Yargıtay’dan +5 Yıl Denetimli Serbestlik İçin Sınırlayıcı Karar: Binlerce Hükümlü Etkilenebilir

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 31 Temmuz 2023 itibarıyla Covid-19 izninde olan ancak denetimli serbestliğine 5 yıldan fazla kalan hükümlülerin +5 yıl denetimli serbestlikten yararlanamayacağına hükmetti. Karar binlerce hükümlüyü etkileyebilir.

Yargıtay’dan +5 Yıl Denetimli Serbestlik İçin Sınırlayıcı Karar: Binlerce Hükümlü Etkilenebilir

Yargıtay’dan +5 Yıl Denetimli Serbestlik İçin Sınırlayıcı Karar: Binlerce Hükümlü Etkilenebilir

YEREL GÜNDEM / ANKARA

İnfaz düzenlemeleriyle ilgili tartışmalar devam ederken, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 27 Mart 2025 tarihli kararı önemli bir dönüm noktası oldu. Karar, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un Geçici 10/2 maddesi kapsamında +5 yıl denetimli serbestlik hakkı konusunda belirsizlik yaşayan binlerce hükümlüyü yakından ilgilendiriyor. Kararda, 31 Temmuz 2023 itibarıyla Covid-19 izninde olan fakat o tarihte denetimli serbestliğe 5 yıldan fazla süresi kalanların bu haktan yararlanamayacağı hükme bağlandı.

Yargıtay Kararı Ne Anlama Geliyor?

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2024/5714 E. ve 2025/2564 K. sayılı kararında, Geçici 10/2 maddesinin yalnızca 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla hem Covid-19 izninde olan hem de denetimli serbestliğine 5 yıl ve daha az kalan hükümlüler için geçerli olduğunu vurguladı. Bu kararla birlikte, ilerleyen tarihlerde 5 yıl sınırının altına düşen hükümlülerin bu düzenlemeden faydalanamayacağı kesinleşti.

Önceki Uygulama Ne Yöndeydi?

Daha önceki uygulamalarda, 31 Temmuz 2023 tarihinde Covid-19 izninde olan ve denetimli serbestliğe 5 yıl ve daha az süresi kalanlar doğrudan +5 yıl denetimli serbestlikten yararlanabiliyordu. Bu tarihte henüz bu şartı sağlamayan ancak daha sonra sağlayacak durumda olan hükümlüler için de aynı düzenlemenin uygulanabileceği yönünde yorumlar ve uygulamalar mevcuttu. Ancak Yargıtay’ın yeni içtihadı bu yorumları geçersiz kılıyor.

Hukuki ve Eşitlik Açısından Tepkiler

Prof. Dr. Ersan Şen, karara ilişkin değerlendirmesinde kararın yasal düzenlemeye uygun görünse de adil olmadığını savundu. Kapalı cezaevindeki bazı hükümlülere +3 yıl denetimli serbestlik imkânı tanınırken, Covid-19 izninde olan ama 31 Temmuz 2023 itibarıyla denetimli serbestlik süresi 5 yıldan fazla olanların tamamen kapsam dışı bırakılması, eşitlik ilkesine aykırı bir uygulama olarak değerlendiriliyor.

Prof. Şen, “Açık cezaevinde olan ve daha hafif infaz durumundaki hükümlülerin, sadece 31 Temmuz tarihli bir süre farkı nedeniyle tümden kapsam dışı bırakılması infaz hukukunda hakkaniyetle bağdaşmaz” ifadesini kullandı.

Kazanılmış Haklar Tehlikede mi?

En dikkat çekici uyarı, bu düzenlemeden geçmişte faydalanmış kişilere dair geldi. Şayet Geçici 10. madde yeniden düzenlenmezse, +5 yıl denetimli serbestlikten faydalanarak dışarıda bulunan hükümlülerin, bu haklarını kaybedip cezaevine geri dönme ihtimali doğabilir. Ayrıca, yeni düzenlemede +5 yıl yerine +3 yıl denetimli serbestlik öngörülmesi durumunda, bu durum geriye yürütülerek daha önce kazanılmış hakların sınırlandırılması gündeme gelebilir.

Yeni Yasal Düzenleme Zorunluluğu

Yargıtay kararı sonrasında oluşan bu karmaşanın giderilmesi için acil yasal düzenleme yapılması gerektiği konusunda uzmanlar hemfikir. Prof. Şen, bu düzenlemenin sadece teknik değil, aynı zamanda sosyal adalet ve ceza infaz sisteminin sürdürülebilirliği açısından da zorunlu olduğunu ifade ediyor.

Sonuç: Sorun Teknik Değil, Adaletle İlgili

Af ya da infaz düzenlemeleri her zaman tartışmaya açık olsa da, mevcut durum teknik bir boşluk değil, adaletin tesisi meselesi olarak görülüyor. Kanun koyucunun hızlı ve eşitlik ilkesine uygun bir düzenlemeye gitmemesi durumunda, çok sayıda hükümlü hukuki ve sosyal mağduriyet yaşayabilir.

www.yerelgundem.com