Yeni dünya düzeni Türkistan’ı merkez üssü yapıyor

Avrupa Birliği ile Orta Asya arasında imzalanan stratejik ortaklık bildirisine Kıbrıs Türk Devleti’ni tanımayan ifadelerin girmesi, Türk dünyasında diplomatik tartışma başlattı. Ankara süreci sessiz diplomasiyle yönetiyor.

Yeni dünya düzeni Türkistan’ı merkez üssü yapıyor

Türkistan, Avrupa Birliği ve Kıbrıs Türk Devleti: Yeni Dönemde Avrasya'nın Denge Arayışı

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Yeni dünya düzeni Türkistan’ı merkez üssü yapıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Dünya beşten büyüktür" söylemiyle yıllardır dile getirdiği küresel itiraz, günümüzde uluslararası sahada somut karşılık bulmaya başladı. Benzer şekilde, Rusya Devlet Başkanı Putin'in savunduğu "çok kutuplu dünya" fikri de artık sadece bir tez değil, küresel gerçeklik halini alıyor. Bu değişim süreci, Avrasya'yı sadece jeopolitik değil, aynı zamanda ekonomik ve stratejik açıdan da vazgeçilmez konuma taşıyor.

Türkistan coğrafyası stratejik yükselişte
Orta Asya, nadir toprak elementlerinden uranyuma, enerji kaynaklarından hidrojen potansiyeline kadar zenginliğiyle dikkat çekiyor. İpek Yolu güzergâhında yer alan bu bölge, artık sadece doğu-batı ekseninde değil, kuzey-güney rekabetinde de stratejik bir kavşak. Sovyetler sonrası oluşan bağımsızlık hareketleriyle kendi milli kimliklerini inşa eden Türkistan devletleri, bir yandan Çin ve Rusya’yla denge ararken diğer yandan Batı’ya yönelerek çok boyutlu bir siyaset izliyor.

Avrupa Birliği’nin bölgeye ilgisi ve diplomatik açmaz
4 Nisan’da Özbekistan’da düzenlenen AB-Orta Asya Liderler Zirvesi'nde imzalanan ortak bildiri, AB'nin bölgeyi stratejik ortak ilan ettiğini gösterdi. Ancak metinde yer alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına atıf, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığını tanımayan uluslararası statünün teyidi anlamına geliyor. Bu ifade, Türk dünyası için diplomatik bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor.

Kıbrıs Türk Devleti’ni yok sayan atıf tepki topladı
Orta Asya devletlerinin bu karara imza atması, özellikle Ankara’da dikkatle izleniyor. AB'nin baskısıyla metne eklenen bu ifade, Avrupa'nın halen Rum tarafını tüm adanın temsilcisi kabul ettiğini gösteriyor. Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in bu detaydan haberdar olmadığı, Türkmenistan’ın ise metne çekince koyduğu öğrenildi. Ancak Kazakistan’ın bu ifadelere destek vermesi, Ankara’da hayal kırıklığı yarattı.

Ankara’dan stratejik sabır politikası
Ankara, bu süreçte kamuoyu önünde sert açıklamalar yapmaktan kaçınıyor. Türk Devletleri Teşkilatı içindeki uyumu zedelememek adına devlet aklını rehber edinen Türkiye, diplomatik çözüm sürecini kapalı kapılar ardında yürütüyor. Kamuoyu önünde sert çıkışlar yapılmasının AB’ye koz vereceği, dost ülkeler arasında halklar nezdinde yanlış anlaşılmalara yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

Avrupa’nın Orta Asya hamlesi başarılı olur mu?
Fransa ve Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, Orta Asya’ya yatırım fonları ayırarak etki alanı oluşturmayı hedefliyor. Ancak bu çabanın, Avrupa’nın çöküş sürecini durduramayacağı belirtiliyor. Özellikle Fransa’nın Afrika’daki kayıplarını telafi etme çabasıyla Orta Asya’ya yönelmesi, bu bölgeyi yeni bir mücadele sahası haline getiriyor. Avrupa’nın enerji ve hammadde kaynaklarına ulaşma isteği, bölge devletleri üzerinde baskı unsuru oluşturmaya başladı.

Kıbrıs meselesinde en net duruş Azerbaycan’dan
Türk Devletleri Teşkilatı içinde Kıbrıs meselesinde en sağlam duruş Azerbaycan’dan geldi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’nin Kıbrıs politikasını kararlılıkla desteklemeye devam ediyor. Bu tutum, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin stratejik ittifak boyutunda ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Romantik yaklaşımla değil, stratejik akılla yönetilmeli
Orta Asya coğrafyasındaki devletlerin yönetici elitleri, Batı’dan kabul görme arzusuyla diplomatik açılımlar yaparken halklar bu tercihlere her zaman katılmıyor. Türkiye ise bu ülkelerle kurduğu ilişkide yukarıdan değil, göz hizasından bir diplomasiyi benimsiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğünde kurulan Türk Devletleri Teşkilatı, Avrasya’da geleceğin en etkili bölgesel gücü olma potansiyelini taşıyor.

Sonuç: Türkistan’ın kaderi artık Türk dünyasıyla ortak
AB’nin Orta Asya hamleleri ve bu sürece dahil olan Türkistan ülkeleri, yeni dünya düzeninde pozisyonlarını yeniden tanımlarken; Türkiye’nin bu coğrafyadaki etkisi, hem tarihi hem stratejik olarak vazgeçilmez olmaya devam ediyor. Kıbrıs Türk Devleti’nin yok sayıldığı her metin, Türk dünyasının birliği için bir sınavdır. Ancak bu sınavdan alınacak sonuçlar, Ankara’nın sabırlı ve stratejik tavrıyla şekillenecek.

www.yerelgundem.com


Kaynak: Sevil Nuriyeva / Türkiye