İzmir'in Körfez Krizi Yargıya Taşınacak mı?

Geçmiş Yöneticiler Sorumluluğu Kabul Edecek mi?

İzmir'in Körfez Krizi Yargıya Taşınacak mı?

YUSUF İNAN YAZDI...

İzmir'in Körfez Krizi Yargıya Taşınacak mı?

İzmir'in körfezinde yaşanan pis koku, çevre kirliliği ve toplu balık ölümleri kentin gündeminde sıcaklığını koruyor. Bu çevresel felaket, İzmir'in geleceği için ciddi bir tehdit oluştururken, tartışmalar büyüyerek yargı sürecine doğru evriliyor. Ak Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer'e yönelik eleştirileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıllardır çözemediği bu soruna yeni bir boyut kazandırıyor.

Geçtiğimiz günlerde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum İzmir'e bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyarette, Ak Parti İzmir İl Başkanı ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'la verdiği fotoğraf karesi, İzmir'in sorunlarının çözümünde ortak bir iradenin olduğu mesajını taşıyordu. Ancak bu üçlü birlikteliğin, yıllardır kangren haline gelen körfez krizi ve çevre sorunlarına ne kadar etkili bir çözüm getirebileceği tartışma konusu.

Mahmut Atilla Kaya, sorunun kökenine inerek, İzmir'in eski belediye başkanları Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer'in bu felaketteki sorumluluğunu dile getirdi. Kaya'nın, “Aziz Kocaoğlu ve Tunç Soyer, İzmir'in bu hale gelmesinden sorumludur,” şeklindeki çıkışı, kentin uzun süredir yaşadığı çevresel ve altyapı sorunlarına yeni bir bakış açısı getirdi. Kaya, İzmir'in bugün yaşadığı çevre felaketinin sorumlularının bu iki eski başkan olduğunu belirterek, yargıya taşınabilecek bir sürecin sinyallerini verdi.

Peki, İzmir'in körfezi nasıl bu hale geldi? Sorunun temelinde ne var?

Geçmiş Yöneticiler Sorumluluğu Kabul Edecek mi?

İzmir'in çevre sorunları, yıllardır süregelen bir ihmalkarlığın ve beceriksiz yönetimin bir sonucudur. Aziz Kocaoğlu, 2004-2019 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı ve bu dönemde kent çevresel ve altyapı sorunlarıyla boğuştu. Kocaoğlu'nun ardından göreve gelen Tunç Soyer de İzmir'in çevre felaketine çözüm bulmakta yetersiz kaldı. Ancak, bugün hala İzmir'in bu hale gelmesinde sorumlu oldukları iddia edilen bu isimler, herhangi bir özür dileme erdemi göstermediği gibi, kentin sorunları da çözümsüz kalmaya devam ediyor.

Yeni CHP'nin, İzmir'i bu hale getiren başkanları savunmak yerine, bu sorunun gerçek sebeplerini araştırması ve halktan özür dilemeleri için çağrıda bulunması gerekmiyor mu? Ekrem İmamoğlu'nun Türkiye'de değişim sloganlarıyla yola çıktığı bu süreçte, İzmir için de bir değişim şart. Siyasi sorumluluk almak, hataları kabul etmek ve bu hataların üzerine gitmek, İzmir'in sorunlarını çözmek adına atılacak en önemli adımlardan biridir.

İzmir’in Yeni Yöneticileri ve Gelecek Umudu

Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin başında olan Cemil Tugay, sorunları çözmek için somut adımlar atacak mı? İzmir’in pis kokularla çevrili körfezi ve yaşanılmaz hale gelen şehir trafiği, acil müdahaleler bekliyor. İzmir’de yaşam kalitesi düşerken, iş dünyası ve STK’ların sessiz kalışı, bu sorunların daha da büyümesine yol açıyor.

Ak Parti ve CHP milletvekillerinin, İzmir'in sorunlarını TBMM'ye taşıması ve meclis araştırması istemesi gerekmektedir. İzmir'in çevre felaketi, sadece yerel bir sorun değil, Türkiye'nin en büyük şehirlerinden birinde yaşanan bir ulusal sorun olarak ele alınmalıdır.

Sonuç olarak, İzmir'in geleceği, hem eski yönetimlerin hatalarından ders çıkarılmasına, hem de yeni yönetimlerin kararlı adımlar atmasına bağlı. İzmir'e ihanet edenlerin hesabını vermesi ve şehri yaşanabilir hale getirmek için gerçek çözümlerin masaya yatırılması, İzmirlilerin beklediği ve hak ettiği bir adımdır.

YUSUF İNAN / YEREL GÜNDEM

www.yerelgundem.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mail: [email protected]