Muazzez İlmiye Çığ: Tartışmalı Bir Miras
“Sümerolog” olarak tanınan Muazzez İlmiye Çığ’ın yaşamı ve tartışmalı mirası. Akademik unvanı olmayan Çığ, 12 Eylül dönemi iddiaları ve başörtüsü konusundaki sert açıklamalarıyla eleştiriliyor.
Muazzez İlmiye Çığ: Tartışmalı Bir Miras
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
“Sümerolog” olarak tanınan Muazzez İlmiye Çığ, 110 yaşında hayatını kaybetti. Ancak ardında bıraktığı miras, övgüler kadar tartışmaları da beraberinde getiriyor. Başörtüsü konusundaki açıklamaları ve 12 Eylül dönemiyle ilişkilendirilen faaliyetleri, Çığ’ın hayatına dair farklı bir perspektif sunuyor.
Akademik Unvan Tartışması
Muazzez İlmiye Çığ’ın, “Sümerolog” olarak tanınmasına rağmen herhangi bir akademik unvanı veya doktorası bulunmuyor. İlk Sümer çalışmasını, 74 yaşında bir kitabı Türkçeye çevirerek yaptığı biliniyor. İstanbul Üniversitesi eski rektörlerinden Kemal Alemdaroğlu tarafından kendisine verilen “Fahri Doktora Unvanı” da eleştirilerin odağında.
12 Eylül ve Nöropsikiyatri Vakfı
12 Eylül 1980 darbesi sonrası siyasi mahkumların tedavi bahanesiyle ilaç denemelerinde kobay olarak kullanıldığı iddiaları, Muazzez İlmiye Çığ’ın adıyla anılan HZİ Nöropsikiyatri Vakfı’yla ilişkilendiriliyor. Çığ, vakfın yönetim kurulu başkanı olarak, bu süreçteki insan hakları ihlalleriyle gündeme gelmişti.
Başörtüsü ve Dini Eğitim Konusundaki Çıkışları
Çığ, başörtüsü konusunda sert söylemleriyle biliniyor. "Vatandaşlık Tepkilerim" adlı kitabında başörtülü kadınları hedef alan ifadeler kullanmış, büyük tepki çekmişti. Ayrıca, Kur’an kurslarının kapatılması yönündeki çağrıları da geniş yankı uyandırmıştı.
Toplumda Bölünen Algı
Muazzez İlmiye Çığ, bir kesim tarafından bilim insanı olarak övülürken, diğer kesimler tarafından başörtüsü karşıtı söylemleri ve tartışmalı faaliyetleri nedeniyle eleştiriliyor. Türkiye’nin yakın geçmişine damga vuran figürlerden biri olan Çığ, geride karmaşık bir miras bıraktı.
Kaynak: Sabah
What's Your Reaction?