Türkiye’nin Yürek Burkan Kayıp Vakası: Narin ve Diğer Çocuklar İçin Adalet Nerede?

Elif ve Ayşe Bebeklerin Çaresizliği: 7 Yıllık Sessizlik

Türkiye’nin Yürek Burkan Kayıp Vakası: Narin ve Diğer Çocuklar İçin Adalet Nerede?

Türkiye’nin Yürek Burkan Kayıp Vakası: Narin ve Diğer Çocuklar İçin Adalet Nerede?

YEREL GÜNDEM / ANKARA

Türkiye, günlerdir kayıp olan küçük Narin’in acı haberiyle sarsıldı. Kur'an kursundan çıktıktan sonra bir daha haber alınamayan Narin’in cansız bedenine ulaşılması, toplumda derin bir üzüntü ve öfkeye yol açtı. Sosyal medyada başlayan destek ve taziye mesajları, olayın büyüklüğünü ve çocukların güvenliği konusundaki toplumsal kaygıyı gözler önüne serdi. Ancak Narin’in trajedisi, Türkiye’de çocuklara yönelik ihmallerin ve çaresizliklerin sadece bir halkası mı?

Narin’in Ölümü ve Türkiye’nin Yası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan muhalefet liderlerine, sanatçılardan vatandaşlara kadar herkes, Narin’in kaybı karşısında üzüntüsünü dile getirdi. Erdoğan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Narin’in katillerinin adalet önünde hesap vereceğini vurgularken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da olayın üzerine gitme çağrısında bulundu. Sanat dünyasından isimler ise Narin’in yaşadığı trajediyi unutmayacaklarını ve toplumsal bilincin artması gerektiğini dile getirdiler.

Ancak bu taziye ve öfke mesajları, sadece bir anlık bir duyarlılık mı yoksa çocukların yaşadığı dramın son bulması için bir başlangıç mı olacak? Çünkü Narin’in yaşadığı dram, Türkiye’de kaybolan, ihmal edilen, şiddete maruz kalan çocukların sadece bir örneği.

Elif ve Ayşe Bebeklerin Çaresizliği: 7 Yıllık Sessizlik

FOTO: Ukrayna - Elif ve Ayşe Ukrayna'da sığınakta  diğer çocuklarla birlikte... 

Narin’in kaybıyla birlikte, Türkiye'nin uzanamadığı başka çocuklar da var. Elif ve Ayşe bebekler, 2018’den bu yana Ukrayna’da, şehir dışında bir bağ evinde yaşam mücadelesi veriyor. Türkiye, 7 yıldır bu çocuklar için harekete geçemedi. Üstelik Ukrayna'da üç yıldır süren savaşın ortasında kaldılar. Anne ve babasız bu bebeklerin yardım çığlıklarına ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne de First Lady Emine Erdoğan kulak verdi. Narin’in ölümüne gösterilen tepkiler ve taziye mesajları, Elif ve Ayşe’nin çaresizliği karşısında neden bu kadar sessiz kalındığı sorusunu gündeme getiriyor.

Toplumsal Bilincin Yükselmesi Gerekiyor

Çocukların yaşadığı bu acılar karşısında, toplumsal bilincin ve sistemin daha sağlam bir zemine oturması gerektiği açık. Ünlü isimler ve siyasetçiler sosyal medya üzerinden duyarlılıklarını dile getirirken, aslında sorulması gereken sorular var: Neden bu kadar geç kalıyoruz? Neden her kayıp vakası ardından sadece taziye mesajları paylaşılıyor? Çocukların güvenliğini sağlamak için daha güçlü politikalar ne zaman hayata geçirilecek?

Gülben Ergen ve Ayşegül Aldinç gibi sanatçılar, “sessiz kalanların” da bu trajedide suç ortaklığı olduğunu belirtiyorlar. Bu çağrı, sadece Narin için değil, Elif ve Ayşe bebekler gibi sesini duyuramayan çocuklar için de geçerli. Her geçen gün bu ülkede çocuklar kayboluyor, şiddet görüyor, çaresizlik içinde yaşıyor.

Adalet Narin İçin Yerine Gelecek Mi?

Narin’in cansız bedenine ulaşıldıktan sonra başlayan soruşturma, 21 şüphelinin gözaltına alınması ile devam ediyor. Ancak Narin’i geri getirmek mümkün değil. Türkiye’nin asıl sınavı, bu acı olaydan sonra çocuklar için güvenli bir gelecek inşa edip edemeyeceği. Eğer Narin’in ölümü, Elif ve Ayşe bebekler gibi diğer çocuklar için bir farkındalık yaratmazsa, sosyal medya üzerinden paylaşılan taziye mesajları da anlamını yitirecektir.

Sonuç olarak, Türkiye’de çocuklara yönelik şiddet ve ihmal vakaları, Narin’in ölümünün ardından bir kez daha gündeme geldi. Ancak bu kez toplum olarak, sadece üzüntü ve öfke duymakla kalmayıp, gerçek bir değişim için adımlar atılması gerekiyor. Her çocuğun güven içinde, mutlu bir geleceğe sahip olabilmesi için sorumluların adalet önünde hesap vermesi şart.

www.yerelgundem.com