75. yılını kutlayan NATO’dan Ukrayna’ya 100 milyar dolarlık yardım planı
Ukrayna’ya “uzun vadeli” yardım planı
75. yılını kutlayan NATO’dan Ukrayna’ya 100 milyar dolarlık yardım planı
PARİS —
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, 4 Nisan 1949'da, 12 ülkenin katılımıyla kurulan Kuzey Atlantik İttifakı (NATO), 75’inci kuruluş yıldönümünü kutluyor.
NATO Dışişleri Bakanları, Ukrayna-Rusya savaşı ile Amerikan seçimlerinin yarattığı belirsizliğin gölgesinde, hem İttifak'ın 75’inci yılını kutlamak, hem Ukrayna’ya desteği arttırmak, hem de Washington zirvesine hazırlanmak için Brüksel’de NATO karargahında biraraya geldi.
Dışişleri bakanları, Perşembe günü yapılacak törenle, ittifakın yıldönümünü kutlayacaklar. Kutlamalar için Washington’da bulunan NATO Anlaşması’nın orijinali, ilk kez Washington’dan çıkarak, güvenli bir yolculukla Atlas Okyanusu’nu aşacak.
Brüksel'deki NATO karargahına ulaştırılacak olan anlaşma, 4 Nisan törenleri boyunca sergilendikten sonra, Cuma günü yeniden Washington’a gönderilecek.
Bu vesileyle NATO’nun Doğu kanadındaki genişlemelerin de yıldönümü kutlanacak. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'ın katılımının 25. yıldönümü; Baltık ülkeleri, Slovakya, Romanya, Slovenya ve Bulgaristan'ın katılımının 20. yılı; Hırvatistan ve Arnavutluk'un ittifaka girişinin 15. yıldönümü de kutlanacak.
NATO’nun 32’nci üyesi olan İsveç de ilk kez konuk ülke değil, üye ülke sıfatıyla toplantıya katılacak.
Ukrayna’ya “uzun vadeli” yardım planı
NATO Genel Sekreteri, bugün ve yarın yapılacak toplantıda, bakanlara, Ukrayna'ya beş yıl içinde, Bloomberg tarafından “100 milyar dolar büyüklüğünde olduğu” bildirilen bir askeri yardım planı sunacak.
Plan, dışişleri bakanları tarafından tartışıldıktan sonra, yapılacak değişikliklerle birlikte, Temmuz ayında Washington zirvesinde liderlerin onayına sunulacak.
Eski Başkan Donald Trump’ın yeniden başkan seçilme ihtimali nedeniyle Ukrayna'ya kalıcı destek sağlanması için daha uzun vadeli adım atmak isteyen NATO, Kiev'e aylardır vaat edilen 60 milyar dolarlık ABD yardımı Kongre’de bloke edilmeye devam ederken, daha uzun vadeli yardımı karara bağlamak istiyor.
Genel Sekreter Stoltenberg, toplantı girişinde, yardım miktarı hakkında yorum yapmayacağını, ancak “Ukrayna’ya desteğin güvenilir ve öngörülebilir olması için daha uzun vadeli bir yardım planını devreye sokmak istediklerini” söyledi.
Stoltenberg, NATO'nun Rusya'nın saldırganlığı karşısında Ukrayna'ya “güvenilir, öngörülebilir ve uzun vadeli askeri yardım sağlaması” gerektiğini söyledi.
NATO müttefiklerinin Stoltenberg'in önerisini desteklemesi durumunda, Ukrayna'ya yardımda daha aktif bir rol alma kararı, daha önce “Rusya ile bir savaşa sürüklenmekten kaçınmak için bu tür çabalardan uzak” kalmayı tercih eden ittifak için, önemli bir politika değişikliğine işaret edecek.
Stoltenberg, “Bugün ve yarınki toplantıda bu konu ele alınacak, umarım fikir birliğine doğru ilerleyeceğiz ve zirveye kadar bir anlaşmaya varırız. Bunu yapmamızın nedeni Ukrayna'daki savaş alanındaki zorlu durumdur. Savaşı sona erdirebilmek için uzun vadede orada olmamızı garantileyen açık bir pratik destek, mali destek ve kurumsal çerçeve mesajı göndererek yanıt vermemiz gerekiyor” dedi.
Mark Rutte’ye Türkiye’den şartlı destek, Macaristan’dan veto
NATO Dışişleri Bakanları, Brüksel’de iki gün boyunca yapacakları görüşmelerde, yeni Genel Sekreter’in kim olacağı sorusuna da yanıt arayacak.
Müttefiklerin Nisan ayı başına kadar bir isim üzerinde anlaşma yönündeki kararına rağmen, yeni Genel Sekreter için henüz tam bir uzlaşma sağlanamadı.
ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye resmi olarak destek vermişti. Ancak Rutte’nin seçilmesine Macaristan itiraz ediyor.
Türkiye ise bir NATO müttefiki olarak “terörle mücadele konusunda” ortak adım atılması şartını öne sürüyor.
Edinilen bilgilere göre, toplantıda Türkiye’yi temsil eden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “NATO’nun terörizmle ortak mücadele etmesi gerektiğini, bunun NATO’nun görevlerinden biri olduğunu” vurgulayacak.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Bakan toplantıda, terörle mücadele konusunda Türkiye’nin beklentilerini aktaracak ve bazı NATO üyelerinin bu terör örgütleriyle ortaklık ilişkisine girmesinin kabul edilemez olduğunu belirtecek” sözleriyle Türkiye’nin şartları konusunda ipucu veriyor.
Macaristan’ın Rutte'yi reddi, Türkiye’nin “güvence talepleri” ve Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis'in sürpriz adaylığı, favori aday Rutte’nin seçilmesini daha karmaşık hale geldi.
Vilnius zirvesinden bu yana genel sekreterlik için açıkça kulis yürüten Estonya Başbakanı Kaja Kallas ise dün bir açıklama yaparak, “ülkesinin Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis’i değil, Mark Rutte'yi destekleyeceğini” söyledi
Trump olasılığına hazırlık
NATO Dışişleri Bakanları’nın üzerinde tartışacağı bir diğer konu, Kasım ayında ABD’de yapılacak seçimlerle eski Başkan Donald Trump'ın Beyaz Saray'a olası geri dönüşünün, Ukrayna'daki savaş nedeniyle zaten ağır baskı altında olan
ittifak üzerinde yaratabileceği sarsıntı.
Trump’ın, NATO üyelerinin dayanışmasını sağlayan “5. Madde'ye” yönelik eleştiriler getirerek, “savunmalarına yeterince yatırım yapmayan ve GSYİH'nın yüzde 2'sinin altında olan ‘beceriksizlerin’ yardımına gelmeyebileceğini” söylemesi, hem NATO ittifakını, hem de Ukrayna’nın cephedeki durumunu belirsizliğe itiyor.
Genel Sekreter Stoltenberg, bu toplantıda, Kiev’in “olası siyasi belirsizliklerden korunması” için, 32 üyeden yalnızca 18’inin “savunma harcamalarında yüzde 2 hedefini yakaladığını” hatırlatarak, geri kalan müttefiklerden, bu oranın aşılması için daha hızlı harekete geçmelerini isteyecek.
“Ramstein Formatı”nın NATO’ya devredilmesi planı
NATO müttefikleri ayrıca, Trump'ın zafer kazanması durumunda, Rusya’ya karşı, Ukrayna'nın savunmasına yönelik kurulan temas grubu ”Ramstein Formatı”nın kontrolünü NATO'ya devretmeyi de tartışıyor.
ABD ve diğer Batılı ülkeler, Ukrayna'ya silah sevkiyatını koordine eden ABD liderliğindeki çok uluslu grubu NATO'ya devretmeyi düşünüyor.
Stoltenberg, bu konudaki sorulara da, “NATO’nun Ukrayna savaşı nedeniyle kurumsal olarak yeni bir çerçeve belirlemeye çalıştığı” yanıtını verdi.
Bu değişiklik perspektifinin Ramstein temas grubunun işlevlerinin kurumsallaştırılmasını mümkün kılacağını belirten Stoltenberg, “Ramstein’a katılan ülkeler de, yapılan yardımlar da, konuştuğumuz kişiler de hep aynı. Ukrayna’ya yardımın yüzde 99’u NATO ülkelerinden yapılıyor. Her şeyden sorumlu olanlar hemen hemen aynı kişiler; burada ABD'nin komutanı General Cavoli var, ama aynı zamanda NATO komutanı da. Dolayısıyla şimdi nasıl en iyi kurumlara, en iyi işbirliğine ve verimliliğe sahip oluruz, bunun için en iyi çerçeve nedir, bunu nasıl oluşturabiliriz, bunları tartışıyoruz” dedi.
Ancak müttefikler arasındaki görüşmelerin karmaşık olması bekleniyor. NATO'nun “ne yapabileceğinin ve ne yapamayacağının iyi tanımlanmasını” isteyen, ittifakın Rusya ile doğrudan çatışmaya sokulmaması gerektiğini savunan ülkelerin sayısı da oldukça fazla.
Bu bağlamda, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bahsettiği “Ukrayna’ya gerekirse asker gönderme” senaryosu da birçok üye için bir seçenek değil.
ABD Büyükelçisi Julianne Smith, Salı günü bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede, bunu açıkça vurgulayarak, “Ukrayna'nın topraklarını, kendisinin savunması fikrini destekliyoruz” dedi.
Arzu Çakır / VOA