AB Sınırlarında Yapay Zeka Dönemi: Göçmenler Üzerinde Test Ediliyor

AB sınırlarında yapay zeka destekli gözetim sistemleri göçmenler üzerinde uygulanıyor. Uzmanlar, insan hakları ve hesap verebilirlik konularında uyarıyor.

AB Sınırlarında Yapay Zeka Dönemi: Göçmenler Üzerinde Test Ediliyor

Yapay Zeka Avrupa Sınırlarında Gözetim ve Otomasyon Aracı Haline Geliyor

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Göçmenler üzerinde test edilen yapay zeka uygulamaları, AB sınır güvenliğinde yeni bir dönemin habercisi olabilir. Uzmanlar hesap verebilirlik ve şeffaflık konusunda uyarıyor.

Avrupa Birliği, düzensiz göçle mücadele kapsamında sınırlarında yapay zeka destekli gözetim sistemlerini giderek daha fazla kullanmaya başladı. Özellikle Meriç Nehri boyunca uzanan Yunanistan-Türkiye sınırında insansız hava araçları, yapay zeka yazılımları ve otomatik karar sistemleri aktif hale getirildi. Bu durum, insan hakları savunucuları ve akademisyenler tarafından yakından takip ediliyor.

Yapay zeka, sınır güvenliğinde nasıl kullanılıyor?

Almanya Federal Göç ve Mülteciler Dairesi, Arapça lehçeleri analiz ederek bir kişinin hangi ülkeden geldiğini belirleyebilen otomatik bir ses tanıma sistemi geliştirerek kullanıma sundu. Bu sistem, iltica başvurularında belgeleri olmayan kişilerin milliyetini tespit etmeye yardımcı oluyor.

Benzer bir uygulama, Yunanistan’da devreye alınan Centaurus ve Hyperion projeleriyle yürütülüyor. Bu sistemler, gözetleme kameraları ve biyometrik veriler yardımıyla sınır dışı işlemlerini hızlandırıyor. Özellikle Centaurus, insan müdahalesi olmadan göçmen davranışlarını analiz eden algoritmalarla donatılmış dronlar kullanıyor.

Göçmenler sistemin işleyişinden habersiz

İngiltere Warwick Üniversitesi’nden Doçent Dr. Derya Özkul’a göre, bu sistemlerin çalışmasında en büyük sorun, şeffaflık eksikliği ve göçmenlerin süreç hakkında bilgi sahibi olmaması. Yapay zeka sistemlerinin hatalarından en çok etkilenen grup, bu teknolojilere maruz kalan göçmenler oluyor.

Özkul, göçmenlerin başvurularının yapay zeka tarafından otomatik olarak işlenmesinden haberdar olmadığını belirtiyor. Ayrıca alınan kararların geri çevrilemez olması, adil yargılanma hakkını da tartışmalı hale getiriyor.

AB’nin yapay zeka yatırımları artıyor

Avrupa Birliği, Centaurus dışında birçok yapay zeka projesine yatırım yapıyor. Hyperion sistemi parmak izi ile giriş-çıkış takibini mümkün kılarken, COMPASS2020 su altı dronları ile kaçakçılık faaliyetlerini tespit etmeye çalışıyor. PROMENADE projesi ise kıyılardan kilometrelerce uzaklıkta bile gözetim imkânı sağlıyor.

Yunanistan Ulusal İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Maria Gavouneli, bu uygulamaların temel sorununun hesap verilebilirlik ve insan haklarına saygı olduğunu belirtti. Gavouneli, bu sistemlerin askeri amaçlarla da kullanılması halinde durumun daha da karmaşık hale geleceğine dikkat çekti.

Sınırlarda gelecekte neler olabilir?

Avrupa Birliği’nin 2020 Beyaz Kitap’ta tanımladığı gelecek projeleri arasında yüz tanıma, duygu analizi, risk derecelendirme ve davranış tahmini gibi uygulamalar öne çıkıyor. Ancak insan müdahalesinin tamamen dışlandığı bu tür sistemler, insan hakları açısından büyük soru işaretleri barındırıyor.

AB içinde yükselen güvenlik endişeleri ve artan göç baskısı, yapay zekanın daha da yaygınlaşmasına neden olabilir. Ancak uzmanlar, bu teknolojilerin şeffaflık, veri güvenliği ve hesap verebilirlik çerçevesinde denetlenmesi gerektiği konusunda hemfikir.

www.yerelgundem.com