bakış açısının mutlaka değişmesi gerektiğini söyledi.

Meyvenin sadece vitamin ve mineral kaynağı olmadığını, aynı zamanda kilo kontrolü, sindirim sistemi dengesi ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde temel rol oynadığını vurgulayan Dursun, gençlerin günlük diyetlerinde meyveye mutlaka yer vermeleri gerektiğini ifade etti.

“Psikolojik dengenin sağlanmasında da meyve önemli bir aktördür. Tatlı ihtiyacını doğal yollarla karşılamaya yardımcı olurken, ruh halini dengelemeye de katkı sağlar” dedi.

Gençlerde obezitenin yol açtığı sağlık tehditleri

Obezite yalnızca fiziksel görünümü değil, sağlığın bütününü tehdit ediyor. Gençlerde giderek yaygınlaşan obezite; insülin direnci, D vitamini eksikliği, düşük özgüven gibi sorunlara neden oluyor. Uzun vadede ise Tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları ve hormonal bozuklukların erken yaşta görülme riski artıyor.

Bu sorunların ileride hem bireysel yaşam kalitesini düşüreceği hem de sağlık sistemine büyük bir ekonomik yük getireceği konusunda uzmanlar hemfikir.

Bir değişim hikâyesi: “Meyveyi yeniden tanıdım”

Meyve tüketiminin gençler üzerindeki etkisini en somut biçimde gösteren örneklerden biri de Feyza Kömekçi’nin hikâyesi. Uzman Diyetisyen Dursun’un danışanı olan Kömekçi, yaşam tarzında yaptığı değişiklikle dört ayda 15 kilo verdiğini söyledi.

“Meyveyi gereksiz buluyordum, ama tatlı krizlerimde bana yardımcı olduğunu görünce alışkanlığım haline geldi. Artık çantamda mutlaka bir meyve bulunduruyorum” diyerek sağlıklı bir hayatın ipuçlarını gençlerle paylaştı.

Kömekçi’nin dönüşümü, doğru bilgilendirme ve yönlendirmenin gençlerde kalıcı etkiler yaratabileceğini gösteriyor.

Uzmanlardan topluma ve yöneticilere çağrı

Diyetisyen Dursun’a göre, gençlikte obezite ile mücadele yalnızca bireysel bir çaba olarak kalmamalı; eğitim kurumları, aileler ve kamu otoriteleri bu mücadelede aktif rol almalı.

Dursun’un çözüm önerileri arasında şu başlıklar öne çıkıyor:

  • Okullarda zorunlu ve uygulamalı beslenme eğitimi

  • Fiziksel aktivite saatlerinin artırılması

  • Okul kantinlerinde sağlıklı ürün satışının teşvik edilmesi

  • Gıda reklamlarının düzenlenmesi

  • Meyve tüketimini özendiren kamu kampanyalarının yaygınlaştırılması

Bu önlemlerle hem obezitenin hem de ona bağlı sağlık sorunlarının önüne geçilmesinin mümkün olacağını söyleyen Dursun, özellikle ailelerin çocuklara erken yaşta doğru beslenme alışkanlığı kazandırmasının kritik olduğunu belirtti.

Sağlıklı gelecek için meyveyle barış

Uzmanların ortak görüşü, meyve tüketiminin sadece bir alışkanlık değil, sağlıklı yaşamın ayrılmaz bir parçası olması gerektiği yönünde. “Meyvesiz gençlik, geleceksiz toplum” ifadesiyle topluma seslenen Dursun, bu meseleye yalnızca bireysel değil, halk sağlığını ilgilendiren bir konu olarak yaklaşılması gerektiğini vurguladı.

“Gelecek nesillerin hem fiziksel hem zihinsel sağlığı için meyveyi sofralara, alışkanlıklara ve hayat tarzına yeniden kazandırmalıyız” diyerek gençlere çağrıda bulundu.

www.yerelgundem.com