Avrupa'dan Türkiye’ye ağır eleştiri: İhlaller listesinde zirvede
Avrupa Parlamentosu’nun 2023-2024 Türkiye raporu açıklandı. Raporda, insan hakları ihlalleri, medya özgürlüğünün kısıtlanması, Anadolu Ajansı'nın hükümetin propaganda aracı gibi kullanılması ve yargı bağımsızlığına dair ciddi eleştiriler yer aldı.

Avrupa'dan Türkiye’ye ağır eleştiri: İhlaller listesinde zirvede
Anadolu Ajansı için çarpıcı ifade: Propaganda aracı olarak kullanılıyor
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili hazırladığı 2023-2024 raporu, insan hakları ve özgürlükler alanında ağır eleştiriler içeriyor. Rapor, Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamamakla suçlarken, ülkedeki temel hak ve özgürlüklerin sistematik olarak ihlal edildiğini vurguluyor. En dikkat çeken bölümlerden biri ise Anadolu Ajansı’nın hükümetin propaganda organı gibi kullanıldığı tespiti oldu.
Türkiye en fazla hak ihlali başvurusunun yapıldığı ülke
Rapora göre Türkiye, Kasım 2024 itibarıyla AİHM’de bekleyen 22 bin 450 başvuruyla en fazla dosyaya sahip ülke konumunda. Bu sayı, Mahkemenin toplam yükünün yüzde 36,7’sini oluşturuyor. Bu durum Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf ülkeler arasında insan hakları ve temel özgürlükleri en fazla ihlal eden ülkeler listesinde üst sıralara taşıyor.
İmamoğlu’nun tutuklanması ve Kavala kararları endişe yarattı
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararlarının uygulanmaması, Avrupa Parlamentosu’nda ciddi endişe ile karşılandı. Belediye başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması da raporda eleştirilen uygulamalar arasında yer aldı. Raporda, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararı sonrası Yargıtay ile yaşanan kriz, yargı bağımsızlığının tehdit altında olduğuna dair örnek olarak gösterildi.
Anadolu Ajansı'na ağır suçlama
Raporun medya ile ilgili bölümünde, Türkiye’de medya özgürlüğünün büyük ölçüde kısıtlandığı ifade edildi. Ulusal medyanın yüzde 85’inin hükümet kontrolünde olduğu belirtilirken, Anadolu Ajansı'nın iktidarın propaganda aracı olarak kullanıldığı vurgulandı. 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye'nin 180 ülke arasında 158'inci sırada yer aldığı da hatırlatıldı.
Kürt meselesinde çözüm çağrısı ve Öcalan detayı
Raporun dikkat çeken bölümlerinden biri de Kürt meselesine dair oldu. Abdullah Öcalan’ın çağrısının, Türk-Kürt çatışmasının bitirilmesi açısından "tarihi bir fırsat sunduğu" ifade edildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapıcı yaklaşımı, DEM Parti’nin İmralı ziyaretleri ve diğer siyasi partilerle yürütülen istişareler olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. Sürecin TBMM’nin daha aktif rol alacağı barışçıl ve kapsayıcı bir çözümle ilerlemesi gerektiği belirtildi.
Türkiye’ye Kıbrıs ve Suriye konusunda uyarılar
Türkiye’nin Yunanistan karasularında 2023 yılına göre daha fazla ihlale imza attığına dikkat çeken raporda, uluslararası hukuka uyulması çağrısı yinelendi. Kıbrıs sorununda ise Türkiye’nin 2005 Müzakere Çerçevesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmemesi eleştirildi. Suriye konusunda ise Türkiye’ye, toprak bütünlüğüne saygı gösterme ve askeri müdahaleleri durdurma çağrısı yapıldı.
Etki ajanlığı yasasına tepki
Rapor, kamuoyunda “etki ajanlığı” olarak bilinen düzenlemenin geri çekilmesinden memnuniyet duyulduğunu belirtti. Ancak aynı nitelikte yasaların yeniden gündeme gelmesinin sivil toplum faaliyetlerini kriminalize edebileceği uyarısında bulundu. Muhalefet, gazeteciler, sanatçılar ve akademisyenlere yönelik baskıların son bulması gerektiği ifade edildi.
Kadın ve LGBTİ+ haklarında ciddi gerileme
Kadın haklarında gerileme, cinsiyete dayalı şiddetin artışı ve kadın cinayetlerine dair veriler endişe kaynağı olarak raporda yer aldı. LGBTİ+ bireylerin temel haklarının ihlali ve ayrımcılığa maruz kalmaları kınandı. Türkiye’nin 146 ülke arasında 127’nci sırada yer aldığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi de bu alandaki zayıf karnenin göstergesi olarak sunuldu.
AB üyeliği için "inandırıcı taahhüt" çağrısı
Raporda Türkiye’nin, AB üyelik sürecine yönelik inandırıcı taahhüt göstermesi gerektiği vurgulandı. Kopenhag kriterlerinin müzakereye açık olmayan mutlak koşullar olduğu hatırlatıldı. Türkiye'nin bu kriterleri karşılamak için adım atmadığı belirtildi.
Vize serbestisinde ilerleme yok
Türkiye'nin vize serbestisi sürecinde hiçbir ilerleme kaydetmediği kaydedilirken, başta iş insanları ve öğrenciler olmak üzere birçok kesimin vize sorunları yaşadığı belirtildi. Kalan 6 kriterin karşılanması durumunda vize serbestisinin başlayabileceği ifade edildi.
Rapor, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde yaşanan gerilimleri aşması ve reform adımlarını hızlandırması gerektiği mesajını güçlü bir dille verirken, temel haklar ve özgürlükler konusunda yaşanan gerilemenin endişe verici boyutlara ulaştığını açıkça ortaya koydu.