İstinaf Mahkemeleri: Türkiye’nin Yargı Sisteminde Bir Kambur Mu?
İstinaf Mahkemeleri kalkıyor mu?
İstinaf Mahkemeleri: Türkiye’nin Yargı Sisteminde Bir Kambur Mu?
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Dokuz Eylül gazetesi yazarı ve Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Mehmet Gün, Türkiye'deki yargı sisteminde istinaf mahkemelerinin yerini sorgulayan bir makale kaleme aldı. Gün, istinaf mahkemelerinin işlevselliğini eleştirirken, bu mahkemelerin yargı sisteminde yeni sorunlar yarattığını savundu.
Gün, tarihsel bir perspektiften başlayarak Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yabancı devletlerin konsolosluklarında kurulan mahkemelere atıfta bulunuyor. Osmanlı'nın yargı yetkisini devretmesinin, egemenliğin temel unsurlarını kaybetmesine yol açtığını belirtiyor. Ancak Cumhuriyet dönemindeki devrimlerle Türkiye'nin bu alanda adımlar attığını da ekliyor.
Mehmet Gün, istinaf mahkemelerinin Avrupa Birliği'nin önerisi ve fonlamasıyla 2010 yılında kurulduğunu hatırlatarak, bu mahkemelerin yargı sisteminde beklenen iyileşmeyi sağlayamadığını belirtiyor. Aksine, bu yeni yapıların yargının iş yükünü artırdığına, içtihat farklılıklarını büyüttüğüne ve yargılama sürelerini uzattığına dikkat çekiyor. Ayrıca, istinaf mahkemelerinin duruşmalı temyiz işlevini yerine getirememesinin de önemli bir sorun olduğunu vurguluyor.
Adalet Bakanlığı'nın, istinaf mahkemelerini atlayarak doğrudan Yargıtay'a başvuru yapılmasını mümkün kılacak bir düzenleme üzerinde çalıştığına dair haberlere değinen Gün, bu adımın istinaf mahkemelerinin gereksizliğini ortaya koyacağını savunuyor. Yeni yargı paketinde yer alması beklenen bu düzenlemeyle, istinaf mahkemelerinin işlevinin azalacağını ve zamanla bu mahkemelerin tamamen devre dışı kalabileceğini öne sürüyor.
Mehmet Gün'ün makalesi, Türkiye'nin yargı sistemi üzerinde önemli bir tartışma başlatacak gibi görünüyor. İstinaf mahkemelerinin geleceği ve yargı reformlarının hangi yönde ilerleyeceği, bu tartışmanın merkezinde yer alacak konular arasında.
What's Your Reaction?