Ankara'dan İtidal Çağrısı ve Pakistan’a Açık Destek Mesajı
Türkiye, Hindistan-Pakistan geriliminde Pakistan'a destek verirken itidal çağrısında bulundu. Ankara, diplomatik açıklamalarla saldırıları kınarken, savunma sanayisi işbirliğiyle Pakistan’a desteğini sürdürüyor.

Hindistan-Pakistan Geriliminde Türkiye Denge Arayışında
Ankara'dan İtidal Çağrısı ve Pakistan’a Açık Destek Mesajı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Keşmir’de artan çatışmalar Ankara’nın radarında
Hindistan’ın 7 Mayıs’ta Pakistan idaresindeki Keşmir bölgesine düzenlediği saldırı, Güney Asya’daki tansiyonu yeniden tırmandırdı. Türkiye, bölgedeki iki nükleer güç arasındaki bu yeni kriz karşısında geleneksel çizgisine sadık kalarak hem diplomatik hem de sembolik adımlarla süreci yakından izliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aynı gün Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile telefon görüşmesi yaparak Türkiye'nin Pakistan ile dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Türkiye'den kınama ve destek mesajları
Dışişleri Bakanlığı tarafından 7 Mayıs’ta yapılan açıklamada, Hindistan’ın saldırısı “topyekûn savaş riskini doğuran kışkırtıcı bir eylem” olarak nitelendirildi ve özellikle sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğu belirtildi. Açıklamada, Pakistan’ın 22 Nisan’da Keşmir’de meydana gelen ve 26 turistin hayatını kaybettiği saldırıya dair başlattığı araştırma çağrısına destek verildi.
Bu açıklamalar, Ankara’nın krize dair duruşunun sadece itidal çağrısıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda Pakistan’ın tezlerini açıkça desteklediğini ortaya koydu. Böylece Türkiye, diplomatik söylemde denge mesajları verirken pratikte Pakistan’ın yanında durmayı tercih etti.
Askeri işbirliği geçmişe dayanıyor
Türkiye ile Pakistan arasındaki askeri ve savunma sanayi işbirliği, bu krizin arka planında dikkat çekici bir unsur olarak öne çıkıyor. İki ülke arasında 2001 yılında imzalanan askeri çerçeve anlaşması kapsamında bugüne kadar çok sayıda ortak tatbikat ve eğitim gerçekleştirildi. Türkiye, Pakistan’a ATAK helikopterleri ve korvetler tedarik ederken, denizaltı modernizasyonu ve F-16 savaş uçaklarının güncellenmesi gibi kritik projelere de destek sağlıyor.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, 2020-2024 arasında Türkiye'nin toplam silah ihracatının yüzde 10’u Pakistan’a yapıldı. Bu da Ankara’nın İslamabad’a verdiği stratejik desteğin ekonomik boyutunu ortaya koyuyor.
Hint basınındaki iddialara Ankara’dan yalanlama
Hint medyasında yer alan ve Türkiye'nin Pakistan'a silah gönderdiğine dair iddialar ise İletişim Başkanlığı tarafından kesin bir dille yalanlandı. 28 Nisan'da yapılan açıklamada, söz konusu askeri uçağın sadece yakıt ikmali amacıyla Pakistan’a indiği belirtildi.
Hindistan ile hedeflenen yakınlaşma zora mı giriyor?
Türkiye, son yıllarda başlattığı "Yeniden Asya" açılımı kapsamında Hindistan’la da ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017 yılında Hindistan’a yaptığı ziyaret ve 2023 G20 Zirvesi’nde Başbakan Narendra Modi ile gerçekleştirdiği temaslar bu çabaların örnekleri arasında.
Ancak Türkiye’nin Keşmir sorununda geleneksel olarak Pakistan’ın yanında yer alması, Ankara’nın Hindistan ile kurmak istediği dengeli ilişkinin önünde bir engel olarak görülüyor. Erdoğan’ın 2024 yılında BM Genel Kurulu’nda Keşmir konusunu gündeme getirmemesi, bu denge arayışının bir işareti olarak yorumlanmıştı.
Ankara’nın diplomasi dengesi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Nisan'daki saldırının ardından Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammad Ishaq Dar ile iki kez telefonda görüştü. Ancak Türkiye’nin Hindistan ile bu süreçte doğrudan bir temas kurup kurmadığına dair resmi bir bilgi bulunmuyor.
Türkiye'nin bu kriz karşısında üstlendiği rol, bölgesel denge siyasetiyle jeopolitik bağlılık arasında sıkışmış bir çizgiyi yansıtıyor. Ankara, askeri ve tarihi yakınlıkla bağlı olduğu Pakistan’ın yanında yer alırken, Asya’daki ekonomik açılım hedefleri doğrultusunda Hindistan'la da ipleri tamamen koparmamak için özenli bir diplomasi yürütüyor.