Putin, Rusya'da yapılan kazanması kesin başkanlık seçimlerine neden önem veriyor?

Seçim ve savaş

Putin, Rusya'da yapılan kazanması kesin başkanlık seçimlerine neden önem veriyor?

Putin, Rusya'da yapılan kazanması kesin başkanlık seçimlerine neden önem veriyor?

  • Sergei Goryashko
  • Unvan,BBC Dünya Servisi

Rusya'da devlet başkanlığı seçimlerinde 3 gün sürecek oy verme işlemi başladı. Devlet Başkanı Vladimir Putin'in beşinci kez göreve seçilmesi kesin. Peki oylama Putin'in Rus halkı nezdindeki popülerliği hakkında fikir verecek mi?

Putin, 2000 yılından bu yana fiilen Rusya'yı yönetiyor. İlk olarak selefi Boris Yeltsin tarafından vekaleten bu göreve atanan Putin, Mart 2000'de Rusya Devlet Başkanı seçilmişti.

2008-2012 arasında rolleri değişmiş ve başbakanlık yapmıştı ama yine de tamamen kontrolü elinde tutmuştu. O zamanlar Rusya Anayasası bir devlet başkanının sadece iki dönem üst üste görev yapmasına izin veriyordu ve bu hamle Putin'in gücünü yenileyip, tekrar aday olmasını sağladı.

2020'de anayasa değiştirildi ve artık Putin'in 2036'ya dek görevde kalması mümkün.

Putin 2036'ya dek iktidarda kalabilirse, Rusya'yı hem komünist lider Joseph Stalin'den hem de 18. yüzyıl imparatoriçesi 2. Katerina'dan daha uzun süre yönetmiş olacak.

Rus yetkililer, oylamanın ilk gününde en az sekiz kişinin seçim sandıklarındaki çeşitli olaylar nedeniyle gözaltına alındığını belirtti.

Olaylar arasında, seçim sandıklarına yeşil boya dökülmesi, sandıkların yakılması ve oy verme merkezlerinde havai fişekler atılması olduğu bildirildi.

Halk desteği

Rusya'daki seçimler nadiren başa baş geçiyor ancak iktidardakilerin meşruiyet kazanması ve halkın tercihinin önemli olduğunu göstermesi bakımından önemli.

Bu kez, Vladimir Putin açısından sadece kazanmak değil, yüksek katılım oranı ve destek de önemli.

Çünkü ülke, sonuçları hem Rusya hem de dünyanın geri kalanı açısından önem arz eden topyekun bir savaşta.

Devlet yöneticileri için seçim, devlet kaynaklarından pay alabilme ve başkana bir ezici bir seçim zaferi verebilme kabiliyetlerini test etme fırsatı olacak.

Bağımsız Rus medya kuruluşu Meduza, Kremlin'in en az yüzde 70'lik bir katılım ve Vladimir Putin'e yüzde 80'lik bir destek amaçladığını bildirdi.

Böylece 2018'deki yüzde 76,7'lik seçim zaferi geçilmiş olacak.

BBC'nin kendi araştırmasına göre bu amaçlara ulaşabilmek için Rus makamları yerel ve merkezi düzeyde devlet çalışanlarını harekete getirecek ve bu çalışanlar seçime katılma ve Putin'e destek verme konusunda güçlü bir şekilde teşvik edilecekler.

Seçimde 112,3 milyon kişinin oy verme hakkı bulunuyor. Bu sayıya Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerde yaşayanlar da dahil.

Ayrıca, ülke dışında yaşayan 1,9 milyon Rus vatandaşının da oy verme hakkı bulunuyor.

Seçim ve savaş

Vladimir Putin, seçim kampanyası sırasında birçok etkinliğe katıldı, özellikle de ülkenin değişik bölgelerinde öğrenciler ve işçilerle yapılanlara.

Putin, Moskova'nın Ukrayna'nın işgaline verdiği isim olan "özel askeri operasyondan" bahsetmekten kaçınırken, Rusya'da savaş kendisini hissettiriyor.

Uluslararası ambargolar, kısıtlı seyahat seçenekleri, daha az yabancı ürünler ve tecrit hissi. En azından Avrupa ve Kuzey Amerika'dan.

Savaş ayrıca, yüz binlerce değilse bile on binlerce Rus askerinin yaşamına mal oldu.

Yüz binlerce çoğunlukla genç, eğitimli ve zengin genç de son iki yılda ülkelerini terk etti. Ya savaşın amaçlarına katılmadıklarından ya da askere alınmak istemediklerinden.

Seçim kampanyasında değinilmese bile, savaş medyadaki anlatımın önemli bir parçası ve Ruslar bundan kaçınamıyor.

Yüksek katılım ve destek, Putin'in daha sonra alacağı kararlara meşruiyet verecek ve bunların büyük kısmı da doğrudan Ukrayna'nın işgaliyle ilgili olacak.

Adaylar kimler?

Vladimir Putin dışında, seçimde üç diğer aday yarışacak. Bunlar milliyetçi muhafazakar Leonid Slutski, Komünist Parti adayı Nikolay Haritonov ve parlamentonun alt kanadı Duma'da küçük bir temsiliyeti olan ve kısa süre önce kurulan Yeni Halk Partisi'nden iş insanı Vladislav Davankov.

Her üçü de Ukrayna'nın işgaline ve Vladimir Putin'e destek açıklamaları yaptı ve Putin'e gerçek bir tehdit oluşturmuyorlar.

Putin'in gerçek rakipleri ya hapse atıldı ya etkisiz hale getirildi ya da ülkeyi terk etti.

Putin'in en ciddi rakibi Aleksey Navalni, geçen ay bir hapishanede hayatını kaybetti.

Nikolay Haritinov, BBC Rusya Muhabiri Steve Rosenberg'in, Putin'den daha iyi bir başkan olup olmayacağı konusunda sorusuna, buna kendisinin yanıt veremeyeceğini ve her şeye seçmenlerin karar vereceğini söyleyerek yanıt vermişti.

Haritinov ayrıca gelecekte bir "sola dönüşten" bahsediyor. Öte yandan geçen yıldan bu yana Batılı ülkelerin yaptırımları altında.

Rusya'da Liberal Demokratik Parti milletvekili Leonid Slutski de çok sayıda cinsel taciz suçlamasıyla karşı karşıya.

Slutski Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım'ı çok kez ziyaret etti ve o da 2014'ten bu yana yaptırım altında.

Vladislav Davankov ise medyada en az görünen aday.

Bir kozmetik şirketinin kurucularından biri olan Davankov, geçen yılki Moskova belediye başkanlığı seçimlerinde yüzde 5'in altında oy almıştı.

Ukrayna'yla "barış ve müzakereden" yana olduğunu söylese de, Ukrayna'ya ait toprakların ilhakı yönünde oy kullanmıştı ve bu nedenle uluslararası yaptırımlara tabi.

Savaş karşıtı aday Boris Nadezhdin ise, on binlerce Rus destek imzası vermiş olsa da, seçime katılmak için kayıt yaptıramadı.

Oylama süreci

Başkanlık seçimleri sürecinde tarihte ilk kez, Ruslar üç gün boyunca oy kullanacak.

Bu format ilk olarak 2020'deki anayasa referandumunda, Covid pandemisi sırasında kamu sağlığını korumak için denenmişti.

Bağımsız gözlemcilerse bu yöntemi eleştiriyor ve oylama sürecinin şeffaflığını sağlamayı zorlaştırdığını söylüyor.

Buna ek olarak, internet üzerinden uzaktan oy verme sistemi ilk kez uygulanacak.

Özellikle de daha önce protesto oyu kullanan ve katılımın düşük olduğu yerlerde.

Rusya ayrıca, işgal altında tuttuğu Ukrayna topraklarını oylamaya dahil ettiği için eleştiriliyor ve buralarda yaşayanların baskı altında tutulduğu söyleniyor.

Uluslararası Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi, 1993'ten bu yana Rus seçimlerine gözlemci yolluyordu ancak son üç yıldır yollamıyor.

Ne değişebilir?

Rusya'da bağımsız kamuoyu araştırmaları yapılmıyor ve çoğu Rus vatandaşı haberleri, Vladimir Putin ve politikalarını destekleyen devlet medyasından alıyor.

Yine de uzmanlar, göründüğünden daha çok sayıda Rus vatandaşının hükümetin politikalarına şüpheyle yaklaştığını ancak karşı çıkmaktan korktuklarını söylüyor.

Putin'in en küçük muhalif tavra bile ağır cezalar vermesi nedeniyle, karşıtlıkların açıkça dile getirmiyorlar.

Aleksey Navalni'nin eşi Yulia, Ruslara seçimi boykot etmeleri, yabancı hükümetlere de sonucu tanımamaları çağrısı yaptı.

Boykot pek mümkün görünmese de diğer çağrıya uyulması mümkün.

Meduza'nın Kremlin'deki bir kaynağa dayandırdığı habere göre Putin yönetimi düşük katılımdan kaygılı.

Bu seçimin sonucu büyük ihtimalle en azından kağıt üzerinde Putin'in zaferi olacak.

Ancak katılımın düşük olması, Putin'e desteğin zayıfladığı anlamına gelecek.

Bu durum da devletin daha sıkı bir kontrolü ve Rusya'da korku ve baskı ortamının daha da büyümesi anlamına gelebilir.

BBC TÜRKÇE