Putin'den Batı'ya uyarı: NATO-Rusya çatışması 3. Dünya Savaşı'na götürür

3. Dünya Savaşı'na götürür

Putin'den Batı'ya uyarı: NATO-Rusya çatışması 3. Dünya Savaşı'na götürür

Putin'den Batı'ya uyarı: NATO-Rusya çatışması 3. Dünya Savaşı'na götürür

Rusya lideri Putin, seçimlerin ardından pazartesi günü uluslararası gazetecilerin sorularını yanıtladı

Rusya'da beşinci kez devlet başkanlığı seçimlerini kazanan Vladimir Putin Batı'yı, Rusya ile ABD liderliğindeki NATO askeri ittifakı arasında doğrudan bir çatışmanın 'Üçüncü Dünya Savaşı'na bir adım kalması anlamına geleceği' konusunda uyardı.

NATO askeri personelinin halihazırda Ukrayna'da bulunduğunu ve Rusya'nın savaş alanında hem İngilizce hem de Fransızca konuşulduğunun tespit edildiğini belirten Putin, "Bunda iyi bir şey yok, her şeyden önce onlar için, çünkü orada çoğu ölüyor." dedi.

"Modern dünyada herşey mümkün"

Seçimleri kazanmasının ardından yaptığı basın toplantısında Putin'e Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçtiğimiz ay Ukrayna'ya kara birliklerinin konuşlandırılmasını göz ardı edemeyeceğini söylediği açıklaması ile ilgili sorular yöneltildi.  

Macron'un açıklamaları ve Rusya ile NATO arasında bir çatışma riski ve olasılığı hakkında Reuters haber ajansı tarafından sorulan soruya Putin "Modern dünyada her şey mümkün." yanıtını verdi, ancak Üçüncü Dünya savaşı'nın kimsenin istemediği görüşünü dile getirdi.

Birçok Batılı ülke mesafeli yaklaşırken, özellikle Doğu Avrupa'daki bazı ülkelerin desteklediği Macron'un açıklamaları için "Herkes için açık ki, bu durumda tam ölçekli bir Üçüncü Dünya Savaşı bir adım ötede olacak. Ben kimsenin bununla ilgilendiğini sanmıyorum." dedi.

"Barış görüşmelerinden yanayız ama..."

Macron'un Ukrayna'daki savaşı tırmandırmaktan vazgeçip barışın sağlanmasında rol oynamasını dilediğini belirten Putin "Görünen o ki Fransa bir rol oynayabilir. Henüz her şey kaybedilmiş değil." diye konuştu.

Putin "Bunu defalarca söyledim ve yine söyleyeceğim. Barış görüşmelerinden yanayız ama sadece düşmanın mermisi bittiği için değil." ifadelerini yineledi.

Ukrayna ile barış görüşmeleri konusunda yönetiminin yalnızca 1,5-2 yıl silahlanmaya ara vermek için değil, "gerçekten, ciddi bir şekilde, iki ülke arasında uzun vadede barışçıl, iyi komşuluk ilişkileri kurmak istiyorlarsa" ilgilendiklerini de sözlerine ekledi.

"Gerekirse tampon bölge oluştururuz"

Ukrayna'nın Rusya'daki seçimler öncesinde Rus topraklarına yönelik saldırılarını arttırdığına dair sorulara da yanıt veren Putin gerekirse Ukrayna topraklarında bir tampon bölge oluşturabileceklerini belirtti. 

Seçim günü Ukrayna'nın sınıra yakın Belgorod'da iki kişinin ölümüne, okul ve mağazaların kapatılmasına yol açan hava saldırılarına değinen Putin, saldırılardan Ukrayna'yı sorumlu tutarak "Bugün meydana gelen trajik olayları göz önünde bulundurarak, uygun gördüğümüz bir noktada, bugün Kiev rejimi altında bulunan topraklarda belirli bir 'sıhhi bölge' oluşturmak zorunda kalacağımızı göz ardı etmiyorum." diye konuştu.

Putin, tampon bölgenin yabancı yapımı silahların Rusya topraklarına ulaşmasını engelleyecek kadar büyük olması gerekebileceğini de sözlerine ekledi.

Navalny'nin takası

Putin, 16 Şubat'ta Kuzey Kutbu'ndaki bir Rus hapishanesinde açıklanamayan bir şekilde hayatını kaybeden muhalefet lideri Alexey Navalny'nin akıbetiyle ilgili bir soruya da kamuoyu önünde ilk kez Navalny'nin adını kullanarak sadece "vefat ettiğini" söyledi.

Putin, Navalny'nin ölümünden birkaç gün önce onu takas etme konusunda anlaştıklarını da belirtti. Putin mahkum takasına onay vermesiyle ilgili olarak "Ben 'kabul ediyorum' dedim. Tek bir şartım vardı - onu takas edeceğiz ama asla geri dönmeyecek." diye konuştu.

"Bütün dünya onlara gülüyor"

Rusya'daki seçimlerle ilgili Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı ülkelerden gelen eleştirileri reddeden Putin, eleştiri oklarını ABD seçimlere çevirdi.

Beyaz Saray için seçimlerin demokratik olmadığını söyleyen ve Donald Trump'a karşı devlet gücünün kullanılmasını eleştirerek özgür ve adil olmadığını vurgulayan Putin, ABD için "Bütün dünya olanlara gülüyor. Bu tam bir felaket - bu demokrasi değil - bu da ne böyle?" diye konuştu.

EURO NEWS