Soner Yalçın’dan Züppe Tartışması: Asıl Züppe Kim?
Soner Yalçın’dan Tuncay Özkan’a: Söz İnsanların Aynasıdır
Editor1
Soner Yalçın’dan “Züppe” Tartışması: Asıl “Züppe” Kim?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın, 30 Ağustos 2024 tarihli köşe yazısında, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “züppe” ifadesini değerlendirdi. Yalçın, 40 yıllık arkadaşım dediği Tuncay Özkan’a yönelik eleştirilerde bulunarak, “Asıl ‘züppe’ kim?” sorusunu gündeme getirdi.
Edebiyatın Züppe Karakterleri
Soner Yalçın, yazısında Türk edebiyatının unutulmaz züppe karakterlerine atıfta bulunarak, Erdoğan’ın bu tiplemelerle ilişkilendirilmesinin ne kadar yerinde olduğunu sorguladı. Yalçın, Ahmet Mithat’ın “Felâtun Bey ve Râkım Efendi”, Recaizâde Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” eserlerindeki züppe karakterlerinden yola çıkarak, Tanzimat dönemi züppelerinin Batılılaşmanın yalnızca yüzeysel ve gösterişçi yanlarını benimseyen, ancak özünü kavrayamayan kişiler olduğunu hatırlattı.
Tuncay Özkan’a Yönelik Eleştiriler
Yalçın, Tuncay Özkan’ın “züppe” ifadesini kullanarak aslında kendisini eleştirdiğini öne sürdü. Tanzimat dönemi züppelerinin zamanla kurnaz ve çıkarcı tiplere dönüştüğünü belirten Yalçın, “Züppe tipi Tuncay Özkan’a benziyor mu?” sorusunu gündeme getirerek, Özkan’ın bilgisizliğiyle birlikte kurnazlık ve hırsla hareket ettiğini, halkın gözünde büyük görünmekten hoşlandığını söyledi.
“Züppe”nin Modern Tanımı
Yalçın, “züppe” karakterinin modern karşılığını da sorguladı. Tanzimat döneminin naif züppeleri ile günümüzün çıkarcı, kurnaz ve gösteriş meraklısı tipleri arasında paralellik kuran Yalçın, bu tiplerin halktan kopuk, toplumu eğitme iddiasında olan ancak aslında bilgi ve birikimden yoksun kişiler olduğunu belirtti.
Soner Yalçın’dan Tuncay Özkan’a: Söz İnsanların Aynasıdır
Yazının sonunda Yalçın, “Peki ‘züppe’, Tuncay Özkan’a benziyor mu? Kırk yıllık arkadaşım ne diyeyim şimdi? Söz insanın aynasıdır...” diyerek, Özkan’ın kendi eleştirilerinin aslında kendisine yönelik olduğunu ima etti. Ayrıca, her türlü söylemin ceza hukuku konusu yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, polemiklerin toplum üzerinde yarattığı yorgunluğa dikkat çekti.
Soner Yalçın’ın yazısı, edebiyat ve siyaset arasındaki ilişkiyi irdeleyen derinlemesine bir analiz sunarken, Tuncay Özkan’ın “züppe” ifadesi üzerinden başlayan tartışmaya yeni bir boyut kazandırıyor.
