Menzil Tarikatında Miras Kavgası: Şeriat Mahkemesi Ertelendi, Çözüm Savcılığa Kaldı
Şeriat Mahkemesi Ertelendi, Gözler Savcılıkta
Menzil Tarikatında Miras Kavgası: Şeriat Mahkemesi Ertelendi, Çözüm Savcılığa Kaldı
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Menzil tarikatı lideri Abdulbaki Erol’un ölümünün ardından, üç oğlu arasında patlak veren miras kavgası, tarikatın bölünmesine ve müritler arasında gerginliğin artmasına neden oldu. Miras paylaşımını çözmek üzere kurulan ‘şeriat mahkemesi’, taraflar arasında uzlaşı sağlanamayınca belirsiz bir tarihe ertelendi. Tarikatın liderliğini sürdüren büyük kardeş Saki Erol, mollaların bu kararı sonrası çareyi adli yollarda arayacağını duyurdu.
Şeriat Mahkemesi Ertelendi, Gözler Savcılıkta
Baba Abdulbaki Erol’un ölümü sonrası kardeşler arasında çıkan liderlik ve miras tartışması, tarikatı Semerkand ve Serhendi grupları olarak ikiye böldü. Mirasın paylaşılması ve ihtilafların çözümü amacıyla büyük kardeş Saki Erol’un talebiyle oluşturulan şeriat mahkemesi, ilk oturumda çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ertelendi. Mollalar tarafından yönetilen mahkemeye üç önemli molla, Molla Nezir, Molla Abdurrahman ve Molla Şeyhmus hakemlik yaptı. Ancak, toplantıda taraflar arasındaki tansiyonun yükselmesi ve tarafların birbirlerine yönelik suçlamaları, mollaların mahkemeyi belirsiz bir tarihe ertelemesine yol açtı.
Mahkemenin ertelenmesi üzerine Saki Erol, hukuki çözüm için savcılığa başvuracağını açıkladı. Bu gelişme, tarikat içindeki miras tartışmasının sadece dini değil, aynı zamanda adli bir boyut kazanacağını gösteriyor.
Gerilimin Arka Planı: Miras Paylaşımı ve Tarikatın Bölünmesi
Abdulbaki Erol’un vefatıyla birlikte Menzil tarikatında sular durulmadı. En büyük kardeş Saki Erol, halifelik iddiasıyla tarikatın liderliğine geçerken, diğer kardeşler Mübarek ve Fettah Erol ise kendi destekçileri ile birlikte Semerkand grubunu kurarak ayrı bir yol izlemeye başladılar. Sağlık, gıda, turizm ve yayıncılık gibi sektörlerde faaliyet gösteren Semerkand Şirketler Grubu’nun kontrolü Mübarek ve Fettah Erol’da bulunuyor. Saki Erol ise kurduğu Serhendi grubu ve Dehlevi yayınları ile kendine ayrı bir destekçi kitlesi yarattı, ancak Semerkand üzerindeki hak iddiasını sürdürüyor.
Bu bölünme, sadece kardeşler arasında değil, tarikat müritleri arasında da çatışmalara neden oldu. Farklı liderlere tabi olan müritler, tarikat merkezlerini paylaşmakta zorlanırken, fiziksel kavgalar, karşılıklı suçlamalar ve hatta kefen bırakmaya varan tehditlerle tarikat içindeki düşmanlık derinleşti. Tarikat içinde yaşanan bu miras ve güç mücadelesi, geçmişteki birliğin ve tarikat bağlarının çatırdamasına yol açmış durumda.
Şeriat Mahkemesi Toplantısında Tansiyon Yükseldi
Mollalar tarafından yürütülecek olan şeriat mahkemesi için taraflar arasında bir ön toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda, mahkemenin amacına, işleyişine ve uyulacak kurallara dair 12 maddelik bir bildiri okunarak kurallar belirlendi. Ancak, tarafların birbirine olan güvensizliği ve suçlamaları nedeniyle toplantıda sık sık tartışmalar yaşandı.
Özellikle Serhendi grubunun lideri Saki Erol, müritlerinden birinin toplantıyı kayıt altına almasını isterken, Semerkand grubunun lideri Mübarek Erol buna tepki gösterdi. Kayıt alma talebiyle başlayan bu gerilim, mollaların mahkemeyi erteleme kararı almasına neden oldu. Taraflar arasındaki gerilim, miras paylaşımının bir uzlaşı ile çözülmesinin güç olduğuna işaret ediyor.
Bölünmenin Yarattığı Etkiler: Tarikat İçinde Fiziksel Çatışmalar ve Tehditler
Menzil tarikatında liderlik için çıkan bu anlaşmazlık, müritler arasında da bölünmeye yol açtı. İki grup arasındaki mücadele, tarikatın çeşitli dergah ve medreselerinde fiziksel çatışmaların yanı sıra, tehditlerle de kendini gösteriyor. Her iki tarafın müritleri birbirlerine “paralel yapılanma” suçlamaları yönelterek tarikat içinde keskin bir ayrışmaya neden oluyor.
Müritlerin kendi liderlerini savunma refleksiyle karşı karşıya geldikleri bu anlaşmazlık, tarikatın geleceği için de endişe yaratıyor. İki grubun birbirini dışlaması, tarikat içinde uzun süre devam eden birlik ve dayanışmayı zayıflatırken, toplumsal anlamda da tarikat üzerinde derin bir güven kaybına yol açmış durumda.
Adli Sürecin Başlaması Tarikatı Nasıl Etkileyecek?
Saki Erol’un savcılığa başvurması, Menzil tarikatı içindeki miras kavgasının adliyeye taşınması anlamına geliyor. Türkiye’de tarikatlar, genellikle iç meselelerini kendi içlerinde çözmeye çalışırken, bu olayda hukuki yolların devreye girmesi, tarikatın toplumsal yapısında köklü bir değişimi tetikleyebilir. Menzil tarikatının iç meselelerinin kamuoyuna yansıması ve adli sürece taşınması, hem tarikatın toplumsal algısını hem de bağlılarını ciddi bir şekilde etkileyecek gibi görünüyor.
Sonuç olarak, Menzil tarikatında süregelen miras anlaşmazlığı, tarikatın iç işleyişine dair önemli bir kırılma yaşandığını gösteriyor. Şeriat mahkemesiyle çözülmeyen bu sorunların adli mercilere taşınması, tarikat yapılarının geleneksel çözüm yöntemlerinin dışına çıktığını ve dini yapılar üzerindeki denetim ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdiğini gösteriyor. Menzil tarikatının geleceği, bu adli süreçlerin sonucunda nasıl şekilleneceği ile belirlenecek.