NATO-Ukrayna Konseyi “daha fazla silah yardımı” için toplanıyor
Scholz’dan Avrupalı müttefiklere uyarı
NATO-Ukrayna Konseyi “daha fazla silah yardımı” için toplanıyor
Rus bombardımanı ve kış koşulları ile zora giren Ukrayna savunması, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nden (NATO) hem modern sistemler, hem de mühimmat açısından daha fazla silah yardımı bekliyor.
Ukrayna’nın ittifak üyeleriyle eşit statüde katıldığı NATO-Ukrayna Konseyi Brüksel’de, Ukrayna’ya daha fazla silah yardımını görüşmek üzere büyükelçiler seviyesinde toplanıyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, toplantısı öncesi Politico dergisine yaptığı açıklamada, Rusya'nın 2 Ocak’taki büyük çaplı füze saldırısının ardından Batılı ülkelerin tepki vermesini ve kararlı önlemler almasını beklediğini söyledi.
Kuleba, “Her şeyden önce toplantının Ukrayna'nın hava savunma yeteneklerini güçlendirmeye yönelik önemli kararları hızlandıracağını umuyoruz. Patriot'lar, IRIS-T, NASAMS ve diğer sistemler için düzenli füze tedarikinin sağlanması, yarın değil bugün tamamlanması gereken en önemli önceliktir” dedi.
Ukraynalı bakan, silah yardımında yavaş giden Avrupa ülkelerini de uyararak, Ukrayna'nın hava savunması ne kadar etkili olursa, bir Rus füzesinin veya insansız hava aracının yanlışlıkla sınırdaki NATO hava sahasına girme ihtimalinin de o kadar düşük olacağına dikkat çekti.
Bakan, “Her açıdan, müttefiklerimizin Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek için mevcut tüm güçleri seferber etmesi mantıklıdır” dedi.
NATO, Rusya'nın Ukrayna'daki hedeflere yönelik son büyük füze saldırılarına yanıt olarak Ukrayna'nın yanında duracağını ve "Polonya'nın her santimetresini" savunacağını açıklamıştı.
Brüksel’de NATO ve AB binalarında toplantılar yoğunlaşırken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, silah desteği için çıktığı Baltık turuna Litvanya’nın başkenti Vilnius’den başladı.
Üye ülkelerin büyükelçileri ile Ukrayna büyükelçisini bir araya getirecek NATO Konsey toplantısı, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, diğer Avrupa Birliği ülkelerini Ukrayna'ya daha fazla askeri yardım sağlamaya çağırmasından yalnızca iki gün sonra toplanıyor.
Toplantıda, NATO’nun Avrupalı ortaklarının gerekli çabayı göstermesi için, silah stoklarındaki durum, kimin ne kadar yardım sağlayacağı ve sektörün nasıl daha hızlı üretim yapabileceği konuları ele alınacak.
Scholz’dan Avrupalı müttefiklere uyarı
Ukrayna'nın hava savunma füzelerinin tükenmesi üzerine müttefiklerini uyararak daha fazla yardım için hızla harekete geçmesini sağlamaya çalışan Scholz, bugün NATO büyükelçilerini özel olarak bu konuyla ilgili buluşturdu.
NATO uzmanları, Scholz’un, bu uyarısıyla üstü kapalı olarak, Almanya, İngiltere ve İsveç’ten çok daha az yardım yapan, Fransa, İspanya ve İtalya’yı hedef aldığını belirtiyor.
Almanya’nın 2024 için silah yatırımını 4 milyar Euro’dan 8 milyara çıkaran Scholz, 8 Ocak’ta yaptığı konuşmada, Avrupalılar’ın Ukrayna'ya yeterli miktarda silah teslim etmediğine dikkat çekerek, 1 Şubat'ta Brüksel'de yapılacak liderler zirvesinde AB ülkelerinin, “somut katkılarına ilişkin kesin bir genel yaklaşım ortaya koyması gerektiğini” söyledi.
Geçtiğimiz hafta NATO, Almanya'da yeni bir üretim tesisiyle, “bin Patriot füzesi edinme” projesini hayata geçirmeyi kabul etti. Ancak bunun da orta vadeli bir proje olması nedeniyle, Ukrayna’nın acil ihtiyaçlarını karşılayamayacağı belirtiliyor.
Bu arada, Ukrayna’ya ekipman ve silah tedariki bakımından Washington’dan sonra ikinci sırada gelen Berlin, Kiev’in tüm ısrarlarına rağmen Taurus seyir füzelerini Ukrayna’ya göndermeyi reddediyor. Başbakan Scholz, Ekim'den bu yana, 500 kilometre menzilli bu hassas silahlar tarafından Rusya topraklarının da vurulabileceğinden endişe duyuyor.
Kim ne kadar yardım yaptı?
Kiel Enstitüsü'nün Ekim sonunda açıkladığı verilere göre ABD, Kiev'e askeri destek için 44 milyar, Almanya 17 milyar ve İngiltere 6,6 milyar Euro harcadı. Bu ülkeleri Hollanda ve kuzey ülkeleri izlerken, Fransa yalnızca 540 milyon Euro, İtalya 690 milyon Euro ve İspanya 340 milyon Euro değerinde yardım yaptı.
Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, AB’nin Mart 2023'te Kiev'e 1 milyon mühimmat (155 mm mühimmat ve aynı zamanda füze) teslim etme hedefini tutturamayacağını kaydetti. NATO üyesi ülkeler, Aralık itibarıyla, mevcut stoklardan Ukrayna'ya 300 bin karadan karaya mühimmat ve 3 bin 300 füze teslim etti.
Fransa, İtalya, İspanya tank, karadan havaya füze, füze savar, roketatar ve zırhlı araç yardımı sıralamasında hiçbir kategoride ilk beşte yer almıyor. Tank yardımında, 264 tank ile Polonya; top yardımında 198 topla ABD; Roketatar yardımında 32 araç ile yine ABD; karadan havaya füze yardımında 18 füze ile Almanya ve 16 füze ile Çek Cumhuriyeti, zırhlı araç yardımında da Çek Cumhuriyeti (201), Hollanda (196) ve ABD (190) ön sırada yer alıyor.
AB’de “100 milyar Euroluk” savunma fonu hazırlığı
AB Komiseri Thierry Breton, dün yaptığı açıklamada, iki ila üç ay daha eklenirse, daha önce taahhüt edilen “1 milyon mühimmat” hedefine ulaşabileceklerini açıkladı. AB'nin 2024 yılı sonuna kadar bu tempoya ayak uydurabileceğini belirten Thierry Breton, “ortak ekipman alımlarını artırmak ve mühimmat üretimi için, Şubat ayının sonunda 100 milyar Euro’luk devasa bir savunma fonu teklif edeceğini” duyurdu.
Mühimmat üretimini 2023’te yüzde 30 oranında artıran AB başkentleri, mevcut sorunun üretim kapasitesinden değil, daha çok “endüstrinin tercihlerinden” kaynaklandığını belirtiyor. Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IRIS) NATO uzmanı Jean-Pierre Maulny, konuya ilişkin yayınladığı makalesinde, “Silah sektörü de tıpkı diğer sektörler gibi karına bakan bir sektör" diye hatırlatıyor ve kısmen Avrupa programları tarafından geri ödense bile “imzalanan sözleşmelerin tümünün Ukrayna'ya gitmediğini” belirtiyor.
AB Komisyonu, Şubat ayında yapılacak zirvede ele alınacak “savunma sanayisi stratejisi” başlığı altında bu konuya yoğunlaşarak, Kiev lehine silah siparişlerine öncelik verilmesini sağlamak üzere harekete geçmeyi planlıyor.
Ancak Brüksel merkezli Stratejik Öngörü ve Araştırma Merkezi'nde araştırmacı Karel Lannoo, Le Figaro gazetesine bu konudaki endişelerini dile getirerek, “AB’nin; savunma sanayilerinin entegrasyonunun olmayışı, barut üretimindeki zorluklar, aynı silahlara ilişkin farklı kuralların varlığı ve üretim ruhsatı kriterlerindeki karmaşıklık nedeniyle, yapısal olarak daha hızlı ilerleyemeyeceğini” belirtiyor.
Arzu Çakır / VOA