Kayıp yakınları 1000. kez adalet talebiyle buluştu

“Aynı derin acı ve aynı ısrarla 1000 hafta”

Kayıp yakınları 1000. kez adalet talebiyle buluştu

Kayıp yakınları 1000. kez adalet talebiyle buluştu

27 Mayıs 1995 yılında gözaltında kaybolan yakınlarını bulmak isteyenlerin biraraya gelmesiyle başlayan Cumartesi Anneleri eylemleri, 1000. haftasını geride bıraktı.

2018’deki 700. hafta buluşmasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ardından müdahalelerle karşılaşan eylem için Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğini açıklayan kayıp yakınları bu hafta Meydan’da buluştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde eylem için yasaklanan meydan polis bariyerleri ile çevrildi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Cumartesi Anneleri'nin 1000. hafta eylemiyle ilgili Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, bu haftaya özel olarak yasaklanan meydanın açılacağını paylaştı. Önümüzdeki haftalara ilişkin yorum yapmayan Zengin, “Bize düşen hukuken de yapılması gerekenlerin takibidir" ifadelerini kullandı.

25 Mayıs sabahı polis bariyeleri 300 haftanın sonunda alandan kaldırıldı ve kayıp yakınlarının buluşması burada gerçekleşti.

“Aynı derin acı ve aynı ısrarla 1000 hafta”

1000. hafta açıklamasını kayıp yakınları adına İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan okudu.

“Bugün burada, 1000. kez aynı derin acı ve aynı ısrarla biraraya geliyoruz. 1000 hafta. Yani 7000 gün, 229 ay. Arayışla geçen bir ömür” diyen Arcan, “Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan sevdiklerimizden bir daha haber alamadık. Ya aylar, uzun yıllar sonra ‘kimliği meçhul kişi’ olarak gizlice gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ağır işkence izleri taşıyan bedenlerine ulaştık ya da hiçbir iz bulamadık. Onlardan geriye sadece isimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı” dedi.

“1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede? Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor?” diye soran Arcan, adalet yerini buluncaya kadar mücadelenin devam edeceğini belirtti.

Kayıp yakınlarının yanı sıra milletvekilleri, siyasiler, sanatçıların da yoğun ilgi gösterdiği eylemde Arcan açıklamasına şöyle devam etti: “1000 haftadır Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi!”

Arcan’ın ardından sırayla söz alan kayıp yakınları kuşaklara yayılan adalet arayışına dikkat çekti ve “Adalet tecelli edip failler yargılanıncaya kadar Galatasaray Meydanı’nda talebimizi dillendirmeye devam edeceğiz” dediler.

Anayasa Mahkemesi kararı ardından Meydan’da oturmaya ilk izin

Anayasa Mahkemesi, Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen 700. hafta buluşmasının yasaklanmasının ve polis müdahalesinin Anayasa’nın 34. maddesince garanti altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının” ihlali olduğuna dair iki ayrı karar verdi.

Dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında Galatasaray Meydanı’nın eylemlere kapatılması hakkında şu açıklamayı yapmıştı: “İzin vermedik çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?”

AYM kararı ardından 8 Nisan 2023’te Cumartesi Anneleri yeniden Galatasaray Meydanı’na çıkmak istedi ancak polis müdahalede bulunarak, kayıp yakınlarını gözaltına aldı.

25 Ağustos 2018 sonrası ilk kez 11 Kasım 2023’teki 973. hafta buluşmasında Cumartesi Anneleri engelleme ve gözaltı işlemi olmadan ve kısıtlı sayıda kayıp yakınıyla Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması yaptı, polis bariyerleriyle kapatılan meydana bariyerlerin üzerinden karanfil attı.

1000. hafta tüm engellemeler üzerine yapılan geniş katılımlı ilk eylem oldu.

“Cezasızlık politikası devam ediyor”

Şubat 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi Anneleri ile sorunun çözümüne dair görüştü. Görüşmenin ardından Meclis’te bir araştırma komisyonu kuruldu. Ancak çalışmaların devamı gelmedi.

VOA Türkçe’ye konuşan DEM Parti Milletvekili ve Avukat Meral Danış Beştaş, “Bu eylemin temel amacı faillerin bulunması, yargılamaların yapılması ve tabii ki cenazelerinin bulunması ama maalesef Türkiye'de kesintisiz bir cezasızlık politikası var. İktidarlar değişiyor, cumhurbaşkanları değişiyor, sistem değişiyor ama kaybedilenlere yönelik faili meçhullere yönelik devletin odağında olduğu insan hakları ihlallerine yönelik cezasızlık politikası ve koruma politikası devam ediyor” dedi.

Türkiye’de kayıp yakınlarının adalet arayışında, adalet sürecinin başlatılamadığını ve faili meçhullere dönük yargılamaların da bir aklama pratiğine dönüştüğünü belirten Beştaş, “Hem bir siyasetçi hem de bir avukat olarak adaletle sonlanan bir dava hatırlamıyorum” dedi.

voa