Mecburi Sürgün Emine: Devlet Çağırsa Bile Dönmem, Çok Küskünüm

Cemaat geçmişi nedeniyle yurtdışına çıkmak zorunda kalan Emine, yaşadıklarını anlattı. "Devlet çağırsa da dönmem, kalbim çok kırık" diyen Emine'nin hikayesi sürgündeki sessiz çoğunluğa ışık tutuyor.

Mecburi Sürgün Emine: Devlet Çağırsa Bile Dönmem, Çok Küskünüm

Mecburi Sürgün Emine: Devlet Çağırsa Bile Dönmem, Çok Küskünüm

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

“İyi niyetle dershaneye gönderildim, sonra herkes bizi hain ilan etti”

Yıllar önce dindar bir ailenin kızı olarak Fethullah Gülen cemaatine bağlı dershanelerde eğitim gören ve bugünkü ifadeyle “FETÖ” ile yolu kesişen Emine, yaşadıklarını Medyascope aracılığıyla kamuoyuyla paylaştı. Üniversiteyi burslu kazandı, eğitimini başarıyla tamamladı, ancak geçmişteki bağlantıları nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Bugün İspanya’da yaşayan Emine, devlet çağırsa dahi dönmeyeceğini söylüyor: “Çok küskünüm.”

“Ne cemaatçiydim ne de tayinle bir yere gittim”

Emine'nin anlatımı, Türkiye’deki birçok muhafazakâr ailede olduğu gibi küçük yaşta dini eğitimle tanışan bir çocuğun hikâyesiyle başlıyor. İstanbul’da özel bir üniversitede burslu okudu, ardından akademik hayatına başka bir üniversitede devam etti. Cemaatle yakınlık kurmuştu ama kendi anlatımıyla “hiçbir zaman tayine tabi olmadı, aktif görev almadı.”

Evlenip Anadolu'da yeni açılan bir üniversitede görev aldı. KPSS’ye girmemişti, torpil de kullanmamıştı. Yalnızca işini yapmaya çalıştı. Ancak cemaat yapılanmasının tüm üyeleri gibi o da sistemin dışına itildi. “Torpilsiz girdik ama sonra sorun olduk” diyor.

15 Temmuz sabahı bilet alıp yurt dışına çıktı

2016’da İspanya’da bir teknoloji firmasından iş teklifi aldı. Vizeleri 15 Temmuz sabahı onaylandı, darbe girişimi başlamadan saatler önce biletlerini aldı. Hiçbir suç kaydı ya da gözaltı emri yoktu. Ancak darbeden sonra başlayan operasyonlar nedeniyle adının bir dosyada geçtiğini öğrendi.

Gerekçe, yalnızca maaşlarının yatırıldığı Bank Asya’da hesabı olmasıydı. "İfade veremiyorum çünkü gözaltına alınırım" diyen Emine, bu nedenle Türkiye’ye dönemediğini, en küçük çocuğunun Türkiye’yi hiç tanımadığını anlatıyor.

“Kimse bizi dinlemedi, anlatamadık”

“Biz kimseyi öldürmedik, elimize silah almadık. Sadece çalıştık, vergimizi ödedik. Ama şimdi görüyorum ki terör örgütü mensupları bile af tartışmalarında gündeme geliyor. Bizi kim affedecek?”

Emine, yaşadığı yıllar boyunca ailesinden uzak kaldığını, dostlarını ve kardeşlerini göremediğini, sevdiklerinin cenazesine bile katılamadığını gözyaşları içinde ifade ediyor. “Kimseye anlatamadım, Türk bile görmemeye çalışıyorum çünkü ilk sorulan soru hep şu oluyor: Ne zaman geldiniz, Türkiye’ye dönüyor musunuz?”

“Devlet affetse bile dönmem”

Bugün işinde başarılı, çocukları okula gidiyor, hayatını yeniden kurmuş durumda. Ama gönlü kırık. “Devlet affetse, gelin dese dönmem” diyor ve ekliyor: “Çok küskünüm. Kalbimde bir onarım yok.”

Emine'nin yaşadıkları, geçmişte cemaatle yolu kesişmiş binlerce kişinin sessizce sürgün yaşadığını, hatta devletle bir yüzleşme olmadan bu sürecin çözülemeyeceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

www.yerelgundem.com


*Güvenlik nedeniyle bazı ifadeler değiştirilmiştir.