Rüya ve İslam: Melekler, Semboller ve Hakikat Arasındaki İlişki

İslam alimlerinin rüya anlayışı nedir? Rüya melekleri, manevi seyahatler ve Bediüzzaman’ın rüya yorumu ile rüyaların sembolik anlamlarını keşfedin.

Rüya ve İslam: Melekler, Semboller ve Hakikat Arasındaki İlişki

Rüya ve İslam: Manevi Âlemlere Açılan Pencere mi, Sembolik Bir Yansıma mı?

BİLGE TABİRCİ / TÜRKİYE

Rüya melekleri ve ruhun seyahati

İslam âlimleri tarih boyunca rüyayı yalnızca zihinsel bir süreç olarak değil, aynı zamanda ruhun ilahi bir yolculuğu olarak da değerlendirdi. Özellikle bazı alimler, rüyanın rüya melekleri aracılığıyla gösterildiğine ve ruhun bu meleklerin refakatiyle çeşitli âlemlerde gezdirildiğine inanır. Bu süreçte ruhun tanıklık ettiği manzaralar, zihne kazınır ve zamanla ya da uyanınca hatırlanır. İşte bu yönüyle rüyalar, sıradan bir gece hayali değil; ruhsal bir deneyimin sembolik ifadesidir.

Bediüzzaman’dan çarpıcı bir rüya örneği

Risale-i Nur Külliyatı'nda yer alan bir kıssada, iki çobanın yaşadığı bir rüya ve onun yorumlanışı üzerinden rüyanın doğru yorumlandığında maddi gerçekliğe nasıl açıldığını anlatan etkileyici bir örnek verilir. Uyuyan çoban gördüğü rüyayı anlattığında, arkadaşının onun rüyasındaki sembolleri maddi gerçeklikte tanımlamasıyla birlikte, rüyada görülen “süt denizi”, “köprü”, “mağara” gibi unsurların aslında gerçek dünyadaki basit objelere denk geldiği ortaya çıkar. Ve sonunda, görülen rüyanın rehberliğiyle bir hazineye ulaşılır.

Rüyanın yorumu kadar tabir edenin ehliyeti de önemli

İslam geleneğinde rüyalarla amel edilmez ancak rüyalar kişinin manevi dünyasında yön tayininde etkili olabilir. Bunun için de yorumun Kur’an ve Sünnet ekseninden sapmaması ve tabir yapan kişinin ehil olması gerekir. Bediüzzaman’ın verdiği örnekte olduğu gibi, rüyanın doğru anlaşılabilmesi için manevi âlemle maddi âlemin farkını ayırt edebilmek esastır. Yoksa hayalde görülen sembolleri mutlak gerçeklik olarak algılamak, kişiyi yanıltabilir.

Rüya, hakikatle hayal arasındaki çizgide yürüyen bir tecrübedir

Bediüzzaman'ın işaret ettiği gibi, nasıl ki aynalarla kaplanmış bir odada dar bir alan geniş bir meydan gibi görünebilir, rüyalar da insanın algısını aşan genişlikte tecrübeler yaşatabilir. Ancak bu rüyalar, mutlak hüküm ifade etmez. Rüya âlemi, manevî yansımalardan ibarettir. Bu nedenle rüyayı gören kişi, gördüğü şeyin hakikat olup olmadığını yorumlayan ehil bir akla danışmalıdır.



www.bilgetabirci.com