Özgür Özel’den Bahçeli’ye Öcalan Tepkisi: Elini Rahatlatmak ya da Önünü Kesmek İstiyor
“Meclis’in Dışında Olan Bir Çözüme Dahil Olmayız”
Editor1
Özgür Özel’den Bahçeli’ye Öcalan Tepkisi: “Elini Rahatlatmak ya da Önünü Kesmek İstiyor”
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik “Meclis’te silah bırakma çağrısı” yapması önerisine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özel, Bahçeli’nin bu çağrısının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elini rahatlatmak ya da atılamayacak bir adımla önünü kesmek amacı taşıdığını ifade etti. Bu açıklama, Türkiye'nin yıllardır tartıştığı Kürt sorununun çözümü konusundaki yeni bir tartışmayı alevlendirdi.
“Meclis’in Dışında Olan Bir Çözüme Dahil Olmayız”
Özgür Özel, Türkiye’de yaşanan hendek olayları ve güvenlik sorunlarına değinerek, Kürtlerin kendilerini eşit hissetmediklerini vurguladı. Bu süreçte çok sayıda şehit verildiğini hatırlatan Özel, “Türkiye'de hendek olaylarından dolayı çok canımız yandı. Şehitlerimiz oldu, şehirler harap oldu. O yüzden biz dışarıda bırakılmamayı istiyoruz. Meclis’te olursa biz bu işin içinde oluruz. Ama Meclis’in dışında bir yere davet edilsek olmayız” dedi. Özel’in bu açıklaması, çözüm sürecinin yalnızca Meclis çatısı altında yürütülmesi gerektiğine dair CHP’nin kararlılığını ortaya koyuyor.
“Öcalan Neden Meclis’e Geliyor?”
Özgür Özel, Bahçeli'nin Öcalan’ın Meclis kürsüsüne çıkması önerisine karşı çıkarak, sürecin Meclis dışında yönetilmemesi gerektiğini belirtti. Bu noktada, Öcalan’ın silah bırakma çağrısının desteklenebileceğini, ancak bunun Meclis kürsüsünde yapılmasına karşı olduğunu dile getirdi. Özel, “Bu sırada Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısını destekleyebileceğim bir talep. Bunda bir sorun yok. Ama bunu yapmak için niye Meclis’e geliyor?” şeklinde konuşarak, Bahçeli’nin önerisinin pratikte uygulanabilirliğini sorguladı.
CHP’nin Sürece Dahil Olma Talebi
Özel, daha önceki çözüm sürecinde CHP’nin dışlanmış olmasını eleştirerek, bu seferki süreçte tüm siyasi partilerin dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. CHP lideri, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu süreçte önemli bir aktör olarak yer almak istediğini belirtti. “Meclis’te olursa içinde oluruz. Hiçbir siyasi partiyi dışlamasın. Geçen sefer bu yapılmadı. Cumhuriyet Halk Partisi dışlandı” diyen Özel, sürecin adil ve kapsayıcı olması gerektiğini savundu.
Selahattin Demirtaş’ın Rolü ve Öcalan’ın Meclis Kürsüsüne Çıkması Tartışması
Özgür Özel, Selahattin Demirtaş’ın süreçten dışlanmasının çözüm sürecinin ilerlemesini engellediğini ifade etti. “Selahattin Demirtaş dışlanarak bu süreç ilerleyemez” diyen Özel, çözüm sürecinin başarıya ulaşması için tüm aktörlerin konuşmasına ve çağrı yapmasına evet dediğini, ancak Öcalan’ın Meclis kürsüsüne çıkması gibi bir öneriyi kabul etmediğini belirtti. Bu açıklama, çözüm sürecinin sadece belirli aktörlerle değil, tüm tarafların katılımıyla yürütülmesi gerektiği mesajını içeriyor.
Kürt Sorununun Çözümüne Yönelik Evrensel Uygulamalar
Özel, Kürt sorununu çözmek için evrensel uygulamaların Türkiye’nin gerçeklerine uygun olmadığını belirtti. Bu süreçte şehit ailelerinin ve gazilerin hassasiyetlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan CHP lideri, Kürtlerin eşitlik talebine dikkat çekti. Diyarbakır ziyareti sırasında vatandaşlardan aldığı geri bildirimleri paylaşan Özel, “Kürt sorunu yoktur’ diyorsanız, bu Kürtlerin en büyük sorunudur” diyerek, Kürtlerin hissettiği eşitsizliği dile getirdi.
Bahçeli’nin Öcalan Çağrısı: Erdoğan’a Destek mi, Engelleme mi?
Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ı Meclis’e davet etme önerisinin, Erdoğan’a yönelik iki farklı amaca hizmet edebileceğini ifade etti. Bu önerinin, ya Erdoğan’ın elini rahatlatmak ya da atılamayacak bir adımla önünü kesmek amacı taşıdığını belirten Özel, bu stratejik hamlenin arka planını sorguladı. Özellikle, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin geçmişte Kürtlerin ikinci partisi olduğunu hatırlatan Özel, bu hamlenin Bahçeli’nin bilgisi ve onayı olmadan yapılamayacağını düşündüğünü ifade etti.
Siyasi Partilerin Çözüm Sürecine Katılımı ve Adaletin Önemi
Özel, çözüm sürecinin sadece belirli siyasi partilerle yürütülmesinin doğru olmadığını belirtti. “Eğer ‘Gelin biz bu işi AKP, MHP, DEM, CHP dışarıda halledelim’ derlerse bunu doğru bulmayız” şeklindeki açıklaması, CHP’nin çözüm sürecine dahil edilmesi gerektiği yönündeki taleplerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu talep, sürecin demokratik bir çerçevede ve kapsayıcı bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Kapsayıcı Bir Çözüm Sürecinin Gerekliliği
Özgür Özel’in açıklamaları, Türkiye’nin yıllardır süren Kürt sorununun çözümüne yönelik yeni bir perspektif sunuyor. CHP’nin sürece dahil olma talebi, çözüm sürecinin kapsayıcı ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğine işaret ediyor. Kürtlerin eşitlik talepleri ve adaletin sağlanması, bu süreçte en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin siyasi geleceği açısından, çözüm sürecinin tüm tarafların katılımıyla yürütülmesi, sadece siyasi partilerin değil, toplumun geniş kesimlerinin de desteğini alacak adımların atılması gerekiyor.
Sonuç: Kürt Sorununda Kapsayıcı Çözüm ve Meclis’in Rolü
Özgür Özel’in açıklamaları, Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek için kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine işaret ediyor. Özellikle, Meclis’in bu süreçte merkezi bir rol oynaması gerektiği vurgusu, çözüm sürecinin demokratik bir çerçevede ele alınmasının önemini ortaya koyuyor. Bu süreçte tüm aktörlerin adil bir şekilde sürece dahil edilmesi, Kürtlerin eşitlik taleplerine kulak verilmesi ve şehit aileleri ile gazilerin hassasiyetlerinin dikkate alınması, Türkiye’nin geleceği açısından büyük önem taşıyor.
CHP lideri Özel’in, Bahçeli’nin Öcalan önerisine karşı yaptığı eleştiriler, çözüm sürecinin sadece siyasi bir mesele olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir adalet sorunu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye, Kürt sorununu çözmek için tüm tarafların katılımıyla demokratik ve kapsayıcı bir süreci başlatmak zorunda.
