Leyla: Masalsı Bir Çöplükte Aşk ve Adaletin Peşinde

Aşkın ve Şiddetin İç İçe Geçtiği Bir Dünya

Leyla: Masalsı Bir Çöplükte Aşk ve Adaletin Peşinde

Leyla: Masalsı Bir Çöplükte Aşk ve Adaletin Peşinde

YEREL GÜNDEM / İSTANBUL

Aşkın ve Şiddetin İç İçe Geçtiği Bir Dünya

Yeni dizi Leyla, çocuk istismarına karşı toplumsal duyarlılık mesajıyla başlasa da izleyiciyi şaşırtan sahnelerle dikkat çekiyor. Çocuklara uygulanan şiddeti kınayan dizi, ilk sahnesinde Leyla'nın hikayesine değil, babasını öldüren bir futbolcuya odaklanıyor. Bu tercih, dizinin aşk ve dram temalarını öne çıkardığını, asıl derdinin çocuk istismarını işlemek olmadığını düşündürüyor.

Bir Masal Diyarı Olarak Çöplük

Leyla’nın çocukluğunun geçtiği çöplük, adeta toplumsal kokuşmuşluğun bir yansıması. Ancak dizinin renkli sahneleri ve güneşli kumsal atmosferi, bu metaforu masalsı bir dünyaya dönüştürüyor. Leyla'nın hayata tutunduğu bu ortamda, şefkat dolu arkadaşı Cino ve Güzide’nin koruyucu figürü sayesinde çöplük, uzaklaşmak istenmeyen bir “ev” kimliği kazanıyor.

Aşk, Adalet ve İntikamın Dansı

 Leyla dizisinin ana izlenme sebebi, Leyla ve Cino arasındaki aşkın kaderinin ne olacağı sorusu. Leyla'nın, üvey annesi Nur’a karşı gerçekleştirdiği komik intikam senaryoları ve çocukluk travmalarına rağmen ayağa kalkma çabası diziyi canlı tutuyor. Ancak dizi, aşk, adalet ve intikam arasında sıkışmış bir senaryo sunarak, derinlikli bir bakıştan yoksun kalıyor.

Dizinin Sosyal Mesajları İle Hikaye Uyumsuzluğu

Aşıklar kavuşacak mı? sorusuyla ilerleyen senaryo, çocuk istismarı ve şiddet gibi toplumsal sorunları işleyen dizinin “sorumluluk” mesajıyla bağdaşmakta zorlanıyor. Leyla, duygu sömürüsüne kaymadan, toplumsal meselelere derinlikli bir şekilde yaklaşmayı hedeflese de, tek boyutlu karakterlerle bu derinliğe ulaşmakta güçlük çekiyor.

www.yerelgundem.com

Kaynak: T24