Şehit Babası Yavuz Alphan, Şehit Anası Pakize Alp Akbaba ve Yüreklerdeki Sönmeyen Yangının Hikayesi

YUSUF İNAN YAZDI...

Türkiye’de Şehit Ailelerinin Sessiz Kahramanları: Bir Mücadelenin Öyküsü

1998 yılı, Türkiye için yine acı ve kahramanlık dolu bir dönemin devam ettiği bir yıldı. Her bir şehit haberi, bir ocağı söndürürken, şehit ailelerinin yaşadığı derin acı ise gözlerden uzak, sessiz bir biçimde büyüyordu. Şehitler için ne yapılabilir sorusuna verilen en etkili cevaplardan biri ise dijital çağın yeni yeni şekillendiği o yıllarda, internetin gücünü kullanmaktı. Yusuf İnan’ın SehitlerOlmez.com sitesini kurma fikri tam da bu dönemde doğdu. O dönemde internet, henüz herkesin aşina olduğu bir mecra değildi, fakat İnan, şehit ailelerinin sesini duyurmak ve onların kahramanlarını ölümsüzleştirmek için bu aracı seçti.

İlk adım olarak İzmir Şehit Aileleri ve İnsan Hakları Derneği’ne gidildi. Derneğin başında, hayatı boyunca vatanı için canını verenlerle iç içe yaşamış bir isim vardı: Yavuz Alphan. Kendisi, hem bir şehit babası, hem şehit dayısı, hem de şehit amcasıydı. Alphan ailesi, vatan uğruna üç şehit vermiş, acıyı derinden yaşamış bir aileydi. Yavuz Alphan’ın gözlerindeki hüzün, onun ne kadar ağır bir yük taşıdığını gösteriyordu. O yıllarda, şehitler için bir internet sitesi kurma fikrini duyunca, derin bir mutluluk hissettiğini söylemişti. Şehitlerin hatıralarını yaşatmak, onların isimlerini internetin sonsuz okyanusuna taşımak, belki de bu acıya bir nebze olsun ilaç olacaktı.

Fakat internet teknolojileri o yıllarda hem bilinmiyor hem de oldukça maliyetliydi. Site İngilizce mi olmalıydı, yoksa Türkçe mi? Başka dillere çevrilmeli miydi? Tüm dünya Türk milletinin yaşadığı bu acıyı görmeli, duymalıydı. Sitenin büyüyen formatı ile bütçesi de büyüyordu. En büyük tartışmalardan biri ise şehit fotoğraflarının sitede yer alıp almamasıydı. Kimileri, çocukları üzerinden ajitasyon yapılmasını istemezken, kimileri de “Çocuklarımız internette ölümsüzleşsin” diyordu. Bu hassas denge içinde, SehitlerOlmez.com sitesi, şehit ailelerinin anılarını yaşatmak için kuruldu.

O yıllarda, İzmir’de Yavuz Alphan, İstanbul’da Şehit Anaları Derneği’nin güçlü ve sembol ismi Pakize Alp Akbaba biliniyordu. Bu isimler, şehit ailelerinin gözyaşlarını toplumun vicdanına yansıtan, onların sesini duyuran sessiz kahramanlardı. Şehit evlatlarının acısını yüreklerinde taşıyan bu insanlar, bir yandan kendi acılarıyla mücadele ederken, bir yandan da diğer şehit aileleri için omuz veriyorlardı. Onların mücadelesi, yalnızca bir bireysel kayıptan ibaret değildi; bu, bir milletin topyekûn sahiplenmesi gereken bir onur mücadelesiydi.

Türkiye’de şehit ailelerinin yaşadığı acılar ve mücadeleler çoğu zaman toplumsal gündemde anılıyor, ancak ne yazık ki bu ilgi kısa süreli oluyor. Şehit cenazelerinde yankılanan “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” sloganı, bir an için toplumun vicdanını rahatlatıyor belki, ama şehit ailelerinin bitmeyen acısı sadece o anlarla sınırlı kalmıyor. Her bayram, her doğum günü, her özel gün, şehit aileleri için yeniden ve yeniden derinleşen bir yara haline geliyor. Bu acının derinliğini anlamak için yalnızca dinlemek yetmez; hissetmek, empati kurmak ve gerçek anlamda yanlarında olmak gerekiyor.

İzmir’den Yavuz Alphan, İstanbul’dan Pakize Alp Akbaba, ve Türkiye’nin dört bir yanındaki şehit aileleri, sessiz ama güçlü birer sembol haline geldiler. Onlar, yalnızca kendi evlatlarının değil, tüm şehitlerin hatırasını yaşatmaya çalışıyorlar. Bu mücadelenin içinde sadece kayıplar değil, aynı zamanda bir vatan sevdası var. Onlar için şehitlik, yalnızca manevi bir rütbe değil; aynı zamanda her gün yeniden yaşadıkları bir gerçeklik, bir hayat mücadelesi.

Şehit aileleri, toplumun en ağır yükünü omuzlarında taşıyan sessiz kahramanlardır. Onların acısını anlamak, sadece birkaç resmi törenle, birkaç sosyal medya paylaşımıyla sınırlı kalmamalıdır. Şehitlerimizin hatırasına sahip çıkmak, onların geride bıraktıkları ailelerin yanında olmak, Türkiye’nin vicdani bir sorumluluğudur. Bu sorumluluğu yalnızca sembolik adımlarla değil, gerçek ve kalıcı desteklerle yerine getirmeliyiz.

SehitlerOlmez.com’un kuruluş hikâyesi, Türkiye’nin şehitlerine ve onların ailelerine gösterdiği saygının dijital bir anıtı olarak var olmaya devam ediyor. Bu anıt, her bir şehidin hatırasını yaşatmaya, onların unutulmamasını sağlamaya adanmış bir mücadele olarak bizlere miras bırakıldı. Çünkü şehitler ölmez, ve onların anıları, ailelerinin mücadelesiyle sonsuza dek yaşar.

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter: @Yusufinan2023

İnstagram: yusufinan2023

İnstagram: fondinan2016

E-Mail: [email protected]