İzmir’in Gönlünde Bir Sızı: Neden Sevilmediğimizi Düşünüyoruz?
İzmir’in ihmal edilmişlik duygusu, merkezi yönetimin yatırımlarındaki dengesizlik ve sosyal hayata yönelik baskılarla derinleşiyor. Şehir, sevgi sözlerinden çok somut eylemler bekliyor.
İzmir’in Gönlünde Bir Sızı: Neden Sevilmediğimizi Düşünüyoruz?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Son günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve merkezi iktidar arasında süregelen tartışmalar, İzmir halkının uzun yıllardır hissettiği ihmal edilmişlik duygusunu yeniden gündeme taşıdı. Başkan Tugay’ın, "İzmir’i sevmiyorlar" söylemi, aslında İzmirlinin kendi içinde yıllardır sorguladığı bir gerçeği yansıtıyor: İzmir neden sevilmiyor?
Alsancak’tan Mavişehir’e: İzmir’in Kalbini Yaralayan Projeler
Alsancak’taki tarihi Elektrik Fabrikası, İzmir’in kültürel mirasının önemli bir parçası olarak yeniden hayata kazandırılmak istenirken, merkezi yönetimin bu binayı İzmir Belediyesi’ne tahsis etmemesi, şehirde derin bir kırgınlık yaratıyor.
Benzer şekilde, Mavişehir’deki flamingo alanlarının yapılaşmaya açılması İzmirlinin doğaya duyduğu sevgiyi ve hassasiyeti hiçe sayan bir yaklaşım olarak algılanıyor. Aynı durum, Buca Cezaevi arazisinde de gözlemleniyor. Halk bu alana park yapılmasını isterken, merkezi yönetim konut projelerinde ısrarcı.
Ankara’nın Gölgesinde Kalan Ulaşım ve Altyapı
İstanbul ve Ankara’da Ulaştırma Bakanlığı tarafından finanse edilen metro projeleri dikkat çekerken, İzmir’de merkezi yönetimin katkısıyla yapılmış bir metro hattı bulunmuyor. İZBAN’ın genişleme projeleri ise merkezi yönetimin onayını beklerken tıkanmış durumda.
Konak Tüneli dışında ciddi bir ulaşım yatırımı almayan İzmir, ayrıca Atatürk Stadyumu gibi önemli tesislerin kaderine terk edilmesine de tepkili. Şehir, ulusal ve uluslararası organizasyonlarda bu eksikliklerin acısını derinden hissediyor.
Vergide Cömert, Yatırımda Mahzun
2019-2023 yılları arasında İzmir’den 890,9 milyar lira vergi toplanırken, bunun sadece 44,7 milyar lirası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aktarılmış. Merkezi idare ise bu dönemde İzmir’de yalnızca 20,6 milyar liralık yatırım gerçekleştirmiş. Bu rakamlar, İzmirlinin "Hakkımız olanı alamıyoruz" hissiyatını daha da güçlendiriyor.
Sosyal Hayatta Baskılar ve Unutulan Dayanışma
İzmir, sosyal hayatıyla Türkiye’nin en renkli şehirlerinden biri olmasına rağmen, son yıllarda LGBT+ etkinlikleri ve kadın yürüyüşlerine yönelik baskılarla karşılaştı. Bu durum, özgürlükçü bir kimliğe sahip İzmirlinin hayal kırıklığını artırdı.
Deprem, yangın ve sel gibi felaketlerde de yeterli desteği bulamayan şehir, "yalnız bırakıldık" hissiyatını derinleştiriyor. Yardıma gelenlerin "yardım şovlarına" odaklanması, İzmirlinin yaralarını sarmakta yetersiz kalıyor.
Sonuç: Sevgi Sözleri Yerine Eylem Bekleniyor
İzmir, geçmişte olduğu gibi bugün de boş vaatlere aldanmıyor. Halk, kendisine sevgiyle yaklaşıldığını hissetmek istiyor ancak Ankara’nın politikaları, İzmirlinin ihmal edildiği hissini pekiştiriyor. Bu, yalnızca bir şehir meselesi değil; bir aidiyet ve hak arayışı.
Kaynak: Uğur Parıldak / İz Gazete