Süleymancıların Almanya’daki Güçlü Yapılanması: Sessiz ve Derin Bir Etki Alanı

Süleymancıların Almanya’daki çatı örgütü VIKZ, eğitimden ibadete uzanan geniş bir yapılanma ile faaliyet yürütüyor. Almanya siyasetinde kabul gören yapı, geçmişteki tartışmalı raporlarla da dikkat çekiyor.

Süleymancıların Almanya’daki Güçlü Yapılanması: Sessiz ve Derin Bir Etki Alanı

Süleymancıların Almanya’daki Güçlü Yapılanması: Sessiz ve Derin Bir Etki Alanı

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Türkiye’de son dönemde hükümetin hedefi olduğu iddia edilen Süleymancıların Almanya’daki yapılanması dikkat çekiyor. Almanya’da İslam Kültür Merkezleri Birliği (VIKZ) adı altında faaliyet gösteren bu yapı, ülkenin en eski Müslüman çatı kuruluşlarından biri olma özelliğine sahip. 100 bine yakın üyesiyle geniş bir etki alanına sahip olan VIKZ’in yapısı, faaliyetleri, geçmişi ve siyasilerle ilişkisi, tartışmalarla birlikte yeniden gündemde.

1973’ten Bugüne Almanya’daki En Eski Yapılanma

VIKZ, 1973 yılında Köln’de kuruldu. Almanya’daki en eski Müslüman çatı örgütlerinden biri olan kuruluş, Diyanet’e bağlı DİTİB’in ardından Almanya’nın ikinci büyük İslam topluluğu olarak tanınıyor. VIKZ’in bugün Almanya genelinde 300’ün üzerinde cami ve derneği bulunuyor. Yapı, dini, sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra eğitim alanında da önemli projelere imza atıyor.

Gençlere Yönelik Eğitim Odaklı Faaliyetler

VIKZ’in öne çıkan özelliklerinden biri gençlere odaklanması. İmam eğitimi, Kur’an kursları ve yurt faaliyetleriyle özellikle Türk kökenli gençler arasında güçlü bir eğitim ağı oluşturmuş durumda. Almanya’da doğup büyümüş, Almanca bilen imamlarıyla hem dini hem de sosyal uyuma katkı sunduğunu iddia ediyor. İmam eğitimine Almanya’da başlayan ilk Müslüman kuruluş olan VIKZ, resmi kurumlarla da çeşitli projeler yürütüyor.

Köln’de 70 Milyon Euroluk Dev Kampüs

Cemaat, Köln’de 12 bin 600 metrekarelik kullanım alanına sahip dev bir kampüs inşa ediyor. 70 milyon euroya mal olması planlanan kampüsün finansmanı, üye aidatları, bağışlar ve kredi yoluyla sağlanıyor. Kampüste camiler, eğitim binaları, yurtlar ve idari merkezler yer alacak.

Siyasi Kabul ve Tartışmalı Geçmiş

2023’te VIKZ’in 50’nci yıl kutlamalarına Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier başta olmak üzere pek çok üst düzey siyasetçi katıldı. Bu durum, cemaatin Alman siyasetiyle kurduğu pozitif ilişkiyi gösteriyor. Ancak bu durum geçmişte her zaman böyle değildi. Özellikle 2000’li yıllarda VIKZ’in izinsiz yatılı yurtları, şeriatçı eğitimle suçlanması ve Batı karşıtı söylemlerle anılması büyük tartışma yaratmıştı.

Buna karşın, VIKZ’in talebi üzerine hazırlanan 2010 tarihli akademik bir rapor, yurtlardaki öğrencilerin büyük kısmının dini bilgi edinme ve eğitim desteği amacıyla kaldığını, aile baskısı veya radikal ideoloji aşılandığına dair somut bulgu olmadığını ortaya koydu.

Gizli Yapılanma Eleştirisi ve Kapalı Kutular

VIKZ’in dışa açık faaliyetleri dışında iç yapılanmasıyla ilgili kamuoyunda fazla bilgi bulunmuyor. Uzmanlara göre bu yapı “kapalı kutu” olarak nitelendiriliyor. Dışa karşı modern, kurumsal ve uyumcu bir görünüm sergilese de içeride daha muhafazakâr ve geleneksel bir dini öğretinin hakim olduğu düşünülüyor.

Süleyman Hilmi Tunahan’ın Mirası

VIKZ’in temel referansı, cemaatin manevi kurucusu olarak kabul edilen Süleyman Hilmi Tunahan. 1888 doğumlu Tunahan’ın medrese eğitimi aldığı ve 1940’lı yıllarda Kur’an eğitimi vermeye başladığı biliniyor. VIKZ, Süleymancılar ifadesini reddederek, yeni bir mezhep ya da tarikat değil, geleneksel İslam öğretisini sürdüren bir cemaat olduklarını savunuyor.

İstihbarat Takibinde Değil Ama Dikkatle İzleniyor

VIKZ, Almanya iç istihbaratı tarafından bugüne kadar Milli Görüş ya da Ülkücü yapılar gibi açık şekilde takibe alınmış değil. Ancak geçmişteki bazı dosyalarda Batı karşıtlığı, demokrasiye mesafe ve çocuklara yönelik disiplin uygulamaları gibi iddialar yer aldı. Günümüzde ise bu tarz doğrudan suçlamalarla değil, daha çok kapalı yapısı nedeniyle dikkatle izleniyor.

Siyasi Mesaj mı, Yeni Hedef mi?

Türkiye’de son haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “karanlık organizasyon” ifadeleriyle Süleymancılara dolaylı mesaj gönderdiği yorumları yapılıyor. Uzmanlara göre, hükümetin yeni bir tehdit unsuru üretme siyaseti çerçevesinde Süleymancıların hedef haline getirilmesi mümkün. Özellikle bu grubun uzun süredir muhalefete yakın durması ve iktidarı desteklememesi, bu politik dönüşümün gerekçeleri arasında gösteriliyor.

www.yerelgundem.com