Mahallenin Krizi ve Çıkış Reçetesi: Tarihsel ve Zihinsel Dönüşümün Gerekliliği
Muhafazakâr Burjuvazi ve Çıkış Yolu
Mahallenin Krizi ve Çıkış Reçetesi: Tarihsel ve Zihinsel Dönüşümün Gerekliliği
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Karar Gazetesi Yazarı Tarık Çelenk tarafından kaleme alınan yazı, Türkiye’nin ve İslam dünyasının "mahalle" olarak tanımlanan muhafazakâr çevresindeki krizi ve bu krizin tarihsel arka planını detaylı bir şekilde ele alıyor. Çelenk, mahallenin yaşadığı krizi sadece güncel siyasi ve toplumsal gelişmelerle sınırlı tutmayarak, 200 yılı aşkın bir zihniyet sorununun uzantısı olarak tanımlıyor. Çelenk’in bu yazısında, tarihsel köklere dayanan sorunlar, toplumun zihinsel yapısı, muhafazakâr burjuvazinin rolü ve çözüm yolları derinlemesine tartışılıyor.
Zihniyet Krizinin Tarihsel Kökeni
Çelenk’e göre, mahalle (muhafazakâr toplumun geniş grubu) bugün karşı karşıya olduğu krizi, sadece siyasi iktidarın sorunlarına indirgemek büyük bir kolaycılık olur. Bu kriz, Osmanlı’nın son döneminden itibaren süregelen bir zihniyet sorununun uzantısıdır. Anadolu taşrasının göçebe zihniyetle şekillenen ve modernleşme sürecini tam anlamıyla içselleştiremeyen yapısı, muhafazakâr toplumun bugün yaşadığı krizlerin temel kaynağı olarak gösteriliyor.
Bu zihniyet dönüşümünün köklü bir çözüm gerektirdiğini belirten Çelenk, Batı dünyasında köklü burjuva sınıflarının entelektüel, kültürel ve ekonomik gelişmeye yaptığı katkılarla kıyaslayarak Türkiye’deki muhafazakâr sınıfın bu vizyondan uzak kaldığını vurguluyor. Özellikle Anadolu’nun ticaret ve sanatta gayrimüslimlere bıraktığı boşluğu dolduramaması ve bu mirası geliştiremeyip yok etmesi, ekonomik ve kültürel gelişmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak gösteriliyor.
Din, Ahlak ve İktidar Üçgeni
Çelenk, İslam dünyasında dinin dar kapsamlı bir şekilde anlaşılması ve Selefi-Eşari karışımı dar kapsamlı itikat doktrinlerinin dindar tüccarları sadece medrese ve Kur’an kursu gibi yatırımlara yönlendirdiğini ifade ediyor. Din, sadece öteki dünyaya yapılan yatırımlarla sınırlı kalırken, toplumun entelektüel ve kültürel gelişimi için gerekli olan yatırımlar göz ardı ediliyor. Bu dar kapsamlı dini anlayışın, İslam dünyasında köklü bir eğitim ve kültür sisteminin inşasını engellediğini belirten Çelenk, Batı’daki Püriten zenginlerin dünyaya ve insanlığa yönelik yaptığı yatırımların örnek alınması gerektiğini savunuyor.
Muhafazakâr Burjuvazi ve Çıkış Yolu
Çelenk, krizin çıkış yolunun ise muhafazakâr burjuvazinin sorumluluk almasıyla mümkün olabileceğini söylüyor. Siyasetten ve devlet rantından beslenmeyen, nitelikli, vizyon sahibi muhafazakâr sermaye sahiplerinin, entelektüel yatırımları finanse ederek bu zihniyet dönüşümünü gerçekleştirebileceğini belirtiyor. Ancak bu süreç, sadece ekonomik yatırımlarla sınırlı değil; aynı zamanda eğitim, kültür, mimari, şehircilik ve aile yapısında köklü bir değişim gerektiriyor.
Köylü zihniyetinin dar kalıplarından çıkarak, Batı’daki nitelikli burjuvazi gibi, zaman ve mekan sürekliliğini koruyan, vizyon sahibi bir burjuvazinin oluşması gerektiğini savunan Çelenk, bu dönüşümün mahallenin krizi aşmasındaki en önemli adım olacağını ifade ediyor. Bunun gerçekleşebilmesi için, toplumda "mükemmeliyetçilik" ve "post-emperyal travma" gibi yaklaşımlardan uzaklaşılarak, yeni bir eğitim ve zihniyet paradigmasının yerleşmesi gerektiği belirtiliyor.
Toplumsal Zihniyetin Dönüşümü İçin Öneriler
Çelenk, çıkış yolunu şu ana bileşenlerle özetliyor:
-
Muhafazakâr Tüccarların ve Sermaye Sahiplerinin Sorumluluğu: Köylü fıkıh zihniyeti, kültür, sanat ve düşünceye yatırım yapmaya teşvik edilmeli. Ahiret inancı, daha geniş bir ufka taşınmalı ve topluma fayda sağlayacak projelere destek verilmelidir.
-
Epistemolojik Bir Dönüşüm: Mavera (görünmeyen evren) ve masiva (görünen evren) arasındaki ilişkiyi kuran bir bilgi mimarisinin inşası gerekiyor. Bağdat dönemini hatırlatan bir şekilde, yabancı düşünce kaynaklarıyla kurulan iletişim yeniden canlandırılmalı.
-
Mimari, Şehircilik ve Çevre: Geleneksel şehircilik ve mimari anlayışının yenilenmesi ve estetik değerlerin toplumsal hayata yeniden kazandırılması gerektiği savunuluyor.
-
Eğitimde Değişim: Aile yapısından başlayarak eğitim sisteminin değiştirilmesi, bireysel merak ve problem çözme yeteneklerinin teşvik edilmesi gerektiği belirtiliyor. Çocuklara iyiyi içselleştirme ve kötüyü dışlamadan anlamlandırma bilinci kazandırılmalıdır.
Sonuç: Mahalleye Çıkış Reçetesi
Tarık Çelenk’in çözüm önerileri, mahallenin krizini aşmak için temel bir zihniyet dönüşümünün zorunlu olduğunu ortaya koyuyor. Krizin sadece ekonomik değil, zihinsel ve kültürel boyutlara da sahip olduğunu vurgulayan Çelenk, muhafazakâr sermayenin sorumluluk alarak bu dönüşüme öncülük etmesi gerektiğini savunuyor. Böyle bir dönüşümün gerçekleşebilmesi, hem ekonomik yatırımların hem de kültürel ve entelektüel gelişimin önünün açılmasıyla mümkün olabilir.
Mahallenin krizi sadece bugünün değil, yüzyılların sorunu. Ancak, doğru adımlar atıldığında bu krizden çıkış yolu da yine kendi içinde saklı.