Meditasyon Endüstrisi Büyürken Riskler Görmezden Geliniyor
Meditasyon uygulamaları dünya genelinde 2,2 milyar dolarlık bir pazara dönüşse de, uzmanlar bu uygulamaların depresyon, anksiyete ve psikotik semptomlar gibi ciddi psikolojik yan etkiler yaratabileceğini belirtiyor.

Meditasyon Endüstrisi Büyürken Riskler Görmezden Geliniyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
2,2 Milyar Dolarlık Sektörde Görülmeyen Tehlike
Son yıllarda popülerliği hızla artan meditasyon uygulamaları, küresel ölçekte 2,2 milyar dolarlık bir sektöre dönüştü. Stresle başa çıkmak, zihni sakinleştirmek ve ruh sağlığını desteklemek amacıyla yaygınlaştırılan bu uygulamalar, artık yalnızca yoga stüdyolarında değil, mobil uygulamalardan şirket seminerlerine kadar her alanda karşımıza çıkıyor. Ancak uzmanlara göre, bu büyümenin ardında yeterince dillendirilmeyen bir gerçek yatıyor: Meditasyon her zaman güvenli değil.
Anksiyete ve Depresyon Gibi Etkiler Giderek Artıyor
Meditasyon genellikle zihinsel rahatlama aracı olarak tanıtılsa da, yapılan bilimsel çalışmalar bazı bireylerde ciddi psikolojik yan etkilere yol açabildiğini gösteriyor. 2022’de ABD’de yapılan ve 953 kişinin katıldığı bir araştırmada, düzenli meditasyon yapan bireylerin yüzde 10’undan fazlası bir ay süren yoğun olumsuz etkiler yaşadığını bildirdi. Bunlar arasında depresyon, anksiyete, dissosiyasyon ve psikotik belirtiler gibi ciddi psikolojik reaksiyonlar da yer aldı.
Mindfulness yani farkındalık temelli meditasyon teknikleri, dünya genelinde yaygın şekilde teşvik edilirken, uzmanlar özellikle hassas ya da travma geçmişi olan bireylerde bu tekniklerin ters etki yaratabileceği konusunda uyarıyor. Öyle ki, 2020’de yayımlanan 40 yıllık bir meta-analiz çalışması bile meditasyonun olumlu etkileri kadar olumsuz etkilerinin de bilimsel olarak belgelenmesi gerektiğini ortaya koydu.
Uygulayıcılar ve Uygulamalar Uyarılmalı mı?
Meditasyon tekniklerinin çoğu zaman mobil uygulamalar, kitaplar ve çevrim içi kurslar üzerinden kolaylıkla sunulması, kontrolsüz bir şekilde yaygınlaşmalarına neden oluyor. Rehbersiz yapılan bazı meditasyon pratiklerinin, özellikle depresyon veya anksiyete öyküsü olan bireylerde ağır ruhsal krizlere yol açabileceği bildiriliyor. Buna rağmen bu uygulamaların tanıtımında potansiyel risklerden çok, olumlu etkiler öne çıkarılıyor.
Uzmanlar, meditasyonun faydalı olabileceğini ancak bunun kişisel geçmiş, psikolojik durum ve uygulama biçimi gibi faktörlere bağlı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle her bireyin meditasyonu aynı şekilde deneyimlemediği ve "herkese uygun tek çözüm" gibi sunulmasının yanlış olduğu ifade ediliyor.
Budist Gelenek Bile Uyarıyor
Meditasyonun binlerce yıllık tarihi olsa da, yan etkiler konusundaki uyarılar yeni değil. Budist metinlerde dahi meditasyonun bazı bireylerde ruhsal dengesizlikler yaratabileceği kaydediliyor. Antik “Dharmatrāta Meditasyon Yazmaları”, yoğun meditasyon pratiklerinin kişide zihinsel karmaşa ve gerçeklikten kopma gibi durumlara yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Mindfulness hareketinin öncülerinden biri olan Jon Kabat-Zinn, 2017 yılında yaptığı bir açıklamada, meditasyonun etkilerine dair yapılan çalışmaların çoğunun düşük bilimsel kalitede olduğunu ve daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti.
Okullarda Bile Riskli Sonuçlar Görüldü
Meditasyonun çocuklara yönelik programlarla okullarda uygulanması da zaman zaman tartışma konusu oluyor. İngiltere’de 84 okulda, 8 bin çocuğun katılımıyla gerçekleştirilen geniş çaplı bir araştırma, meditasyon programlarının çoğu çocuk üzerinde anlamlı bir etki yaratmadığını; bazı hassas bireylerde ise psikolojik gerilimlere neden olduğunu ortaya koydu.
ABD’de Özel Klinikler Açıldı
Meditasyonun tetiklediği ağır psikolojik durumlarla başa çıkmak için ABD’de bazı özel klinikler faaliyet gösteriyor. Bu merkezler, meditasyon sonrası travma yaşayan bireylere psikolojik destek ve danışmanlık hizmeti veriyor. Avrupa ve Asya’da benzer ihtiyaçların gündeme geldiği ve bu konuda sağlık politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiği tartışılıyor.
Sektörün büyümesi ve dijital yayılımın etkisiyle meditasyon, görünüşte zararsız bir rahatlama aracı olarak sunulmaya devam ediyor. Ancak bilim insanları ve ruh sağlığı uzmanları, bu uygulamalara bilinçsizce yönelmenin özellikle bazı bireylerde kalıcı ruhsal izler bırakabileceği uyarısında bulunuyor.