Abdurrahim Karakoç’un Vasiyet Şiiri Toplumsal Vicdanı Harekete Geçiriyor
Abdurrahim Karakoç’un “Vasiyet” şiiri, haksızlığa karşı bir başkaldırı metni olarak hafızalarda yer ediyor. Şairin toplumsal duruşu ve mücadeleci ruhu şiire damgasını vuruyor.

Abdurrahim Karakoç’un “Vasiyet” Şiiri Toplumsal Vicdanı Harekete Geçiriyor
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Halkın Şairinden Tokat Gibi Vasiyet
Cumhuriyet dönemi Türk halk şiirinin en etkili isimlerinden biri olan Abdurrahim Karakoç, sert söylemleri ve halkın vicdanına seslenen dizeleriyle günümüzde de etkisini sürdürüyor. Karakoç’un “Vasiyet” adlı şiiri, yalnızca bir edebi metin değil, adaletsizliğe, yalana, iki yüzlülüğe ve yozlaşmaya karşı yazılmış bir manifesto niteliği taşıyor.
Henüz çocuk yaşta şiire yönelen Karakoç, ailesinden aldığı edebi mirasla genç yaşta halk edebiyatının güçlü isimlerinden biri haline geldi. Ömrü boyunca haksızlıklara karşı susmayan ve kalemini halkın sesi olarak kullanan Karakoç, toplumu sarsan mesajlarını şiirlerinde kararlılıkla ifade etti.
Şiirden Topluma Sert Bir Çağrı
“Vasiyet” şiirinde Karakoç, yalancı paşaları, korkak askerleri, adaletten uzak mahkemeleri, halkın malını hortumlayanları ve din tüccarlarını sert sözlerle hedef alıyor. Şiirin her kıtası, halkı uyandırmak, hakka sahip çıkmak ve zalime karşı dimdik durmak için yazılmış gibi.
İman, adalet, doğruluk ve samimiyet gibi değerlere sıkı sıkıya bağlı bir dünya görüşünün izlerini taşıyan şiir, okuyucuya yalnızca bir duygusal yoğunluk yaşatmıyor, aynı zamanda ahlaki bir duruş sergilemesi için çağrı yapıyor.
Şairin Sanat Anlayışı ve Mirası
Abdurrahim Karakoç’un şiir anlayışı, “sanat toplum içindir” ilkesine dayanır. Eserlerinde bireysel aşklar kadar, toplumsal adaletsizlikleri, yozlaşmış kurumları ve halkın yaşadığı sıkıntıları işlemiştir. “Vasiyet” şiiri ise onun mücadeleci karakterinin ve halkına duyduğu sorumluluğun belki de en keskin örneklerinden biridir.
Bu şiir, sadece bir vasiyet değil, gelecek nesillere bırakılmış bir duruşun, bir şair vicdanının manifestosudur. Bugün hâlâ sosyal medyada, meydanlarda, sohbetlerde dillendirilmesinin sebebi de budur.
Adı Yaşadıkça Şiiri Yaşayacak
Karakoç’un “Vasiyet” şiiri yalnızca geçmişin değil, bugünün de gerçeklerini tokat gibi yüzümüze vurmaya devam ediyor. Hakikat karşısında susmayan, adaletsizliğe karşı diz çökmeyen herkes için bu şiir, bir hatırlatma ve yol haritası olmaya devam edecek.
VASİYET
İmansız askerin, korkak paşanın
Bir boyuna bir de enine tükür.
Kaçarken vurulup yere düşenin
Bir leşine bir de kanına tükür.
Ölürsen de hak yedirme, hak yeme;
Aka kara, karaya da ak deme.
Adaletten ayrılırsa mahkeme,
Bir hakime bir de kanuna tükür.
İlaç olsa içme düşman tasından
Sakın taş attırma dost arkasından
Kim ikiyüzlüyse tut yakasından
Bir yüzüne bir de canına tükür.
Millet parasından verdirme parsa;
Edirne'den Van'a, Muğla'dan Kars'a
Nerede sahte bir kahraman varsa
Bir resmine bir de şanına tükür.
Kesmekle kısalmaz cömerdin eli
Yiğidin adına eklerler deli.
Baban olsa bile Allahsız ölü
Bir ruhuna bir de sinine tükür.
Bırak hesabını ölüm kalımın
İnanmışa zulmü ne ki zalimin
Manayı reddeden sözde alimin
Bir ilmine bir de fenine tükür.
ABDURRAHİM KARAKOÇ