Tarık Çelenk köylü mü, şehirli mi?
Mustafa Kemal Atatürk: Köylü milletin efendisidir
Tarık Çelenk köylü mü, şehirli mi?
YEREL GÜNDEM / İSTANBUL
Tarık Çelenk’in Karar gazetesinde yayımladığı ve Türk sağı ile solu üzerine yazdığı makaleler, Türkiye'nin siyasi atmosferinde geniş yankı uyandırdı. Çelenk, Türk sağını "köylü" olarak nitelendirirken, bu tanımlamayı sadece kırsal kökene dayalı bir eleştiri olarak değil, sağ siyasetinin toplumsal yapısını ve zihniyetini analiz etmek amacıyla kullandığını belirtiyor. Ancak, köylülük kavramı üzerinden yapılan bu eleştiri, toplumun farklı kesimlerinde bir aşağılama olarak algılandığı için geniş çaplı bir tartışma yaratmış durumda.
Çelenk'in görüşüne göre, Türk sağı, yerel değerlere bağlı, mahalle kültürü içinde sıkışmış, kapalı bir yapıya sahip. Bu yapı, sağın evrensel ideolojilerle bağ kurmasını zorlaştırdığı gibi, muhafazakâr çevrelerin daha dar bir toplumsal kesime hitap etmesine de yol açıyor. Sağ siyaset, bu kapalı yapının bir sonucu olarak, dışa açılmakta ve modernleşme süreçlerine ayak uydurmakta zorlanıyor. Çelenk, bu noktada sağ siyasetin, mahalle ve cemaat kültürüyle fazla iç içe olduğunu savunuyor.
Öte yandan, Çelenk'in Türk solu üzerine yaptığı değerlendirmede ise, solun daha kentli ve evrensel değerlere dayanan bir yapıya sahip olduğunu öne sürüyor. Ancak burada da solun, kırsal kesimlerle ve yerel değerlerle bağlantı kurmakta zorlandığını belirtiyor. Türk solu, Çelenk’e göre, taşrayı anlamaktan ve onun dinamiklerini kucaklamaktan uzak olduğu için toplumsal desteğini yeterince genişletemiyor.
Bu analiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir" söylemiyle çelişen bir bakış açısı sunduğu için özellikle dikkat çekiyor. Atatürk’ün köylüyü yücelten sözleri, Cumhuriyet’in kurucu değerleri arasında önemli bir yer tutarken, Çelenk’in köylülüğü siyasi bir eleştiri aracı olarak kullanması, sağ ve sol siyaset çevrelerinde geniş bir şaşkınlık ve eleştiriyle karşılandı.
Çelenk’in bu yazıları, Türk siyasetinde köylü-kentli ayrımının siyasi ve toplumsal etkilerini yeniden gündeme taşırken, birçok kesim bu söylemin aşırı basitleştirici olduğu görüşünde birleşti. Çelenk, eleştirileri kendi penceresinden, özellikle Türk sağı ve solunun toplumsal kökenleri ve modernleşme süreçleri bağlamında değerlendirirken, yazılarının Türkiye'deki siyasi tartışmalar üzerinde kalıcı bir etkisi olacağı açık.
Çelenk'in Türk sağı ve solu üzerine yaptığı bu derin sorgulama, köylü-kentli ayrımının Türkiye’de siyaset üzerindeki rolüne dair yeni tartışmalar başlattı. Ancak, bu tür genellemelerin ve nitelemelerin, Türkiye’nin çok katmanlı siyasi ve toplumsal gerçekliği karşısında ne kadar geçerli olduğu konusundaki tartışmalar devam ediyor.
Kaynaklar: