Zühtü Arslan: AYM kararlarına uyulmamasının gerekçesi olamaz

"Karara katılmamak farklı, uymamak farklı"

Zühtü Arslan: AYM kararlarına uyulmamasının gerekçesi olamaz

Zühtü Arslan: AYM kararlarına uyulmamasının gerekçesi olamaz

AYM Başkanı Arslan, AYM kararlarının her kurumu bağladığını ve kararlara uyulmamasının hiçbir gerekçesi olamayacağını vurguladı. Yargıtay'ın Atalay hakkındaki ihlal kararlarını uygulamaması krize neden olmuştu.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Anayasa ve kanunların açık hükümleri karşısında AYM kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesi olamayacağını söyledi.

Son olarak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi cezaevinde bulunan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin AYM'nin ikinci hak ihlali kararına da uymamış, konu yargıda ve siyasette tartışmalara neden olmuştu.

AYM'de staj gören öğrencilerin sertifika töreninde yaptığı konuşmada Arslan, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle birlikte AYM'ye bireysel başvurunun önünün açıldığını hatırlatarak, bu şekilde "Anayasa Mahkemesine, özgürlükleri koruma ve geliştirme misyonu" yüklendiğini belirtti. 

Anayasa Mahkemesinin, ihlal kararlarının etkili şekilde uygulanmasını "bireysel başvuru hakkının ayrılmaz bir parçası" olarak değerlendirdiğini ifade eden Arslan, "Bununla birlikte zaman zaman istisnai de olsa bazı kararlara uyulmaması bireysel başvuru hakkını zedelemektedir" ifadesine vurgu yaptı.

"Bireysel başvuru nihai karardan sonra kullanılabilen bir hak"

Anayasa Mahkemesince verilen ihlal kararlarına uyulmamasının gerekçesi olarak sunulan iki hususa işaret eden Arslan, "Birincisi, adli ve idari yargı sisteminde nihai ve bağlayıcı kararları verme yetkisinin ilgili yüksek mahkemelere ait olduğu, dolayısıyla kesinleşmiş kararları ortadan kaldırmaya yönelik ihlal kararları verilemeyeceği ileri sürülmektedir. Açıkçası bu görüşün anayasal veya yasal hiçbir dayanağı olmadığı gibi bireysel başvuru kurumunun doğasıyla da bağdaştığı söylenemez" şeklinde konuştu. Arslan, Anayasa'nın 148'inci maddesine göre, bireysel başvurunun nihai karardan sonra kullanılabilen bir hak arama yolu olduğunu hatırlattı.

"AYM kararları kesindir, herkesi ve her kurumu bağlar"

"İhlal kararlarına uyulmamasının bir diğer gerekçesi olarak 'yorum farklılığı' gösterilmektedir" diyen Arslan, kamu gücünü kullanan tüm organların Anayasa'yı yorumlama yetkisine sahip olduğunu belirtti. "Ancak bu yorumların yol açtığı uyuşmazlıklar norm denetimi veya bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine taşındığında Anayasa'yı nihai ve bağlayıcı şekilde yorumlayarak uyuşmazlığı karara bağlama yetkisi Anayasa Mahkemesine verilmiştir" diyen Arslan, "Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri, kısacası herkesi ve her kurumu bağlar" vurgusu yaptı.

"Karara katılmamak farklı, uymamak farklı"

"Anayasa Mahkemesi, bir konuda karar verdikten ve son sözü söyledikten sonra katılmasak da buna uymak zorundayız. Bir yargı kararına katılmamak farklı, ona uymamak farklıdır. Birincisi meşru, ikincisi ise meşru değildir" ifadelerinin altını çizen Zühtü Arslan, "Dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin nihai ve bağlayıcı kararından sonra artık mahkemeler ya da anayasal organlar arasında ortaya çıkabilecek görüş, yorum veya yaklaşım farklılıkları sadece eleştiri konusu olabilir. Ancak bu farklılıklar Anayasa Mahkemesi kararının icra edilmemesinin hiçbir şekilde gerekçesi olamaz" şeklinde konuştu.

Arslan, ihlal kararına uyulmamasının başvurucuları haklarından mahrum bırakmasının yanı sıra ihlal kararının icra edilmemesinin "büyük bir kazanım olan bireysel başvuru yolunu etkisiz kılabilecek nitelikte vahim bir olay" olduğunu söyledi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'a ilişkin ikinci hak ihlali kararını da uygulamamıştı. Bunun üzerine Atalay'ın avukatları üçüncü kez AYM'ye bireysel başvuruda bulundu.

DW