Londra mahkemesi parasına el koydu: Kim bu ilaç tüccarı ve milletvekili Türkolog?

Cavanşir Feyziyev'in Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Vakfı`nın başına geçti. Peki Cavanşir Feyziyev kimdir? İşte ayrıntılar...

Divanu Lugati t –Türk`ün önemine yine ve yeniden değinmeden doğrudan konuya girelim.

Merkezi Bakü`de bulunan Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Vakfı`nın başına ilaç dağıtım şirketler zinciri sahibi olarak tanınan ve milletvekilliği hüvviyeti de bulunan Cavanşir Feyziyev geçince ateş bacayı sardı. Hemen karar vermeyin lütfen. Bu ateş o ateşten değil. Zira konuya salt istatiksel olarak bakıldığında Sayın Cavanşir Feyziyev`in de bilimsel ünvanının olduğu ve enformasyonlara dayalı beş ciltlik Türk Dünyası kitabını yazdığı görülüyor (Türkiye`de de canı sıkılan herkesin kendisine “Türk Dünyası” ibaresiyle önem kazandırmaya çalışması sıradan bir durum oldu artık. Çetin Altan rahmetli bu kabilden örneklere “zart-zurtçu şovenizm” derdi). Onun için Uluslararası Kaşgarlı Mahmut Vakfı`nın kurucu üyeleri yazar Anar (parantez açacağız) ve Elhan Zal Garahanlı`nın kurumu Cavanşir Feyziyev`e devretmeleri Feyziyev`le ilgili belirli süreden bu yana Birleşik Krallık`ta cereyan eden gelişmeleri bilmeyenlere gayet olağan görünebilir. Amma ve lakin...

Emin olun ki,Kilisli Muallim Rıfat bu eseri bulduğunda,Mustafa Kemal Atatürk bu eserin Türkçeye çevrilmesi talimatını Afyon mebusu Besim Atalay`a verdiğinde ve Atalay`ın çevirisinde üç ciltlik Divanu Lugati t Türk 1939-1941 yılları arasında ilk kez Türkçe yayımlandığında günün birinde Kaşgarlı Mahmut`un ismini taşıyan bir vakfın başına Birleşik Krallık mahkemesinin “kaynağını gösterememesinden dolayı” 5.6 milyon pound parasını devletin kasasına geçirme kararı aldığı,63 milyon poundluk gayrimenkulüne ise (yirmi üç adet) yine aynı gerekçeyle ihtiyati tedbir koyduğu bir şahsın geçeceğini akılların bile getiremezlerdi.Türk dillerinin kimliği ve pasaportu niteliğindeki bir kaynağı binlerce kilometre mesafe katederek kelime kelime derleyip anlamlarıyla birlikte günümüze ulaştırmış Kaşgarlı Mahmut 5.6 milyon “kaynağı kuşkulu” parasına Londra mahkemesinde bir çırpıda el konulmuş bir insanın kendi adını taşıyan vakfın başına geçmesine ne derdi acaba? Sorular mantığa saygı duyan tüm insanların beynini kurcalarken Londra mahkemesinde paralarının ve gayrimenküllerinin kaynağını tatminedici biçimde açıklayamamasından dolayı 5.3 milyon pounduna el konulan,63 milyon poundluk servetine ise ihtiyati tedbir kararı getirilen bir şahsın Türk dillerinin kimliğinin ve pasaportunun müellifinin ismini taşıyan bir kurumun başına geçmesinin amacı ne olabilir acaba? Tutanaklardan ingiliz avukatların geçtiğimiz Şubat ayında mahkemeye sundukları dilekçede Feyziyev`in kendi ülkesinde tanınan bir “aydın” olmasından ve “kitaplar yazmasından” dolayı karara yeniden bakılması talebinde bulunmalarına rağmen mahkeme bu talebi redettiği görülüyor.Şu hale bakar mısınız:ilaç ticaretiyle uğraşıyorsunuz,kaynağını açıklayamadığınız 5.6 milyon poundunuz Birleşik Krallık Devleti`nin hesabına aktarılıyor,ardından avukatlarınız mahkemeye dilekçe sunarak sizin kendi ülkenizde “kitap yazan bir aydın” olmanızdan dolayı cezaya yeniden bakılması talebinde bulunuyor.İnsana demezler mi ki “kitap yazan aydın” 5.6 milyon nakit pound parayı ve 63 milyon poundluk gayrimenkulü yazdığı kitaplarının telifiyle aldıysa neden mahkemeye telif makbuzlarını sunmaz? İşin ilginç yanı Londra mahkemesinde bu kadar büyük skandallar yaşanırken Azerbaycan Başsavcılığının kılını bile kıpırdatmaması bir yana dursun Feyziyev`in Uluslararası Mahmut Kaşgarlı Vakfı`nın başına geçmesidir.

YAZARLAR BİRLİĞİ PARANTEZI

Nisan 1987`de Komünist Parti tarafından Yazarlar Birliğinin başına atanmış ve geçtiğimiz Mart ayında seksen altıncı yaş gününü kutlamış Anar tam otuz yedi seneden bu yana koltuğunu muhafaza etmektedir. Uluslararası Mahmut Kaşgarlı Vakfı`nı Londra mahkemesinin 5.6 milyon poundunu devletin kasasına geçirdiği ve 63 milyon poundluk gayrimenkulüyle ilgili ihtiyati tedbir kararı aldığı bir şahsa devretmesinin altında nelerin yattığını herkesten daha iyi Anar bilmektedir kuşkusuz. Zaten başında durduğu örgütün(Yazarlar Birliği) Sivil Toplum Kuruluşu niteliğini kaybetmesinin üzerinden seneler geçmiştir. Halihazırda Kültür ve Turizm Bakanlığının bir dairesi statüsünde yoluna devam ediyor ve bakanlık bütçesinden finanse ediliyor. Ancak Sayın Anar`ın bakandan daha geniş yetkileri vardır: ismini şahsi listesine dahil ettiği yazarlara Cumhurbaşkanı bursu verdiriyor, senede birkaç kez yine Cumhurbaşkanının bizzat tahsis ettiği daireleri canının istediği şekilde dağıtıyor. Böyle bir ortamda kurucusu olduğu Uluslararası Mahmut Kaşgarlı Vakfı yönetimini Londra mahkemesinin 5.6 milyon pounduna el koyup 63 milyon poundluk gayrimenkulüne ihtiyati tedbir kararı getirmiş birisine devretmesi Azerbaycan`ın bugünkü gerçekleri ışığında asla şaşılacak bir durum olmamalı.

Sovyetlerin göreve atadığı bir şahsın sovyetlerin dağılmasından otuz üç sene sonra da koltuğunu koruduğu bir ortamda şaşılası ne olabilir ki?

Odatv.com