Tiyatrocular yaşamını yitiren usta oyuncu Ayten Gökçer'i anlattı: 'Büyük bir hayranlıkla onu izlerdik'

‘Güzelliğiyle sahnede olduğumu unutturuyordu’

Tiyatrocular yaşamını yitiren usta oyuncu Ayten Gökçer'i anlattı: 'Büyük bir hayranlıkla onu izlerdik'

Tiyatrocular yaşamını yitiren usta oyuncu Ayten Gökçer'i anlattı: 'Büyük bir hayranlıkla onu izlerdik'

Burak Abatay
Unvan,BBC Türkçe

Türk tiyatrosu ve sinemasının önemli aktristlerinden Ayten Gökçer, 84 yaşında hayatını kaybetti.

Usta sanatçının ölüm haberini kızı Aslı Gökçer Oba duyurdu.

Gökçer'in cenazesi 15 Mayıs'ta öğle namazının ardından, eşi Cüneyt Gökçer’in mezarının bulunduğu Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.

Kariyeri boyunca çok sayıda ödüle layık görülen Gökçer, “Devlet Sanatçısı” unvanına sahipti.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da sosyal medya hesabında bir taziye mesajı paylaştı. Bakan Ersoy, “Sinema ve tiyatromuzun duayenlerinden Ayten Gökçer'in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim” ifadelerini kullandı.

“My Fair Lady”, “Yedi Kocalı Hürmüz” ve “Kim Korkar Hain Kurttan?” gibi tiyatro tarihinin unutulmaz oyunlarında başrol oynayan Gökçer, “Taçsız Kral”, “Anneler Günü”, “501 Numaralı Hücre” ve “Damdaki Kemancı” gibi Yeşilçam filmlerinde de kamera karşısına geçti. Gökçer “Çat Kapı” ve “Yılan Hikayesi” gibi TV yapımlarında da rol aldı.

Tiyatronun ve sinemanın önemli isimleri usta oyuncuyu BBC Türkçe’ye anlattı:

‘Müthiş iyi bir tiyatro oyun repertuvarına sahipti’

1999-2001 yılları arasında ‘Yılan Hikayesi’ dizisinde Gökçer ile beraber rol alan Meltem Cumbul, “Çok kısa bir sürede aile gibi olmuştuk. Çekim için beklediğimiz çoğu zamanı kendisiyle geçirirdim” dedi.

Cumbul, bu zamanlarda “çok matrak sohbetlere daldıklarını” söyledi ve şöyle devam etti:

“Terrence McNally’nin yazdığı ‘Master Class’, kendisinin tiyatroda yakalayabildiğim en güzel oynadığı oyunlardandır. Müthiş iyi bir tiyatro oyun repertuvarına sahip olan bu usta ismi saygı ve sevgiyle anacağım. Pek kıymetli kızı Aslı’yla huylarımızı benzetmesini hiç unutmayacağım. Kızı Aslı Gökçer Oba’ya ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Işıklar içinde uyuyun Ayten hanım.”

‘Güzelliğiyle sahnede olduğumu unutturuyordu’

Tiyatro sanatçısı Melek Baykal da Ayten Gökçer’i yer yer sesi titreyerek, sevgiyle andı.

Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde öğrenciyken Gökçer’i Büyük Tiyatro’da izlemeye başladığını belirten Baykal, o anlarını “İnanılmaz keyif ve büyük bir hazla izlerdik” diyerek anlattı.

Gökçer’in yeteneğine ve özellikle de güzelliğine büyük bir vurgu yapan Baykal, “O kadar güzel bir kadındı ki, tiyatroda, lobide yürüdüğü zaman büyük bir hayranlıkla onu izlerdik. O kadar 'aurası' farklı bir insandı” diye konuştu.

"Bağdat Hatun" isimli oyunda beraber rol aldıklarına da değinen Baykal, “O saçları, aurası… O kadar etkileniyorduk ki… Bazen sahnede olduğumu unutup onu hayranlıkla izlediğim anlar olmuştur. Son anda fark etmişimdir” dedi.

Usta tiyatro oyuncusu Ayşenil Şamlıoğlu da Gökçer’i, “Sahnede kendi ışığını yansıtan çok yetenekli bir aktristi. Tiyatro bir ışığını kaybetti” olarak tanımladı.

'Sahnelere sunulmuş bir değerdi'

Edward Albee tarafından yazılan “Kim Korkar Hain Kurttan?” isimli oyunda Gökçer’in rol arkadaşı Lemi Bilgin, “Sanatsal olarak ne kadar güçlü olduğunu yakından bildiğim biri” dediği arkadaşıyla 40 yıllık bir tanışıklığı olduğunu söyledi.

Devlet Tiyatroları’nın eski genel müdürü olan Bilgin şunları ekledi:

“Türkiye’de değil de dünyanın başka bir yerinde olsaydı bu ismin değeri daha iyi anlaşılırdı. Gerek müzikal yeteneği gerek oyunculuğuyla gerek de insanlığıyla son derece farklı biriydi.

“Oynadığı dünya çapındaki müzikallerde, dünyada oynananlardan daha başarılı performans sergiledikleri vardı. Tiyatro dünyasında çok önemli rolleri büyük başarıyla oynadı.

“Sahnelere sunulmuş bir değerdi. Yeri doldurulamayacak bir sanatçı.”

‘O kadar güzel bir yere gidiyorum ki…’

Melek Baykal, “Ayten Abla” olarak seslendiği usta oyuncuyu üç gece önce rüyasında gördüğünü anlattı.

Rüyayı gördüğü gecenin sabahında Ayten Gökçer’in kızı Aslı Gökçer Oba’nın kendisini aradığını, büyük bir panikle “eyvah” diyerek telefonu açtığını kaydeden Baykal, telefon konuşmasını ve rüyasını şöyle aktardı:

“Aslı ‘Annem iyi merak etme’ dedi. Rahatladım. ‘Aslı, biliyor musun Ayten Abla’yı rüyamda gördüm’ dedim. Rüyamı sordu.

“Rüyamda o kadar güzel ve o kadar şıktı ki… 30’lu yaşlarındaki zamanını gördüm. Ona rüyamda, ‘Ayten Abla ne kadar güzelsin. Nereye gidiyorsun?’ dedim. O da ‘Ben gidiyorum. O kadar güzel bir yere gidiyorum ki Melek, onun için şık gitmem gerekiyor’ dedi. ‘Yolun açık olsun Ayten ablacım’ diye yanıt verdim. Dün sabah da kızı Aslı’ya anlattım. Bu sabah ise o kötü haberi aldık… Bana malum olmuş."

BBC TÜRKÇE