Kadın Hakları Mücadelesinde Uluslararası Sözleşmelerin Rolü: CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi
Kadın Haklarının Tarihsel Süreci
Kadın Hakları Mücadelesinde Uluslararası Sözleşmelerin Rolü: CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi
Nazan Moroğlu'nun blogunda ele aldığı kadın haklarına yönelik uluslararası sözleşmeler yazısı, kadınların insan hakları mücadelesinde hukuki kazanımların ne denli önemli olduğunu vurguluyor. Yazıda öne çıkan iki temel sözleşme olan Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ve Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi, kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde başlıca hukuki dayanaklar arasında yer alıyor.
Moroğlu, Türkiye’nin bu sözleşmelere taraf olmasının hem yasal düzenlemelerin eşitlik çerçevesinde yapılmasına hem de kadın haklarının korunması konusunda yargı sürecinde güçlü bir dayanak sağladığını belirtiyor. Yazısında Anayasa’nın 90. maddesinin 5. fıkrasına atıf yaparak, uluslararası sözleşmelerin, iç hukukta yasalarla çelişen durumlar karşısında öncelikli olduğunu vurguluyor. Bu, kadınların eşit haklara ulaşmasında uluslararası hukuk mekanizmalarının ne kadar kritik bir rol oynadığını gösteriyor.
Kadın Haklarının Tarihsel Süreci
Kadın haklarına ilişkin ilk yazılı belgenin 1791'de Fransa'da kaleme alınan Yurttaş ve Kadın Hakları Bildirgesi olduğunu hatırlatan Moroğlu, kadınların o dönemde eşitlik mücadelesinde verdikleri bedeli de gözler önüne seriyor. Devrimci kadınların, eşit yurttaşlık talebiyle yazdıkları bu bildirgenin, onları idama götüren bir belge olarak tarihe geçtiğini anlatıyor. Ancak, bu mücadelenin bir sonucu olarak kadınlar, yıllar sonra siyasi haklarını kazanmaya başlamıştır.
Türkiye ise, bu alanda erken adım atan ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Atatürk’ün önderliğinde yapılan devrimlerle kadınlara 1926’da Medeni Kanun ile eşit yurttaşlık hakları tanınmış, 1934’te ise seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Bu, o dönemde birçok Batı ülkesinden önce atılmış önemli bir adım olmasına rağmen, devam ettirilememiş ve kadınların toplumsal hayatta eşit temsili sağlanamamıştır.
CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’nin Önemi
Moroğlu, CEDAW’ın 1979’da kabul edilmesiyle birlikte uluslararası alanda kadın haklarına yönelik farkındalığın arttığını ve bu sözleşmenin kadınların insan haklarına odaklanan en önemli belgelerden biri olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin 1985’te onayladığı bu sözleşme, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması için devletlere yasal düzenlemeler yapma ve bu konuda politikalar izleme yükümlülüğü getirmektedir. Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi ile kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmesi, uluslararası hukukta önemli bir dönüm noktasıdır.
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olarak ele alırken, devletlere şiddetin önlenmesi ve mağdurların korunması konusunda yükümlülükler getiriyor. Sözleşme, devletlerin bu yükümlülükleri yerine getirip getirmediğini denetleyen GREVIO adı verilen bir izleme mekanizmasını da içeriyor. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülke olmasına rağmen, bu önemli sözleşmeden 2021’de çekilme kararı alarak ulusal ve uluslararası alanda tartışmalara yol açtı.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Uluslararası Sözleşmelerin Rolü
Yazıda, kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda uluslararası sözleşmelerin devletler üzerinde yarattığı baskının ve bu sözleşmelerin uygulanmasının kadınların insan hakları mücadelesinde ne denli kritik olduğu vurgulanıyor. Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel bir saldırı değil, aynı zamanda ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddeti de içerdiğini belirten Moroğlu, devletlerin bu konuda etkili yasal önlemler alması gerektiğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, kadın hakları mücadelesinde uluslararası sözleşmeler, sadece yasal düzenlemeler yapmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına köklü değişikliklerin önünü açıyor. CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi belgeler, bu mücadelenin temel taşlarını oluşturuyor ve kadınların eşit haklara erişimini güvence altına almayı amaçlıyor.