Putin’e küsen Trump, Ukrayna ile nadir maden anlaşması imzaladı: Yeni dönemin işareti mi?
Donald Trump, Ukrayna ile imzalanan nadir maden anlaşması ve yeni askeri desteklerle Rusya politikasında yön değiştiriyor. Putin’e olan güvenini sorgulayan Trump, Ukrayna’ya yaklaşırken Erdoğan’ın üç günlük ateşkes çağrısına destek vermesi dikkat çekti.

Trump yeniden saf mı değiştiriyor: ABD, Ukrayna ile stratejik ortaklığa mı gidiyor?
Putin’e küsen Trump, Ukrayna ile nadir maden anlaşması imzaladı: Yeni dönemin işareti mi?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Trump, Ukrayna politikasında U dönüşünde mi?
Son aylarda Ukrayna-Rusya savaşında sessiz kalmakla eleştirilen eski ABD Başkanı Donald Trump, sürpriz bir adım attı. Aylardır Ukrayna’ya mesafeli durduğu bilinen Trump, geçtiğimiz hafta Ukrayna ile uzun süredir müzakere edilen nadir maden anlaşmasına imza attı. Trump’ın bu hamlesi, hem ABD iç siyasetinde hem de küresel dengelerde önemli etkiler yaratabilecek yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor.
ABD ile Ukrayna arasında yapılan anlaşma, nadir bulunan ve stratejik öneme sahip madenlerin ortak işletilmesini ve bu alanda teknoloji paylaşımını kapsıyor. Bu gelişme, yalnızca ekonomik değil, jeopolitik anlamda da ABD’nin Ukrayna’ya daha yakın bir pozisyona geçtiğinin göstergesi. Trump, “Ben bu işi çözeceğim demiştim ama Putin beni oyalıyor olabilir” diyerek Moskova’ya dair sabrının azaldığını ima etti.
Trump’tan Putin’e sitem: “Galiba beni oyalıyor”
Programda dikkat çeken ifadelerden biri Trump’ın “Putin Ukrayna’nın tamamını istiyor” açıklaması oldu. Bu çıkış, Trump’ın Kremlin politikalarına olan güvenini kaybettiği yönünde yorumlandı. Programda, “Trump Nobel Barış Ödülü’nü almak istiyor ama bunu Putin’le değil, belki Zelenski ile anlaşarak yapacak” ifadesi de bu ruh hâlinin bir yansıması olarak öne çıktı.
Trump’ın danışman eksikliği de programda eleştiri konusu oldu. Putin’in Ukrayna’daki gerçek hedeflerinin çok daha önce görüldüğü, ancak Trump’ın bunu yeni fark etmeye başladığı belirtilerek, “Eğer danışmanları yoksa biz buradayız, yeter ki T24’e reklam versin” esprisi yapıldı.
Nadir maden anlaşması: İki taraf da geri adım attı
Trump’ın “Ben size 350 milyar dolar verdim” diyerek Ukrayna’dan kaynak talep etmesi ve Zelenski’nin “Bunlar hibeydi” cevabı ile gerilen ilişkiler, tarafların karşılıklı ödün verdiği bir anlaşmayla yumuşatıldı. Yeni anlaşma ile eski çıkarılmış madenlerin Ukrayna’da kalacağı, yeni madenlerde ise %50 ortaklık olacağı açıklandı.
Anlaşma henüz Ukrayna Parlamentosu tarafından onaylanmadı ancak içerdiği maddelerin çoğu kamuoyuna sızmış değil. Bu durum, şeffaflık tartışmalarını beraberinde getiriyor.
ABD’den Ukrayna’ya yeni askeri destek paketi
Anlaşmanın ardından ABD, Ukrayna’ya yönelik yeni askeri yardımlar açıkladı. 50 milyon dolarlık silah sevkiyatı onaylandı. Ayrıca Ukrayna’nın elindeki F-16’ların bakımı için 310,5 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldı. ABD, böylece Ukrayna’ya yönelik desteğini yeniden artırmaya başladı. Patriot hava savunma sistemleri de İsrail, Almanya ve Yunanistan üzerinden Ukrayna’ya gönderilecek.
Avrupa’da savaş korkusu tırmanıyor
Almanya ve İngiltere'nin Rusya ile olası bir savaşa hazırlık yaptığına ilişkin haberler, Avrupa’da tedirginliğe neden oldu. Özellikle Almanya'nın Taurus füzelerini Ukrayna’ya verme kararı, kıtada güvenlik dengelerini değiştirecek bir adım olarak görülüyor.
9 Mayıs gövde gösterisi öncesi ateşkes krizi
Rusya’da İkinci Dünya Savaşı'nın 80. yıl dönümüne denk gelen 9 Mayıs için büyük bir askeri geçit töreni planlanırken, Putin bu tören süresince üç günlük ateşkes önerdi. Ancak bu teklif Zelenski tarafından reddedildi. Gerekçe ise net: “Putin, dünya liderlerini ağırlayacağı günlerde güvenlik istiyor.” Bu açıklama, Kiev’in Moskova’ya bir mesaj vermek istediğini gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Putin’in önerisini olumlu karşıladı. “Bu ateşkes, barış sürecinin ilk adımı olabilir” diyerek Türkiye’nin yeniden arabulucu rolü üstlenmeye istekli olduğunu belirtti. Ancak yorumcular, Erdoğan’ın bu çıkışının danışman eksikliğiyle açıklanabileceğini, sürecin detaylarının yeterince analiz edilmediğini öne sürdü.
Savaşın gölgesinde İstanbul’da duygusal bir gece
Programın sonunda, savaşın acı yüzünü anlatan 1957 yapımı Sovyet filmi “Leylekler Uçarken” üzerinden izleyicilere savaşın yıkıcılığı hatırlatıldı. İstanbul’da Rusya’nın düzenlediği film gecesinde izlenen yapımın, izleyicilerde derin izler bıraktığı ve bugünkü Ukrayna-Rusya savaşına karşı empatik bir bakış sunduğu vurgulandı.
Program, “Hiçbir ideoloji, hiçbir lider, hiçbir çıkar insan hayatından daha değerli değildir” cümlesiyle sona erdi.