Okullarımızın Hijyen Sorunu ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Sorumluluğu: Hijyen Lüks Değil, Hak!
Ekonomik Krizin Bedeli: Hijyen ve Güvenlik Tasarrufu
Okullarımızın Hijyen Sorunu ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın Sorumluluğu: Hijyen Lüks Değil, Hak!
YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM / İZMİR
Son yıllarda Türkiye'de eğitim alanında yaşanan sorunlar arasında, okullardaki temizlik ve hijyen koşulları giderek daha fazla dikkat çekiyor. CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel'in sosyal medyada yaptığı bir açıklama, bu konudaki endişeleri bir kez daha gündeme getirdi. Yücel, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte okullarda görevli personel uygulamasının sona erdirildiğini ve yerini İşkur'dan gelen geçici personelin aldığını belirtti. Bu durumun, okullarda aidiyet duygusunun kaybolmasına ve hijyen koşullarının ciddi şekilde zayıflamasına yol açtığını ifade etti.
Okullarda Kalıcı Görevli Sorunu
Geçmişte "Hizmetli" ya da "Hademe" olarak bilinen okul görevlileri, okulların temizliği ve güvenliği konusunda kalıcı bir rol üstleniyorlardı. Bu görevliler, okulları sahipleniyor ve öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitim almasını sağlıyordu. Ancak, AKP'nin iktidara gelmesiyle birlikte bu uygulama son buldu ve yerine İşkur'dan geçici personel gönderilmeye başlandı. Yücel, bu durumun okullarda aidiyet duygusunu ortadan kaldırdığını ve görevlinin okulu sahiplenmesini engellediğini belirtti. Bir yıl gelen görevli, ertesi yıl yerini başka birine bırakıyor, bu da sürekli bir temizlik ve hijyen standardı oluşturmayı zorlaştırıyor.
Ekonomik Krizin Bedeli: Hijyen ve Güvenlik Tasarrufu
Deniz Yücel, AKP'nin kötüleştirdiği ekonomiyi düzeltmek için okulların temizliği ve güvenliği gibi hayati konularda tasarruf yapmaya çalıştığını vurguluyor. Oysa, çocukların sağlıklı bir eğitim ortamında bulunması, her şeyden önce gelmesi gereken bir öncelik. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmek yerine, tasarruf tedbirleri adı altında okullara yeterli sayıda görevli göndermemesi, öğrencilerin sağlık ve güvenliğini riske atıyor.
Belediyelerin Engellenmesi ve Okulların Durumu
Yücel, bazı belediyelerin okullara temizlik ekipleri göndermeye çalıştığını ancak bu girişimlerin okul müdürleri tarafından, üzerlerindeki baskı nedeniyle engellendiğini ifade ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, belediyelerden gelen bu yardımları reddetmesi, hijyen ve temizlik konusunda yaşanan sorunları daha da derinleştiriyor. Oysa, yerel yönetimlerin desteği, okulların hijyen standartlarını yükseltmek için önemli bir adım olabilir.
Hijyen Lüks Değil, Hak!
Milletvekili Deniz Yücel'in vurguladığı gibi, hijyen bir lüks değil, çocukların temel bir hakkıdır. Okullarda sağlıklı bir eğitim ortamı sağlamak, sadece binaların temizliğinden ibaret değil, aynı zamanda öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlığını korumak için de gereklidir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e seslenen Yücel, tasarruf tedbirlerini hijyen gibi temel konulardan yapmak yerine, tarikatlarla yapılan protokollere harcanan bütçenin bu alana kaydırılması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç: Sorumluluk ve Geleceğimiz
Eğitim, bir toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Okulların temizliği ve hijyen koşulları, öğrencilerin sağlığı kadar, onların eğitim sürecine odaklanabilmeleri için de kritik öneme sahiptir. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumluluğu büyük. Eğer okullarda hijyen koşulları sağlanmazsa ve bu durum öğrencilerin sağlığını tehlikeye atarsa, bunun sorumluluğu doğrudan yetkililere aittir. Hijyen ve temizlik, tasarruf edilecek değil, öncelikli olarak korunması gereken bir alandır.